|

Neden canım Shakespeare?

Zor hayatına bir de kekemelik eklenen Hikmet’in tek isteği, gönül verdiği tiyatro sahnesine çıkabilmektir. Doğukan İşler imzalı “Kekeme Hamlet”, mucize beklemek yerine mücadele eden bir çocuğun hikâyesini anlatıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 10/10/2018 الأربعاء
Güncelleme: 13:06 - 9/10/2018 الثلاثاء
Yeni Şafak
Kekeme Hamlet
Doğukan İşler
Genç Timaş
Ekim 2018
144 sayfa
Kekeme Hamlet Doğukan İşler Genç Timaş Ekim 2018 144 sayfa

ASLI GÜL

Öyküleriyle tanıdığımız Doğukan İşler’in ilk gençlik kitabı Kekeme Hamlet, Genç Timaş etiketiyle okurla buluştu. Kekeme bir çocuk olan Hikmet’in hikâyesini anlatan Kekeme Hamlet tiyatroyla, şiirle, resimle, büyüklere göndermelerle dolu bir kitap. Büyükler derken Shakespeareler, Oğuz Ataylar ve metnin içine ustaca yerleştirilmiş onlarca yazar…

BAMBAŞKA BİR ÇOCUK

İşler, bize isminin aksine kekelemeyen, bir sonraki sayfaya geçmeye niyetlenirken bitirmiş olduğumuz bir kitap sunuyor. Kitabı okumaya başlamadan önce anlık bir endişe duymuyor değiliz, “Metinde kaç kekeme diyaloğa şahitlik edeceğiz? Kitabın akıcılığı bozulur mu?” diye. Ancak kitap ilerledikçe, Hikmet’in hikâyesi büyüdükçe utanıyoruz. Bizim okumaya bile tahammül edemediğimiz duraksamaları ömrüne yaymış Hikmet karşısında başımız eğik.

Hikmet annesi, babası ve kendisi gibi kekeme olan dedesiyle yaşayan, tiyatro tutkunu bir çocuk. Akıcı bir konuşması olmaması sebebiyle her gün hiçbir zaman sahneye çıkamayacağı gerçeğiyle yüzleşiyor. Bir de odasından çıkmayan dedesinin dilini yutmuş hikâyesine olan merakıyla.

Kitap boyunca ne zaman kırılacak diye beklediğimiz bir kabuk. Kitap ilerlerken, Türk filmlerindeki gibi bir mucize olacak hissi hep yanımızda duruyor. Bir şey olacak ve Hikmet şakır şakır konuşmaya başlayacak. Bir kaza, bir şok... Çünkü hepimiz çözümü engelin kaldırılmasında arıyoruz. Oysa Hikmet engeliyle barışıp hiç beklemediğimiz bir yerden vuruyor bizi; azmiyle, umuduyla, sebatıyla.

Okullarındaki edebiyat öğretmeninin o yıl tiyatro grubunda Hamlet oyununu çalışacaklarını söylemesiyle başlıyor asıl hikâye. Hikmet’in Shakespeare’e birkaç yüz yıl geç kalınmış kırgınlığı da: “Ne olurdu be canım Shakespeare, şu sayfalarca yazdığın Hamlet’te bir kekeme rolü olsaydı?”

“Hamlet kim? Danimarka kralının oğlu! Hamlet kekeme olsaydı ne olurdu be canım Shakespeare!”

Okurun kırgınlığı da orada başlıyor: “Canım insanlar, sonunda Hikmet’e bunu da yaptınız.”

Hikmet’in vazgeçmediği sevdası ve tahmin etmediğimiz bir var olma hikâyesi. Sonrası içimize oturan ama vurucu değil, uysal bir farkındalık.

Aslında sonrası Hikmet’ten öğrendiğimiz şeyler: Affetmek, barışmak, direnmek, düşmek, yüzleşmek, kalkmak. Acımak mı dediniz? Hikmet duysa çok kızardı.

#ASLI GÜL
٪d سنوات قبل