|

Osmanlı hanedanında çok güçlü şairler var

On kitaptan oluşan Osmanlı Haneden Şairleri külliyatının editörü Prof.Dr. Nihat Öztoprak, Osmanlı sultan ve şehzadeleri arasında şair kimliği öne çıkan isimlerle ilgili yaptıkları çalışmayı anlattı. Öztoprak, Osmanlı Hanedanı arasında dönemin divan şairlerini gölgede bırakacak kadar iyi şiirler yazmış isimler olduğunu söylüyor ve örnek olarak da Kanuni Sultan Süleyman’ı veriyor.

04:00 - 15/04/2021 Perşembe
Güncelleme: 10:04 - 15/04/2021 Perşembe
Yeni Şafak
Prof.Dr. Nihat Öztoprak
Prof.Dr. Nihat Öztoprak
BÜNYAMİN AYÇİÇEĞİ

Osmanlı Hanedan Şairleri külliyatı İdeal Kültür Yayınları tarafından okura sunuldu. Dokuz yazar tarafından hazırlanan küliyat 10 kitaptan oluşuyor. Toplam 38 sultan ve şehzadeye yer veren külliyatın editörü Prof. Dr. Nihat Öztoprak’la konuştuk.

Merhaba Hocam, Osmanlı Hanedanı’na ithaf ettiğiniz bu çalışmayı hazırlama fikri nasıl doğdu acaba?

Her kitabın baş tarafında da ifade ettiğimiz gibi, Osmanlı sultan ve şehzadelerinin şairlik yönüne vurgu yapan on kitaplık bu külliyatı, Osmanlı Hanedanına ithaf ettik. Bu çalışmayı bir görev bilinciyle yerine getirdik. Torunlarından dedelerine ve Türk milletine bir armağan olarak gördük. Sultanlarımızın ortak yönü hemen hemen hepsinin şair olmasıdır. Çoğunlukla hükümdar oluşlarına, siyasi dehalarına vurgu yapılan hanedan mensuplarının şairlik yönleri toplumumuz tarafından pek bilinmemektedir. Halbuki sultanların daha iyi tanınması için sanatkâr ve şairlik yönlerinin de vurgulanması gerekir. İşte bu maksatla Osmanlı Hanedan Şairleri külliyatı hazırlanmıştır.

Hocam, külliyatta hangi sultanlara yer verdiniz?

Osmanlı Hanedanı içinde yer alan ve şiir yazan bütün sultanlar külliyatta yer almaktadır. On kitaptan oluşan bu külliyatın 2. kitabı Avnî’ye (Fatih Sultan Mehmet), 3. kitabı Adlî’ye (Sultan II. Bayezit), 4. kitabı Cem Sultan’a, 5. kitabı Muhibbî’ye (Kanûnî Sultan Süleyman), 6. kitabı Şâhî’ye (Şehzade Bayezit), 7. kitabı Murâdî’ye (Sultan III. Murat), 8. kitabı Bahtî’ye (Sultan I. Ahmet), 9. kitabı Fârisî’ye (Sultan II. Osman), 10. Kitabı da İlhâmî’ye (Sultan III. Selim) ayrılmıştır. Osman Bey’den Sultan Vahdettin’e adlı ilk kitapta ise bu 9 şairden başka hanedan mensubu diğer şairlerin seçme şiirleri verilmiş, onların edebî yönlerine temas edilmiştir. 2 bin 168 sayfadan oluşan bu külliyatta 38 sultan ve şehzadeye yer verilmiş, toplam 5 yüz 40 şiir ve 68 seçme beyit açıklanmıştır. Her kitabın sonunda, şiirlerde geçen motifler ve terimler izah edilmiştir. Külliyatta bu şekilde 506 madde yer almaktadır.

HÜKÜMDARA YAKIŞIR ŞİİRLER

Oldukça hacimli ve detaylı bir çalışma olduğu görülüyor hocam. Acaba Sultan şairlerin diğer şairlerden farklı özellikleri var mıdır? Daha çok hangi konular üzerinde duruyorlar?

Sultanlar da diğer şairlerle benzer konulara temas etmişlerdir. Ancak onların sadece sultanların söyleyebileceği, merdane, bir komutana yakışır şekilde şiirleri de bulunmaktadır. Mesela Avnî (Fatih Sultan Mehmet) Karaman Beyi’ne şöyle seslenir:

Bizümle saltanat lâfın idermiş ol Karamânî

Hudâ fursat virürse ger kara yire karam anı

“O Karaman Beyi bizimle saltanat davası güdüyormuş. Eğer Allah fırsat verirse (pek yakında varıp) onu kara toprağa karacağım.”

