|

Onun hedefi bugünkü nesildi

Yedi Güzel Adam’dan biri olan Mehmet Akif İnan, vefatının 20. yılında anıldı. TYB’deki programa yazarın kardeşi Ahmet İnan, yazar D. Mehmet Doğan ile Prof. Dr. Turan Koç katıldı. Ahmet İnan, “Hedefi gençlikti. Yoksa kış, kar, yağmur, soğuk, maddi karşılığı yok, tamamen kendisine eziyet gibi görünse de aslında hayır. Onun hedefi işte bugünkü nesildi” dedi.

Haber Merkezi
04:00 - 21/01/2020 Salı
Güncelleme: 02:50 - 21/01/2020 Salı
Yeni Şafak
Mehmet Akif İnan
Mehmet Akif İnan

Türk edebiyatının usta isimlerinden Mehmet Akif İnan, vefatının 20. yılında Fatih Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesinin ortaklaşa düzenlediği özel bir programla anıldı. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yönetimindeki söyleşide, yazarın kardeşi Dr. Ahmet İnan, TYB Kurucusu ve Şeref Başkanı Mehmet Doğan ve Prof. Dr. Turan Koç konuşmacı olarak yer aldı.


KUDÜS’E AŞIKTI

Akif İnan’ın bir nesle ağabeylik ettiğinin altını çizen Ahmet İnan, “Ağabeylik vasfı onun en önemli vasfıydı. Dava adamlığı da onun şahsını temsil ediyordu” dedi. İnan’ın daha 17 yaşındayken Derya gazetesini çıkardığını aktaran Ahmet İnan, “Bu gazetenin vasfı tamamen edebiyat ve şiir özelliği olan bir gazete olmasıydı. İddialı bir gazeteydi” diye konuştu. İnan’ın hedefinin gençlik olduğunun altını çizen Ahmet İnan, şunları dile getirdi: “Onun hedefi gençlikti. Yoksa kış, kar, yağmur, soğuk, maddi karşılığı yok, tamamen kendisine eziyet gibi görünse de aslında hayır. Onun hedefi işte bugünkü bu nesildi. Bunu anlatmaya çalışıyorum.” İnan, kendisinin bir gün Akif İnan’a “24 saat bana yetmiyor, zaman yetmiyor” dediğini ve ağabeyinin çok kızdığını anlattı. Ağabeyinin uyarısından sonra bir daha zaman yetmiyor kalıbını kullanmadığını söyleyen İnan, Akif İnan’ın kendisine söylediği şu sözleri aktardı: “Sen kim oluyorsun da zaman yetmiyor sana. Yavrum, İmam-ı Azam gibi bir mezhep kurucusu, onlarca öğrenci yetiştirmiş, devrin büyük tüccarı, hayatında 40 kez hacca gitmiş bir insana zaman yetiyor da sana nasıl zaman yetmiyor? Demek ki sen zamanı kullanmasını bilmiyorsun.” Akif İnan’ın Mescid-i Aksa’yı hiç görmediğini belirten İnan, onun bir Kudüs aşığı olduğunu söyleyerek ağabeyinin “Mescid-i Aksa” şiirini okudu.

ISTIRAP ADAMIYDI

Mehmet Doğan da Akif İnan’la tanışmalarının 60’ların sonuna denk geldiğini anlatarak şunları söyledi: “Bizden yaşı büyük olmasına rağmen bizi arkadaş sınıfına dahil etti Akif ağabey. O bir ıstırap adamıydı. Muzdaripti. Şiir yazması da bundandı, fikir işleriyle uğraşması da. Hatta bir sivil toplum kuruluşunun başına geçmesi de bunun içindi. O ıstırap ona bir sorumluluk yüklüyordu. O sorumluluğun icabında şiir yazıyordu.” Doğan, İnan’ın TYB’nin kuruluşunda da yardımı olduğunu hatırlattı.

Hem başına buyruk hem munis


  • Prof. Dr. Turan Koç Akif İnan’la tanıştıklarında kendisinden çok etkilendiğini söyledi ve ekledi: “Akif ağabey edebiyat dergisi yazarları içerisinde bana en sıcak gelen şairdi. Şiir denemelerimin ilk başlangıcında bir basamak yukarı veya bir ayrı kulvar tutturması söz konusu ise etkilendiğim, katıldığım, bütünleştiğim Akif ağabeyin şiiri oldu.” İnan’ın çevresinin de çok geniş olduğunu aktaran Koç, bazen onunla sinemaya gittiklerini ve sonrasında İnan’ın yorumlarıyla kendilerine bir filmin nasıl izlenmesi gerektiğini de öğrettiğini söyledi. Koç, Akif İnan’ın modern şiiri de çok iyi bildiğini ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı zamanda geldiği yerde de bir geleneğin devamıydı. Hem şiiriyle hem sesiyle hem şiirinin biçimiyle. O kadar başına buyruk gibi görünen bir insan aynı zamanda son derece munis, son derece dost, dost olduktan sonra da sizi omuzlarında taşıyacak bir karakterdi.”
#Mehmet Akif İnan
#Turan Koç
#Ahmet İnan
4 yıl önce