|

Podyuma savaşın mağduru çıkamaz

Moda haftaları artık sadece koleksiyonların tanıtıldığı adresler değil. En son Londra Moda Haftasında hayvan kürkü kullanılmadığı halde hayvan hakları ihlali gerekçesiyle protesto edildi. Peki giysilerde kürk kullanılmaması için yapılan protestolar çocuk işçiler ya da sığınmacılar, savaş mağduru insanlar için neden yapılmıyor? Neden moda dünyası bu kadar iki yüzlü?

Serap Cebeci
04:00 - 23/02/2020 Pazar
Güncelleme: 05:16 - 23/02/2020 Pazar
Yeni Şafak
Sığınmacılar siyasi arenada çok önemli bir konu iken hayvan haklarına bu kadar önem veren moda dünyasının bu insanların haklarına hiç değinmemesi samimiyetlerini bir kez daha sorgulatıyor.
Sığınmacılar siyasi arenada çok önemli bir konu iken hayvan haklarına bu kadar önem veren moda dünyasının bu insanların haklarına hiç değinmemesi samimiyetlerini bir kez daha sorgulatıyor.

Modanın renkli ve heyecan verici dünyası sınırları dışına çıkarak, dikkat çekici showları, trans birey modelleri ve ünlü katılımcıları ile yeni bir sezona daha başladı. 2020 sonbahar kış defileleri; New York, Londra, Milan ve Paris şehirlerinde düzenlenen moda haftaları kapsamında bütün şaşası ile devam ediyor. Şu günlerde New York’un ardından gözler Londra moda haftasına çevrildi. Gelecek kışın trendleri tanıtıla dursun, moda haftaları protestoları ile de gündeme gelmeye devam ediyor. Sürdürülebilir moda üzerine en çok kafa yoran Britanya Moda Konseyi geçen yıl hızlı modanın zarar veren etkilerinin araştırılmasını talep etmesi ve 34 yıl sonra ilk kez Londra Moda Haftası’nın ‘kürksüz’ olacağını açıklamasına rağmen bu yıl da çevreci grupların yeni protestolarına engel olmadı. Extinction Rebellions aktivistleri Konseye ‘radikal liderlik’ çağrısında bulunan ve önümüzdeki sezon Londra Moda Haftası’nın iptali de dahil olmak üzere acil talepleri özetleyen bir mektup ilettiler ve renkli protestolarına devam ettiler.


MODA HAFTALARINDA YENİ TREND “PROTESTO”

Bunlarla beraber her yıl iki kez düzenlenen moda haftaları da artık sadece tasarımcıları ve gelecek sezon trendleri ile değil protesto gösterileri ile de çok konuşulur hale geldi. Geçen Eylül’de yapılan Gucci, Milano Moda Haftasında akıl hastalarına giydirilen ‘deli gömleği’ benzeri tasarımlarını sergilediği defilede protesto edildi. Ayesha Tan-Jones isimli model, ellerinde “akıl hastalığı moda değildir” yazarak podyuma çıktı. Jones yaptığı açıklamada Gucci tasarımlarının hakaret içerdiğini söyledi. Yine 2019 Londra Moda haftasında Extinction Rebellion adlı çevre örgütü, defilelerin yapılacağı binanın çevresini ‘kana buladı’. Örgüt Üyeleri kapının girişine kendilerini yapıştırırken, üstlerinde sahte kan lekeleri bulunan beyaz kıyafetleri ile iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin yok olması ve ekolojik çöküşü protesto ettiler. 2104 Paris moda haftasında sokak konsepti ile düzenlenen Chanel defilesinde ünlü modeller kadın haklarıyla ilgi yazıların olduğu pankartlarla yürümüştü.