Bu beyit tam da bir hükümdara yakışır şekildedir. Bunun yanında sultanlar için şiir, oldukça zahmetli ve yorucu devlet işleri arasında iç dünyalarını dökme, paylaşma, rahatlama ve dertleşme aracıdır. Mesela genellikle tasavvufî şiirler yazan Bahtî (Sultan Ahmet), gayet samimî bir şekilde, gerçek sultanın kendi hanımı olduğunu vurgulayarak aşkla ona şöyle seslenebiliyor:

Güzeller içre mâhumsın

Kulunam pâdişâhumsın

Benüm sen ‘izz ü câhumsın

Göŋül mülkinde şâhumsın

“(Ey sevgili!) Sen benim güzeller içinde ay gibi güzel sevgilimsin. Ben senin kulunum, sen de benim padişahımsın. Benim makamım, rütbem sensin. Sen gönül mülkünde şâhımsın.”


DİVAN ŞAİRİNDEN FAZLA ŞİİRİ OLANLAR VAR

Peki Sultan şairlerle diğer divan şairlerini kıyaslarsak nasıl bir manzara ortaya çıkar?

Öncelikle hanedan mensuplarının ağır bir devlet yükünü sırtlarında hissettiğini belirtmek gerekir. Kimisi az sayıda kimisi de herhangi bir divan şairinden katbekat daha fazla şiir yazmıştır. Mesela Muhibbî (Kanûnî Sultan Süleyman) 4000’den fazla şiir yazmıştır. Bu bir divan şairi için de oldukça yüksek bir rakamdır. Şiirleri incelendiğinde Muhibbî’nin gerçekten iyi bir şair olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Onun şu beyti, özellikle son mısraı dilden dile halen dolaşmaktadır:

Halk içinde mu‘teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi

“Halk nazarında devletten daha itibarlı bir şey yoktur; (hâlbuki) bu dünyada bir nefes sıhhatten daha büyük bir devlet olamaz.”

Ayrıca şiirleri bestelenen, halen okunan birçok sultan şairimiz bulunmaktadır. Mesela Bahtî’nin (Sultan Ahmet) şu ilahîsi oldukça meşhurdur, günümüzde de meclislerde okunmaktadır:

Dil hânesi pür-nûr olur

Envâr-ı zikrullâh ile

İklîm-i ten ma‘mûr olur

Mi‘mâr-ı zikrullâh ile

“Gönül evi, zikrullah nurlarıyla nurlanır. Ten ülkesi de zikrullah mimarıyla bayındır hâle gelir.”

Böylece Hanedan Şairlerinin söyleyiş güzelliği bakımından diğer divan şairlerinden hiç de eksik kalır yanlarının olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

HEM ŞİİR HEM BİLGİ VAR

Hocam, daha önceden de sultanların şiirlerine dair birçok çalışma yapıldı. Bu külliyatın farkı nedir?

Bugüne kadar Hanedan mensuplarının şiirleriyle ilgili çalışma yapan herkesi saygıyla anmak görevimizdir. Her biri oldukça kıymetli, bu medeniyete hizmet eden çalışmalardır. Bu külliyatta biz, özellikle temel kaynaklardan istifade etmeye gayret ettik. Yazma eserlere müracaat ederek karışıklıkları gidermeye çalıştık. Zaten bu çalışma seçmelerden oluşan bir külliyat. Akademik hassasiyeti elden bırakmadan günümüz okuyucusuna hitap edecek bir çalışma ortaya koymaya çalıştık. Bu eserler, her aşaması külliyatın yazarları tarafından kontrol edilmiş bir ekip çalışmasının ürünüdür. Salgından önce yüz yüze, salgından sonra da toplantı programlarıyla her gün saatlerce gerçekleşen oturumlar yaptık. Kimi karışıklıkların tashih edilmesi, metinlerin doğru okunması ve nesre çevirilerde şairin kastının yakalanması için gayret ettik. Ayrıca her şiire “genel değerlendirme” bölümü ekleyerek şiirin tamamında ne söylendiğini tespit etmeye ve şiiri yorumlamaya çalıştık. Kitaplarda çok önemli bir uygulamamız daha var: Karekodlar. Her bölümde yer alan karekodlarda, Hanedan mensuplarının türbeleri, eserlerinden örnekler ve kitapta yer alan her şiirin kaynak eserlerden alınan eski harfli görüntüleri yer almaktadır. Böylece Osmanlı Türkçesi çalışmak isteyenlere de imkan sunulmuştur. Meraklısı, ilgili karekodu okutarak orijinal metinle yapılan çalışmayı mukayese edebilecektir. Bu sayede kitapların sayfa sayısı düşürülmüş, buna bağlı olarak fiatı da makul seviyeye çekilmiştir.

#Osmanlı
#Nihat Öztoprak
#Kanuni Sultan Süleyman
3 yıl önce