|

Paco''nun pençesi öldürür

Dünyaca ünlü İtalyan fotoğrafçı Valerio Bispuri, Latin Amerika''da uyuşturucu bağımlılarını fotoğrafladığı ''Paco'' sergisiyle Türkiye Yeşilay Cemiyeti''ne konuk oluyor. Bispuri, ''Yoksulların uyuşturucusu'' olarak bilinen Paco''yu ölüm saçan sakin bir hayvana benzetiyor.

Harun Karaburç
00:00 - 29/06/2014 Pazar
Güncelleme: 21:43 - 28/06/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Paco''nun pençesi öldürür
Paco''nun pençesi öldürür

Türkiye Yeşilay Cemiyeti, bağımlılıklarla mücadele kapsamında 94 yıldır yürüttüğü çalışmalara katkı sağlamak amacıyla dünyaca ünlü İtalyan fotoğrafçı Valerio Bispuri''nin, Latin Amerika''da uyuşturucu bağımlılarını fotoğrafladığı ''Paco'' sergisini ağırlıyor. ''Yoksulların uyuşturucusu'' olarak bilinen ''Paco''nun korkunç yüzünü fotoğraflarla yansıtan sergi 15 Temmuz''a kadar Sepetçiler Kasrı''nda gezilebilir. Fotoğraf projelerinde sosyal meseleleri görünür kılmak için çalışan Bispuri, 2013 Japonya''nın 9. Günü, Uluslararası Gazetecilik Ödülü, 2013 ''Geçici Meseleler'' dalında Sony Dünya Fotoğrafçılık Ödülü gibi pek çok ödüle sahip. BM Maddeler ve Suç Birimi (UNODC) tarafından yayımlanan 2012 Dünya Uyuşturucu Raporu''nda, dünya genelinde 27 milyon kişinin uyuşturucu problemi ile yaşıyor. Bu durumdan yalnızca kendileri değil aileleri, çevreleri ve toplum da zarar görüyor. Bispuri, bu gerçeği görünür hale getiriyor. Paco''yu ise ''hiç kimsenin tam olarak kaç kurbanın canını aldığını, kaç çocuk öldürdüğünü bilmediği sakin bir hayvan'' olarak tanımlıyor.

YAPTIĞIM İŞ TEHLİKELİ

Bu projenin başlangıcı 2003 yılına dayanıyor. O zamanlar Buenos Aeres''te yaşıyor Valerio Bispuri. O yıllarda Paco denen bu çok güçlü, öldürücü, sentetik madde, bir iki senelik. İlk ölümler Arjantin''de yaşanmaya ve konuşulmaya başlanmış. O zaman toplumda bir farkındalık yaratmak için Bispuri de bu projeyi başlatıyor. Tehlikeli bir iş olduğu için hiçbir zaman kendi başına mahallelerde fotoğraf çekmiyor. Çünkü fotoğraflarını çektiği kişiler son derece agresif, şiddete eğilimli, bağımlılar. Bispuri, o mahalleleri çok iyi bilen insanlardan yardım alıyor. ''ONG denen devlete bağlı olmayan küçük kuruluşlar, örgütler var. Onlar bana destek sağladılar. Onlarla beraber ilk önce yerleri tespit ettik, sonra çekimleri gerçekleştirdik. Arjantin, Peru, Bolivya, Paraguay, Brezilya, Kolombiya''da çektiğim fotoğraflar var. Paco denen uyuşturucu madde ucuz, ucuz olduğu için de çok kolay ulaşılabiliyor böyle olunca da çabuk yayılıyor.'' diyor Bispuri.

Bıçakla tehdit edildim

Bağımlı insanların çok tehlikeli olabildiklerini söyleyen Bispuri, birçok kere saldırıya uğruyor ve bıçakla tehdit ediliyor. Kendisine yardımcı olan örgütlerin de hemen herkese çok kolay yardım etmediğini ve ciddi araştırmalardan geçtiğini kaydediyor. Ancak yine de bu projeyi hayata geçiriyor. Nedenini ise şu sözlerle açıklıyor: ''Birincisi, sıradan insanların bilmediklerini araştırmayı seviyorum. İkincisi, son derece öldürücü yeni çıkan uyuşturucu formları bilinmiyor. Gizli kaldıkça da daha kolay yayılıyor. Dolayısıyla insanlarda nasıl bir duyarlılık yaratabilirim diye düşündüm ve kendimi bu projeye adadım.''

Şimdilik sadece turistim

1994''te kız arkadaşıyla turistik bir gezi yapan Bispuri, 20 sene evvel pek fark etmemiş ama şimdi İstanbul''u harika bulmuş. Gelirken de sadece küçük makinesini almış yanına. O da hatıra fotoğrafları çekmek için. ''Bunca yıl hep iş amaçlı seyahatler yaptım. Bu kez, sadece keyif amaçlı İstanbul''un güzel fotoğraflarını çekiyorum. Bundan da büyük keyif alıyorum.'' diyor.

İnsanı kahreden bir manzara

"Bizim mesleğimizde fotoğraf çekerken maalesef objektif olmak zorundasınız. Kendini duygularına fazla kaptırırsan o zaman yaptığın çekim de verimli olmaz. Onun için ben duygularımı kontrol altında tutmaya çalıştım. Ama hakikaten gördüğüm manzaralar çok üzücü, insanı kahredici manzaralardı. Onun için çok üzüntü yaşadım.'' diyen Bispuri, kendisinin fotoğraf sanatçısı olmadığını, foto- muhabir olduğunu belirtiyor. Ben fotoğraf sanatçısı değilim, fotoğraf muhabiriyim.

10 yıl önce