|

Resim yazının başlangıcıdır

Hattat ve ressam Etem Çalışkan’ın hazırladığı ‘Aşk Olsun’ adlı sergi, Fatih Belediyesi Kadırga Sanat Galerileri’nde sanatseverlerle buluştu. 93 yaşındaki sanatçı Çalışkan’a göre her resim bir yazıdır. Fırça hareketlerinde ise kaligrafik hareketler vardır. Çalışkan yazının icadını ise tablolarında tarih olarak kullandığını dile getiriyor.

Ayşe Olgun
04:00 - 27/06/2021 Pazar
Güncelleme: 05:54 - 26/06/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
Etem Çalışkan
Etem Çalışkan

"Aşk Olsun” sözü bu defa sitem değil 93 yaşındaki ressam ve kaligrafi sanatçısı Etem Çalışkan’ın Kadırga Galerilerinde açılan sergisinin ismi. Sanatını aşkla yapan bir sanatçı o. İlerleyen yaşına rağmen üretmekten geri durmamış. “Hiçbir sanat eseri tamamlanmamıştır. O eserin birazı sanatçı da birazı da o esere bakan izleyici de kalır. Çünkü sanatta bitmiş diye bir şey olmaz” diyen Etem Çalışkan pandemi dönemini oldukça verimli geçirmiş.

Fatih Belediyesinin ev sahipliğinde Kadırga Galerilerinde açılan “Aşk Olsun” sergisinde sanatçının pandemi döneminde yaptığı eserlerden seçme 59 tablosu yer alıyor. Küratörlüğünü Fatih Ömeroğlu’nun yaptığı sergi 28 Ağustos’a kadar açık. Sergideki eserlerde renkler ve harfler öne çıkıyor. Her renk harflerin üzerine dağılmış adeta.

Etem Çalışkan’a göre resim yazının başlangıcıdır. Her resim bir yazıdır aynı zamanda. Fırça hareketlerinde aslında kaligrafik hareketler bulunur. Aynı zamanda her harekette her renkte sanatçının bir duruşu bir düşüncesi vardır. Her bir hareket diğerini tamamlar. Etem Çalışkan’ın tablolarında renklerin, harflerin arasında kimi zaman bir cümleye rastlıyoruz kimi zaman ise kağıda bir fırça darbesiyle dökülmüş dev lekelere. Don Kişot’un yel değirmenine de rastlıyoruz ressam Van Gogh’a da. Çalışkan, eserlerini hazırlarken en çok Van Gogh’un hayatından etkilendiğini dile getirerek şunları söylüyor: “Bir sanatçıyı her şey gibi usta sanatçılar da etkiler. Bunlardan biri de Van Gogh ve arkadaşı Gauguin’dir. İkisi de iyi bir sanatçıdır. Gauguin ve Van Gogh her zaman kavga etmişler. Onların kavgaları beni çok etkiler. Hatta beni tahrik eder. Bu anlamda sergide bununla alakalı bir çalışma yaptım.”


HİTLER RESSAM KALSAYDI SAVAŞ ÇIKMAYACAKTI

“Benim çalışmalarım da kurallar içinde kuralsızlık” vardır diyen sanatçı, “Sanat biraz özgürlüktür. Düşüncesinde de konuşmasında da her şeyinde sanatçı özgürdür. Onu bağlayıcı hiçbir şey yoktur. Yani sanatçıya bu özgürlüğü veren sanattır. Sanat kurallar içine hapsedilmiş değildir. Ama sanatın içinde de kendi kuralları olduğunu unutmamak gerekir” yorumunu yapıyor. Çalışkan, sanatın gücünü anlatırken şu örneği de veriyor: “Hitler resim yapan bir adamdı. Belki ressam olarak kalsaydı ikinci dünya savaşı da çıkmayacak ve milyonlarca insan ölmeyecekti. Bu yüzden sanatın gücü savaşı önleyebilir diyebiliriz. Bu yüzden sanata sahip çıkılmalıdır”


BEŞİ BİR YERDE GRUBUNU KURDUM

1928 doğumlu olan sanatçı Toroslar’dan İstanbul’a resim yapma hayaliyle geyliş. Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde hattat Emin Barın’ın ilk öğrencilerinden. “Üniversitenin Grafik Bölümü’nde kaligrafi dersleri vardı. Emin Barın hocanın da ilk yılıydı ben de onun ilk öğrencisi oldum. Eski mi yeni harflerle mi yazmak istediğimi sordu. ‘Yeni harfle yazan kimse yok ben yeni harflerle yazmak istiyorum’ dedim. Böylece yazmaya başladım. Yıllar içinde yazı yetenekleriyle öne çıkan hocanın öğrencileri arasında yeni isimler oldu. Emin hocanın en başarılı beş öğrencisiyle ‘Beşi Bir Yerde’ grubunu kurdum. İlhami Turan, Yılmaz Özbek, İslam Seçen ve ben. Yılmaz Özbek ve İslam Seçen bu dünyadan göçtüler, geriye üçümüz kaldık. “

Sergideki eserlerine attığı 6021 imzası ise Etem Çalışkan şöyle açıklıyor: “Ben eserlerime tarih koyarken, hesaplamayı yazının icadından itibaren yapıyorum. Örneğin, 2021’de yaptığım çalışmalara 6021 tarihini koydum. Çünkü yazının icadı milattan önce 4000 senesine tekabül ediyor. Yazı benim için milat. Uygarlık da ilim de sanat da ondan doğmuştur.”


ANITKABİRDEKİ KİTABELER İLK SANATSAL ÇALIŞMAMDIR

Öğrencilik yıllarında Emin Barın’ın gözde öğrencisi olduğunu dile getiren Etem Çalışkan, “Hocanın asistanı gibi çalışırdım. Kendi yazımı yazdıktan sonra benim görevim diğer öğrencilerin yazısını da kontrol etmekti. Böylece güzel yazıya yeteneğim yüzünden hocam henüz ben öğrenciyken yanında çalıştırmaya başladı. Ankara’da Anıtkabir’deki kitabelerin yazılması sırasında hocamın asistanlığını yaptım? Bu kitabeler ilk sanatsal çalışmamdır” diyerek o yılları anlatıyor.

CEBİMDEKİ SON PARA VAN GOGH'A

Etem Çalışkan çok üretken bir sanatçı. “Aklım fikrim sanattır, başka ne yapabilirim diye düşünürüm. Günde 10-15 saat çalıştığım olur” diyecek kadar çalışkan hem de. Van Gogh ise sanat dünyasında kendisine arkadaşlık eden önemli bir sanatçı Etem Çalışkan için. Bir anısını anlatıyor: “Öğrencilik yıllarımdı. Cebimdeki son parayla İstiklal Caddesi’ndeki Alman Kitabevi’nden Van Gogh’u anlatan bir kitap satın aldım. Aç karnıma kitap cebimde yürüyerek Cağaloğlu’na geldim.”

#Etem Çalışkan
#Aşk Olsun
#Sergi
#Hattat
#Ressam
3 yıl önce