Yorgo Kutruli, sevdalısı olduğu bisikletinin kurbanı oldu. 19 yaşındaki Rum asıllı genç, 3 Şubat günü işe giderken Kızıltoprak'ta geçirdiği trafik kazası sonrasında kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde 5 gün sonra hayata gözlerini yumdu, ama 4 kişiye hayat vererek. Baba Aleko Kutruli, oğlunun organlarını bağışlama kararı aldı ve Yorgo'nun kalbi, 42 yaşındaki Yeter Kaçar'a, böbrekleri 21 yaşındaki Meryem Akbaş ile sağır ve dilsiz olan Dursun Tekin'e, karaciğeri ise Elmas Algül'e hayat verdi. Rum kökenli ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kutruli Ailesi, bir evlatlarını yitirmişti ama baba Kutruli'nin deyimiyle, aileye 4 kardeş daha geldi.
Kolay değil, 19 yaşına kadar getirdiğiniz bir evladı toprağın bağrına vermek. Ama o evladınızın organlarını bağışlama kararı almak da bir o kadar zor. Bu karara imza atan Kutruli ailesini anlamak için Yorgo'nun Kadıköy Bahariye'deki evlerine misafir olduk. Aileye taziye ziyaretleri hala devam ediyor, komşular bir bir taziyelerini iletiyor, bir Türk geleneği olarak acılı aileye hazırladıkları yemekleri ikram ediyorlardı. Kutruli ailesinin yaslı evinde, Müslüman komşularının aynı acıda bir bütün oluşu güzel bir fotoğraf oluşturuyordu. Her taziye ziyaretinde acılara ortak olunduğunu belirten mesajlara karşılık baba Aleko Kutsuli'nin dudaklarından tek cümle dökülüyordu: “Vatan sağolsun”
Misafirler çekilince, aileyle başbaşa kalıp konuşmaya başladık. Baba Aleko Kutruli, Feydirmen ve Kalamış Rum Kiliseleri'nde hizmetli olarak çalışıyor ve kiliseyi Pazar ayinlerine hazırlıyor. Anlamaya çalışıyoruz Kutruli'yi ama “Neden?” Sorusunu sormaktan kendimizi alamıyoruz. Kutruli cevaplıyor: “Ben Türkiye vatandaşıyım. Bakın nüfus kağıdım gömleğimin cebinde. Ta kalbimin üstünde bayrağımız. Bizi kimse bölmeye kalkmasın. Oğlumun organlarını bağışlamam bu ülkenin tüm insanlarına ders olsun. Bu ülkede askerliğimi yaptım. Bu ülkede yaşamımı sürdürüyorum. Kimse ayrım yapmasın.” Çocuğunun organını bağışlamasıyla ilgili, Kalamış Kilisesi'nin Papazı Nikolous dahil pek çok olumlu eleştiri aldığını söyleyen Aleko Kutruli, “Anlasınlar ki bir ülkenin kardeş insanlarıyız. Oğlum bir Rum olarak 4 Müslüman Türk'e yaşam verdi. Benim 1 oğlum öldü ama 4 evladım kardeşim oldu” diyor.
Yorgo'nun 12 yaşındayken annesini kaybettiğini öğreniyoruz. Annesinin ardından kardeşini de kaybeden ailenin tek kızı Efi ise kardeşinin ölümüne hala inanamadığını belirtiyor. Efi, “Ona hala öldü” diyemiyor dilim. Daha 19 yaşında o, ölmüş olamaz” Evin her köşesinde, kendi odasında salonunda Yorgo'nun hatıraları var. Ancak içlerinde en anlamlısı Yorgo'nun köpeği Fındık. Aile şimdi Fındığa daha çok sahip çıkıyor. Yorgo'nun odası ise büyük bir yalnızlığı yaşıyor. Odada Rum geleneklerine uygun olarak mum yanıyor. Mumun 40 gün yanacağını söylüyor ailesi. Çok sevdiği annesiyle birlikte çektirdiği fotoğrafları ile fanatiği olduğu Fenerbahçe'nin bayrağı ise hala duvarda asılı.
1988 İstanbul doğumlu olan Yorgo Kutruli, Moda Rum Okulu'nu bitirmişti. Bir kargo şirketinde çalışmaya devam eden Yorgo, çok sevdiği bisikleti ile işe giderken hayatını kaybetti. Yorgo, Kızıltoprak'ta parketmiş bir otomobili solladı. Otomobili sıyırıp geçti ama yanından geçen dolmuşu görmedi. Kafasını dolmuşa çarptıktan sonra yere düştü. Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde 2.5 saat süren ameliyat geçiren Yorgo, kurtarılamadı. Annesini sekiz yıl önce kaybeden gencin beyin ölümü 8 Şubat Perşembe günü gerçekleşti. Aleko Kutruli, oğlunun organlarını bağışlamaya karar verdi. Fenerbahçe'yi çok seven Yorgo en çok Serdar Ortaç'ı dinliyordu.
