|

Saraydaki Ehl-i Hiref Teşkilatı ve Kitap üretimine katkıları

Saraydaki sanatkârlar topluluğuna “Ehl-i Hıref Cema’ati” adı verilirdi. Bu cemaat içinde yer alan sanatkârlar, genellikle yeni fethedilen topraklardan beşte bir usûl ile toplanan “pençik” tabir edilen ergenlik çağı sınırında olan erkek çocuklar içinden sanata kabiliyetlileri saray için seçilirlerdi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/07/2018 Çarşamba
Güncelleme: 06:49 - 11/07/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
​Saraydaki Ehl-i Hiref Teşkilatı ve Kitap üretimine katkıları
​Saraydaki Ehl-i Hiref Teşkilatı ve Kitap üretimine katkıları
HİLAL KAZAN

Doğu toplumlarında saraylar sanatın en iyilerinin üretim merkezi olduğu gibi Osmanlı Sarayı da zamanında hem kendi sanatına hem de Batı sanatına yön vermiştir. Bugün geleneksel/gelenekli sanatlarımız hep saray sanatlarının günümüzdeki izleridir, diyebiliriz. Sarayda bu işle uğraşan sanatkârlar topluluğuna “Ehl-i Hıref Cema’ati” adı verilmiştir. Hüsnühattan, çinilere, mücevherlere, savaş aletlerine kadar sultan için her türlü sanat dalında eserler üretmişlerdir. Bu cemaat içinde yer alan sanatkârlar, genellikle yeni fethedilen topraklardan beşte bir usûl ile toplanan “pençik” tabir edilen ergenlik çağı sınırında olan erkek çocuklar içinden sanata kabiliyetlileri saray için seçilirlerdi. Her bir sanat dalında ustaların yanına çırak/şakird olarak verilirler en az 2 akçe gündelikle sarayda çalışmaya başlarlardı. Ehl-i Hıref Cema’atinin en önemli sanat grubu kitap sanatlarını meydana getiren Kâtibân-ı Kütüb, Nakkaşân, Mücellidân ve Mürekkepçiyân adlı gruplardır.

HATTATLAR KAĞITÇILAR NAKKAŞLAR

Osmanlı Devleti’nde kitap üretimi ve hattatlar, müstensihler her devirde olmasına rağmen Ehl-i Hıref, resmî olarak Kanuni devrinde devletin diğer kurumları gibi teşkilatlanmış ve II. Mahmud’un Yeniçeriliği ortadan kaldırmasına kadar olan süre zarfında varlığını sürdürmüştür. En önde gelen sanatçı grubu Cemaat-i Kâtibân-ı Kütüb’tür. Yani kitap istinsah eden kâtipler. Bunlar Sultanların talepleri üzerine başta Kur’ân-ı Kerim olmak üzere onların istedikleri muhtelif konulardaki kitapları istinsah/kopya ederlerdi. 1525-1796 yılları arasında Ehl-i Hıref, Cema’at-i Kâtibân-ı Kütüb’te 370 müstensih/hattatın yer aldığı tespit edilmiştir. Kâğıtçılar tarafından renklendirilmiş/boyanmış, aharlanmış, mührezenler tarafından parlatılıp yazıya hazır hale getirilmiş olan kâğıtlara kâtibân-ı kütübe mensup hattatlar tarafından metin yazılırdı. Kitap istinsahı tamamlandığında nakkaşlar cemaatinde bulunan cetvelkeşler, yazılı metnin çevresine altın ile çizerler, müzehhipler siparişin/kitabın önemine göre zahriye ve serlevhalar ile ara bölüm başlıklarını mürekkepçiler adı verilen sanatkârların hazırladığı rengârenk boyalarla ince motifler, özel ve özgün tasarımlarla bezerlerdi. Bu işlemler tamamlandıktan sonra ise mücellidler bu itina ile yazılıp bezenmiş yaprakları iki kapak arasına alarak dönemin zevk ve üslubuna göre ciltlerlerdi. Her şeyi ile tamamlanmış olan kitap bir vesile ile hazinedarbaşı tarafından sultanın beğenisine sunulur, sultan da bu süreçte emeği geçen sanatkârlara in’am ve ihsanda bulunurdu.

Saray nakkaşhanesinde üretilen kitaplar umumiyetle grup işi olduğundan sanatçıların kim oldukları hakkında sadece tahminde bulunulabilir. Tek elden üretilmiş kitaplara devletin erken dönemlerinde tesadüf edilir ki, onlar da Kur’ân-ı Kerim veya dua kitaplarıdır. Söz gelimi II. Bayezid döneminde Şeyh Hamdullah’ın istinsah ettiği Mushaflar Hasan adlı müzehhip, Kanuni’nin Divan’ı müzehhip Kara Memi tarafından bezenmiştir.

TAMAMLANMASI YILLAR ALAN PROJELER

Saray nakkaşhanesinde üretilen en önemli grup eserlerin başında şehname adı verilen sultanların kahramanlıklarını anlatan eserler gelir. Büyük proje olan bu eserler yüksek maliyeli idi. Tamamlanması yılları aldığı gibi birçok sanatçının ortak çalışmasını gerektirirdi. İlki II. Bayezid devrinde İdris Bitlisî tarafından kaleme alınan “Heşt Bihişt” 30 ayda tamamlanmış, yazara iki yardımcı hattat verilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Şeyh İbrahim Gülşenî’nin torunu olan Fethullah Arifî “Süleymanname” adlı 5 ciltlik 60.000 beyitlik manzum eseri telif etmiştir. Bu eserin yazılımında 30 hattat/kâtip, tezyinatında ve resimlenmesinde ise 15 nakkaş kendileri için hususi inşa edilen atölyede görev yapmıştır. Şehname projelerinin en büyüğü III. Murad devrinde Şehnameci Lokman tarafından gerçekleştirilmiştir. Seyyid Lokman’ın ekibi 21 hattat/müstensih, 77 Nakkaş, müzehhep, musavver, 13 mücellidden meydana gelmekteydi. Bu ekip “Zübdetü’t-tevarih”, “Şehname-i Selim Han”, “Kıyafetname”, “Hünername” ve “Şehenşahname” adlı eserleri meydana getirmişlerdir. Ayrıca bu dönemde saray nakkaşhansinde İntizami’nin “Surname”si, Gelibolulu Âli’nin “Nusretname”si, Rumuzi’nin “Tarih-i Feth-i Yemen”, Darirî’nin “Siyer-i Nebi”si ve “Süleyman Tarihi”, Asafi’nin “Şecaatname”si, “Acaibu’l-Mahlukat”, Karahisarî Mushaf’ı ehl-i hıref tarafından XVI. asırda üretilen eserlerin başında gelir. Daha sonralarda Talikizade ve ekibinin hazırladığı “Şehnâme-i Hümâyun”, “Fetihnâme-i Eğri”, “Şehnâme-i Sultan Mehmed”, “Firâsetnâme”, “Şemâilnâme-i Âl-i Osmân” adlı eserler de hep sarayda üretilen kitaplar arasında yer alırlar. Daha sonraki asırlarda İbni Sina’nın Kanun Tercümesi, Müneccimbaşı Tarihi gibi muhtelif tarihler, astronomi ve bilim kitapları da sarayda üst düzey sanatçılar tarafından üretilmiş nadir orijinal eserler olup kimlik taşıyıcı özelliğe sahiptirler.

#Saay
#Teşkilat
6 yıl önce