Robin Cook, sürükleyici dili, gerilim dolu maceralı hikayeleriyle okuyucuya nefes aldırmadan kitaplarını okutuyor. Gerilim-macera roman türünde önemli bir yerde duran Robin Cook yeni romanı Yabancı Cisim'de çok farklı bir hikayeyle karşımıza çıkıyor. Yazar bu kez, ilginç bir ironiyle hem Amerika'nın stratejileri yönünde bir hikaye oluşturmuş hem de bir anlamda ülkesi adına bir itirafta bulunmuş. Çünkü, konunun geçtiği yer, hızla gelişmekte olan ülke Hindistan-Yeni Delhi. Romanın kahramanları ise, şüpheli bir ölümle anneannesini kaybeden Los Angeles Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Jennifer Hernandez ve daha sonra yolları Jennifer'la kesişecek olan Uluslararası Hemşirelik Şirketi yöneticileri ve çalışanları. Bu üçlemede hikayenin durduğu yerse çok ilginç. Hikayeye göre, Hindistan'da hızla gelişmekte olan sağlık turizmi, hastanelerinin durumunu tehlikeye atar. Çünkü, Amerikalı hastalar artık ameliyat olmak için Asya kıtasındaki başka ülkelere, özellikle de Hindistan'a giderler. Bu durumu engellemenin tek yolu vardır, bu yol da Hindistan'daki özel hastanelerin iç yüzünü medya aracılığıyla herkese açık etmekten geçer. Bunun için özel bir şirket bile kurulur. Sosyo-ekonomik durumu kötüye doğru giden Hintli hemşireler de bu için biçilmiş kaftandır adeta. Nihayetinde hepsi de Amerika'ya göç etmek için hevesle bekliyordur.
Hinduizm öğretisi aslında bu romanda olayların çıkış noktası gibi duruyor. Mesela Hindistan'daki sağlık turizminin iyi gidişhatını durdurmak, sağlık turizmini baltalamak için gerçek olmayan veriler elde etmek isteyen roman kahramanları, Hintli hemşireleri kendi inançlarıyla zayıflatıyor. Ta ki yeniden doğuşun farklı bir şekilde yorumlandığı Hinduizm öğretisi sayesinde, hemşirelerin kendi ülkelerinin aleyhine yapmayacağı şey kalmayana kadar.
Yazarın ne kadar objektif baktığı tartışılır, ancak; romanı okuduğunuzda Hindistan Yeni Delhi'deki yaşam koşullarının da farkına varıyorsunuz. Robin Cook, kitabında hikayesinin altyapısını oluşturmak üzere gittiği Hindistan'da yaptığı birçok gözleme de yer veriyor:
“Seyahatim esnasında ülkeyi, insanı karşı konulmaz derecede büyüleyen büyük zıtlıkların karışımı bir ülke olarak gördüm; zengin ama fakir, duru bir güzelliğe sahip ama aynı zamanda sinsi, modern ama Ortaçağ'dan kalma...Hindistan, üç asrı aynı anda yaşayan hakkında çok fazla bir şey bilmediğim büyüleyici bir tarihe sahip, yaratıcı, zeki, güzel ve misafirperver insanlardan oluşan bir ülke.”Romanın sonunda Hindistan sağlık turizmi baltalanacak mı? Ya da Asya ülkeleri Amerika'nın yerini gerçekten alabilir mi? Bu soruların cevaplarını bulacaksınız.
