|

Sahada 4 gençle altı ay

Türkiye çağdaş sanat üretimini destekleyen SAHA Derneği’nin kurduğu SAHA Studyo’da altı ayını geçiren Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen dört sanatçı ürettikleri eserleri sanatseverlerle buluşturdu. Taksim’den Kıbrıs’a ve oradan Tuz gölünün kıyılarına uzanan hikayelerinin izinde üretilen eserler dikkat çekici.

Ayşe Olgun
04:00 - 23/02/2020 Pazar
Güncelleme: 22:57 - 22/02/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Sibel Horada
Sibel Horada

Sıraselviler Caddesi üzerinde hizmet veren bir dernek var. Türkiye’nin çağdaş sanat üretimini destekleyen bu derneğin ismi: SAHA. Geçtiğimiz yıl sanatçı ve küratörlere yönelik yeni bir stüdyo programı başlattı. İşte bu Saha Stüdyo’da altı ayını geçiren Türkiye’nin farklı coğrafyalarından dört genç sanatçının eserleri geçtiğimiz hafta sanatseverlerin beğenisine sunuldu. SAHA Studio’ya davet edilip eser üretim imkânı bulan sanatçılardan Larissa Araz, Alper Aydın, Özgür Demirci ve Sibel Horada’nın video, fotoğraf, heykel ve enstalasyonlardan oluşan çalışmaların hikayesini ise yine sanatçıların ağzından dinledik.

SANATÇILARA DESTEK

SAHA Studio davetli sanatçılara en az altı ay boyunca çalışma mekânı, danışmanlık ve eser üretim fonu sağlıyor. Sergi, koleksiyon ve atölye ziyaretleri, portfolyo değerlendirmeleri, seminerler ve yurtdışı gezilerle sanatçıların gelişimine katkıda bulunuyor. Üstelik sadece Türkiye’den sanatçıları değil, yurtdışından küratörleri de ağırlayarak araştırmalarına ve İstanbul sanat ortamıyla etkileşimlerine yardımcı oluyor. Yapılan çalışmanın ayrıntılarını SAHA Derneği Direktörü Çelenk Bafra’dan dinleyelim: “Sanatçıların etkileşim ve üretkenliklerini tetikleyecek esnek bir ortam yaratmaya çalıştık. SAHA Studio’da davet ettiğimiz her sanatçı, sunduğumuz bilgi, birikim, ekip, mekân ve imkândan yararlanırken kendi deneyimlerini de programa kattı.”

Beni incir ağacında ara


***


Derneğin misyonu hakkında ise SAHA Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Eczacıbaşı şu bilgileri verdi: “SAHA Derneği, çağdaş sanatı destekleme amacında birleşen üye ve destekçileri bir araya getiriyor. Sanatçılarımızın kâr amacı gütmeyen müze ve kurumlardaki yayın ve üretimlerine destek veriyoruz.” Larissa Araz’ın Karanlıktan Başla Görmeye başlıklı çalışmasının hikayesi okuduğu bir gazete haberiyle başlıyor. 1974 yılında Kıbrıs’ta öldürülen Ahmet Cemal’in son yediği şey bir incirdir. Midesinden bu incir çekirdeğinden kocaman bir ağaç çıkar. Araz bu haberi okuduktan sonra Kıbrıs’a gider ama maalesef o ağacı bulamaz. Araz, cinayet, cenaze ve tarih üzerinden günah, toprak ve mitler üzerine çalışarak çalışmasını ortaya koyar.


Beni iyileştir


***


  • Alper Aydın Yol adlı çalışmasında insan ve doğa ilişkisini sorgulamış. Fiziksel ve zihinsel sentezden yola çıkarak insan ve doğaya yüzünü döner ve üç ayrı proje ortaya çıkarır. Ekoloji ve sanatın buluşutğu bu çalışmalar yine altı aylık bir emeğin ürünü. Sibel Horada Taksim üzerine ilginç bir çalışma ortaya koymuş. Bir semte adını veren Taksim adından da anlaşılacağı gibi taksim etmek. Peki taksim edilen ne? Bizans döneminden kalan bir su kaynağını takip ederek bu sorunun cevabını veren Horada çalışmalasını ortaya çıkarırken video çekimlerinin yanında gazete sayfalarından ve ebru sanatından da faydalanmış. “Sana Anlatmak İstediğim Şeyler” adlı çalışma ise Özgür Demirci’nin. İnsanın bedenen ve ruhen aldığı yaraları ve bunları iyileştirme sürecinden yola çıkarak Tuz gölünde çektiği video oldukça etkileyici.

#SAHA Derneği
#Sibel Horada
#Tuz Gölü
4 yıl önce