95’nci Akademi Ödülleri için ‘Türkiye’nin En İyi Uluslararası Film’ adayı, yapımcılığını Vildan Erşen’in, yönetmenliğini Tayfun Pirselimoğlu’nun üstlendiği “Kerr” filmi oldu. İlk gösterimini 2021 Antalya Film Festivali’nde yapan film, İstanbul Film Festivali ve Antalya Film Festivali’nden En İyi Yönetmen ödüllerini almıştı. Erdem Şenocak, Jale Arıkan, Rıza Akın’ın rol aldığı filmin konusu, yaşlı babasının cenazesi için kasabaya gelen Can’ın bir cinayete tanık olması üzerinden gelişen olayları anlatıyor. Polise başvuran Can’ın ifadesi alındıktan sonra kasabadan ayrılmasına izin verilmez. Babasının tuhaf arkadaşlarıyla tanışmaya başlayan Can’ın kapana kısılıp kaldığı kasabada tuhaf şeyler yaşanmaya başlamıştır. Çıkışı olmayan bir arafa dönüşmüş olan kasaba neredeyse bir deliliğin eşiğine gelmiştir.
TEKRARA İNANIYORUM
Yeni Şafak’a konuşan Yönetmen Pirselimoğlu, Kerr’in Türkiye Oscar adayı olmasının, bir takdiri işaret etmesi açısından hoş olduğunu, ancak filmlerini, yazıp çizdiklerini böylesi bir motivasyonla üretmediğini söyledi. Oscar’ın son yıllarda popüler olan polisiye filmine ilgi gösterip göstermeyeceği sorusuna ise, “Oscar’ın nasıl tercihleri olduğu konusu da karışık; bu mesele daha çok genel sinema izleyicisinin heyecanı ve bu ödüle atfettikleri önemle alakalı. Polisiye film çok genel bir ifade; ben Kerr filmine ‘kara film’ demeyi yeğlerim doğrusu. Polisiye diye işaret ettiğiniz film ve edebiyatın gördüğü ilgi, içinde debelendiğimiz zamanın ruhu ile alakalı olmalı. Zor bir bilmecenin içerisinde olmakla ilgili bir halden söz edilebilir. Kerr ‘tekrar’ kelimesinin kökü; ben her şeyin tekrar ettiğine inananlardanım. Lakin bu tekrar bir tekamülü de barındırıyor; bu anlamda fatalistik olmaktan ziyade bir aşama halidir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
