Yıllardır benzer konularda ve mekanlarda geçen yaz dizileri, günümüzde de çizgisini koruyor. Bu içerikler bazı izleyiciler tarafından ne kadar sıradan ve basit bulunsa da yaklaşık 10 yaz yapımı, televizyon ekranlarında boy göstermeye başladı bile. Her ne kadar dijital platformlar ve artan içeriklerle yaz dizilerinin izlenmeyeceği, ortadan kalkacağı ve yerini başka içeriklerin alınacağı düşünülse de öyle olmadı. İzleme alışkanlıkları değişse de çoğu zaman yazlık bir kasabada gençler üzerinden aşk, romantizm ve aile konuları işlenerek çekilen içeriklere olan ilgi, yıllar içinde pek de değişmedi. Dizi senaristi ve yönetmenliği yapan isimlere farklı türde yaz dizisi çekmek mümkün mü, benzer içerikte ısrarın nedenine ilişkin sorular yönelttik.
REKABET VE REYTİNG ETKİLİ
Mevsim gereği insanların televizyon izleme alışkanlığının değiştiğini söyleyen senarist ve yönetmen Hilal Çelenk, kanalların buna uygun içerikleri ve oyuncuları tercih ettiğini dile getirerek, “Yaz dizileri genelde hafif ve eğlenceli, insanların duygusal ve mekan olarak rahat izleyebilecekleri şekilde hazırlanıyor. Çünkü kışın olduğu gibi ekran başına oturulmuyor. Kanallar hem yayın saatlerini boş geçirmek istemiyor hem de gençleri ekrana çekmeye çalışıyor. Bu yüzden daha düşük bütçeli, romantik komedi tarzında işler tercih ediliyor. Tutan yapımlar ise sezonda yayına devam ediyor. Yaz dizilerinde yeni oyuncular bütçeden dolayı tercih edilirken, parlayanları iyi işlerde devam edebiliyor” dedi.
Yaz dizi içeriklerinin çeşitlenmesinin kanal politikalarına bağlı olduğunu söyleyen Çelenk, istenildiğinde farklı türde dizi yapmanın mümkünlüğüne atıfta bulundu. İzleyicilerin daha fazla içerik ve platformla muhatap olmasının televizyon izleme dengesini değiştirdiğini söyleyen Çelenk, şunları ifade etti: “Arz ve talep meselesi aslında. Kavak Yelleri yaz dizisi olarak başladı, sezonda da yayınlandı. Geçen yaz TRT’nin yaptığı Balkan Ninnisi, konu olarak farklıydı. İsteyince farklı işler yapılabiliyor. Yazın da rekabet devam ediyor. Kanallar dizinin reyting alması için her şeyi yapıyor.”
İÇERİK TALEBE HİZMET EDER
Yönetmen Ahmet Toklu ise dünyada ve ülkemizde üretilen içeriklerin izleyicilerin taleplerine göre şekillendiğini şu sözlerle anlattı: “Dünyadaki en acımasız sektörlerden biri dizi sektörü olabilir. Seyircide karşılık bulmayan, izlenmeyen bir iş, haftasına yayından kaldırılır. Devasa ekiplerin ciddi bütçelerle ürettiği bu içerikler seyircinin bir kısmına görece basit ve kolay gibi gelse de genel izleyicinin talepleri karşılanmaya çalışılır. Her ülkede yapılan dizilerin içerik ve estetiğini, o ülkenin seyirci beklentileri oluşturuyor.”
Dijital mecra seyircisiyle televizyon seyircisinin içerik seçme konusunda ayrıldığını belirten Toklu, “Dijital mecralardaki içeriklerin televizyon içeriklerine göre farklı olması alışkanlıkları değiştirmek değil kendi kitlesinin taleplerine karşılık vermektir. Dijital mecra seyircisi abonelik sistemiyle içeriklere ulaşır. Televizyon seyircisinden daha seçicidir. Bu mecralara yapılan işlerin farklılık göstermesinin sebebi de yine seyircisinin talep ve beklentisi”
diye konuştu.
