|

Omuzlarıma mesuliyet yüklendi

Ali Seyyah'ın ilk kitabı 'Çolak Ressam' Şule Yayınları'ndan çıktı.

Merve Akbaş
04:00 - 15/07/2019 Pazartesi
Güncelleme: 13:15 - 14/07/2019 Pazar
Yeni Şafak
​Ali Seyyah
​Ali Seyyah

Ali Seyyah, 1991 Ordu doğumlu. Lisede Elektrik – Elektronik okudu. İki yıl boyunca profesyonel tiyatro oyunculuğu yaptı. Yazı ve şiir atölyelerinde eğitim gördü. Şiirleri Karabatak dergisinde yayımlandı. İlk kitabı Çolak Ressam ise Şule Yayınları’ndan 2018 yılında çıktı.

İlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?

Çolak Ressam yaklaşık 4 senelik bir çalışma/eğitimin sonunda, Ali Ural’ın yazı ve şiir atölyesinde pişerek kitap halini aldı. Ve bu kitap oluşurken birçok merhalelerden geçti. Klişelerden, melodramdan şiiri kurtarmak, sadeleştirmek ve derinlik kazandırarak şiiri esas haline kavuşturmak gerekiyordu. Nitekim bu öğretilerin sonucunda ilk olarak Âbid şiirim Karabatak dergisinde yayımlandı. Şiirin nitelikli bir dergide yer alması benim için heyecan ve kıvanç kaynağı olmuştur. Aynı zamanda daha çok çalışmam gerektiğini ve çizginin dışına çıkmamam gerektiğini öğretmiştir. Çünkü çizginin dışına çıkınca bir şiirlik hatırayla avunursunuz.

Kitabınızı elinize alınca ilk olarak ne yaptınız?

Ali Ural hocam şöyle demişti ‘‘Kelimeler de rızıktır. Ekmeğimizi verdiği gibi kelimelerimizi de verir Rabbimiz.’’ Ve hocamın elinden almıştım kitabı, şükretmiştim. Ağzımızdan çıkan her sözün bir tesir ve hesabı olduğuna inanıyorum. Söz konusu şiir sanatıysa bu hesabın daha ağır olduğunu düşünüyorum. Çünkü şiirin tesiri kalıcıdır. Kitabı aldığımda bu mesuliyette yüklenmişti omuzlarıma. Şükür ki bükmedi belimi.

İ
lk kitabınızı kime imzaladınız?

Çok uzaklarda, sabırla bekleyen Reyhan hanıma.

Okur önce hangi şiirinizi okumalı?

Kitap özde bütün olmakla beraber üç bölümden oluşuyor. Etkinliklerde şiir okumam istendiğinde çoğu zaman Savaş Kuşları’nı okuyorum ya da Çolak Ressam’ı. Bu iki şiirin izi bende biraz fazladır. Ama okura yön tayin etmek istemem. Bunu onlara bırakmanın daha doğru olduğu kanaatindeyim. Okur kendi şiirini bulacaktır.

YAZARLAR HER AN YAZIYOR

Gece mi yazarsınız, gündüz mü?

Ben yazarların her an yazdıklarını düşünüyorum. Çünkü gün boyu hangi iş ile meşgul olursa olsun sürekli bir gözlem ve çağrışım onlarla birlikte hareket eder. Yazar bunları heybesine doldurur, taşır, taşır. Ancak bu heybedekilerin işlenmesi için elbette bir atmosfer ihtiyacı hissedilmektedir. Bunun için en uygun anın gecenin ortası olduğu kanaatindeyim. Ben de gecenin bu nimetinden istifade ediyorum. O vakitlerde esas sesleri duyabiliyorsunuz çünkü. ‘‘Sen ritmi bul, şiir çıkagelir.’’ diyor Borges. Bu ritmin en saf halinin gecede saklı olduğunu düşünüyorum.

Defter mi, bilgisayar mı?

Hz. Mevlânâ’nın sır kâtipleri vardı, Mevlânâ söyler onlar da yazardı. Şiir söylemek deniyor buna. Bunu ilk duyduğumda o sahne gözümde canlanmıştı. Ne muhteşem bir şiir sahnesi. Bir zaman da daktilo ile yazılan yazılar heyecan vermişti bana. Nitekim günümüzde bilgisayar bütün eski yazım metotlarını bertaraf etmiş gibi görünüyor. Ben işin not tutma kısmında defter kullanıyorum. Ancak bütün haline getirileceği zaman tercihim bilgisayardan yana oluyor. Çünkü şiirin tamamını görmek, düzenlemek açısından daha elverişli olduğu kanaatindeyim. Ancak yine de gönlüm daktilodan yanadır.

  • Çolak Ressam
  • Ali Seyyah
  • Şule Yayınları
  • 2018
  • 78 sayfa
#Ali Seyyah
#Çolak Ressam
#Şule Yayınları
5 yıl önce