MODACILAR PROTESTOLARDA NE KADAR SAMİMİ

Ciddi bir kesimin moda haftalarının, dünyanın geldiği nokta da kaynak israfı olduğu düşünülürken, salt trend ve giysilerin tanıtıldığı organizasyonlar olmanın ötesine geçti. Kadın haklarından, sürdürülebilir modaya, hayvan haklarından iklim değişikliğine kadar sosyal bir çok mesaj içerikli olaylara da ev sahipliği yapmaya başladı. Öyle ki, Chanel, Gucci, Burberry ve Versace gibi mode devlerinin kürk ve hayvan derisi kullanımını bırakmasının ardından, kürk satış ve üretiminin tamamen yasaklandığı Los Angeles’da geçen Şubat ayında Dünyanın ilk Vegan Moda Haftası düzenlenerek bir ilke imza atıldı. Tüketim çılgınlığı bizzat moda dünyası insanları tarafından eleştirilerek podyumlara ve ödül sahnelerinde taşınmaya başlandı. İstanbul moda haftasında terör protestosu yapılırken Kopenhag moda haftasında burka ve peçe yasağı protesto edilebiliyor. Artık savaşlardan Politikacılara kadar her şey Moda dünyasının gündemine oturabiliyor. Bütün bu şaşalı sanat ve moda organizasyonların toplum üzerinde farkındalık yaratma çabaları ve sosyal konulara el atmaları gerçekten sahici midir bilinmez. Moda Endüstrisi maalesef hala maddeci bir anlayışa dayanıyor. Böylesi karlar üreten bu devasa aç gözlü endüstri neden milyonlarca yoksul işçiye bir fayda sağlamıyor?

Çocuk işçilerine ve savaşa karşı sessizler

Gelişmemiş ülkelerdeki tekstil işçileri hala çok küçük ücretler karşılığında çok kötü şartlarda çalışıyor. Andrew Morgan imzalı “ The True Cost” Gerçek Bedel isimli belgesel Moda dünyasının gerçek yüzünü açıkça ortaya seriyor. Filmde, her şeyin kar elde etmeye odaklı olunca insan hakları, çevre, işçi haklarının göz ardı edildiğinden bahsediyor. Tüketim üzerine kurulu bu dünya verdiği mesajlar konusunda hala yetersiz ve taraflı. LGBT ve hayvan haklarından bahsedebilen modacılar, kendilerinden uzakta yaşanan insan hakları ihlallerinden bir haberler. Açlık, savaş mağdurları, yüz binleri aşan sığınmacılar, demokrasi ve hukuk ihlalleri, çocuk istismarı gibi günümüz dünyasının ortak sorunlarına yeterince önem veriyorlar mı?

Sığınmacılar OUT hayvan hakları IN


  • Sığınmacılar siyasi arenada çok önemli bir konu iken hayvan haklarına bu kadar önem veren Moda Dünyasının bu insanların haklarına hiç değinmemesi nasıl bir tezattır. Yoksa globalleşen dünya sorunlarına sadece kendi pencerelerinden bakıp, görmek istediklerini ve kendilerini ilgilendiren kısımları mı görüyorlar? Moda evleri bütün bu popüler çevreci yaklaşımlarına rağmen, tüketimi pompalayarak doğaya ve çevreye verdiği zararlar konusunda kendilerini aklayabilecekler mi? Kadın vücudunu sürekli bir meta aracı olarak kullanan moda evlerinin feminist söylemleri ne kadar inandırıcı? Defilelerde boy gösteren büyük beden modeller, kadınları sokmaya çalıştıkları bedensel kalıplara bir çözüm olabilecek mi? Feministlerin ve hatta trans bireylerin haklarının bu denli savunulduğu Moda Organizasyonlarında neden savaş mağduru kadınlara ve sorunlarına değinilmiyor? Bütün bu soruların cevabını zaman içerisinde yaşayarak görebiliriz belki. Fakat kapitalist sistemin en büyük kaynaklarından biri olan moda endüstrisinin dünya sorunları konusunda farkındalık yaratma çabalarının rüştünü ispat etmesi için tarafsız, samimi ve etkin proje ve organizasyonlara imza atması gerekiyor. Kitleleri etkileme gücüne sahip sektör, insan hakları konusunda daha evrensel çalışmalar yapabilir.
#Moda
#Londra
#Çocuk
#Protesto
#Tasarım
4 yıl önce