Sakıp Sabancı Müzesi, yeni sergisinde Alman modernizminin öncülerinden Heinz Mack'ı ağırlıyor. Bugün açılan “MACK. Sadece Işık ve Renk” sergisi, sanatçının 60 senelik uzun ve üretken kariyerine, 100'den fazla eseriyle birlikte odaklanıyor. Tahincioğlu ana sponsorluğunda gerçekleştirilen sergi, 20. yüzyıl ortası avangart sanat ağı ZERO kurucularından olan Mack'ın, bu akımın belkemiğini oluşturan erken dönem eserlerinden yola çıkarak kariyeri boyunca ortaya çıkardığı resim, heykel ve kinetik sanat eserlerinden zengin bir seçki sunuyor.
"Doğu sanatı ne zaman Batı kadar ünlü olmaya başlayacak?" diyen sanatçı politik nedenlerle coğrafi sanatların birbirinden ayrıldığı görüşünde. Sınırların kendisi için zerre kadar önemi olmadığını belirten sanatçı, işlerinde kültürler arası etkileşimin peşinden koştuğunu söylüyor. Mack, eserlerini özellikle iki kültürün buluştuğu yerlerde sergilemeyi tercih ediyor. Venedik'i örnek gösteren Mack, İstanbul'da yer almaktan gurur duyduğunu belirtiyor ve "Doğu ve Batı birbirinden ayrı gibi görünse de birbirini etkiliyor. Dünyanın en eski yerleşim yeri Göbeklitepe bu coğrafyada... Bütün dünya kültürünün en eski temellerinin olduğu bir ülke burası. Eserlerimin burada sergilenmesi beni ancak mutlu eder" diyor.
Sergide yer alan eserler arasında Mack'ın doğadaki renk ve formların izini sürerek yaptığı yerleştirme çalışmaları, anıtsal heykeller, ışık objeleri, rotorlar, rölyefler ve “Kromatik Takımyıldızlar” adını verdiği büyük boyutlu tablolar yer alıyor.
Müzedeki galerilerin önemli bir kısmı, Mack'ın 1960'lardan itibaren el değmemiş doğal alanları sanata ayrılmış mekânlara dönüştürdüğü Land Art (Arazi Sanatı) çalışmalarından hareketle, doğa ve sanatı bir araya getiren bir deneyim alanına çevrildi. Alan, sanatçının 1960'larda Sahra Çölü ve Kuzey Kutup coğrafyasına yaptığı keşif gezileri doğrultusunda, çöl ve ışık temalarıyla şekillendi. Küratörlüğünü müze müdürü Dr. Nazan Ölçer ve sanat tarihçisi Sir Norman Rosenthal'in üstlendiği sergi 17 Temmuz'a dek sürecek.
