|

Şehâdete bakabilmek

Birbirinden bağımsız ama birbirini tamamlayan kırktan fazla metinden oluşan “Aşkın Şâhidi” aslen İsviçreli olan eski bale sanatçısı Rabia Brodbeck’in yeni kitabı. Brodbeck Batı’ya, 15 Temmuz’a, şehadete aşkın penceresinden bakmayı deniyor.

04:00 - 15/06/2020 Pazartesi
Güncelleme: 22:33 - 14/06/2020 Pazar
Yeni Şafak
Aşkın Şâhidi Rabia Brodbeck Erkam Yayınları 2020 176 sayfa
Aşkın Şâhidi Rabia Brodbeck Erkam Yayınları 2020 176 sayfa

SALİH ZEKİ MERİÇ

İnsanın ırkı, milliyeti, meşrebi ve yaşadığı yer neresi olursa olsun yaratıcısı birdir. Ve O da Allah’tır. Allah, yarattığı kullarının kendisini takdis etmesini, tevhid inancıyla tasdik etmesini emreder. O yüzden temelde her insan Hz. Âdem’in çocuklarıdır ve aynı dünyayı ortak yaşamaktadırlar. Biraz hidayetten nasibi olan ve hakkı bulma noktasında cehdi olana da Allah lûtfunu, keremini gösteriyor.

Aslen İsviçre doğumlu olan ancak yüreğinin sesini dinleyerek hidâyet nûru ile buluşan Rabia Brodbeck yıllardan beri Türkiye’de yaşayan, bu toprakların havasını, suyunu, kokusunu yüreğinde duyan bir yazar, bir aksiyon insanı. İhtida olduktan sonra adeta içinde bulunduğu o derin ruh halini paylaşmak için kitaplar kaleme alan Brodbeck, Erkam Yayınları tarafından sunulan yeni kitabı “Aşkın Şâhidi” ile okuyucusuna kavuştu.

İÇ MUHASEBEYE DAVET

Yazdıklarıyla modern insana lâhuti bir sesle tasavvufun enginliğini duyurmaya çalışan ve bu yönü ile dikkatleri üzerine çeken Brodbeck bu kitapta, temelde şehitlik makamını ele alarak 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne hikmet penceresinden bakmayı amaçlıyor. Birbirinden bağımsız ama birbirini tamamlayan kırktan fazla metinden oluşan eser, her birimizi iç muhasebeye davet ederken üzerimizdeki İslam nimetinin farkında olmak zorunda olduğumuzu hatırlatıyor. Peygamber Efendimiz’in sünnetinin bu ümmet için büyük bir nimet olduğunun altını çiziyor. Ve O’nun etrafındaki sahabe-i kirâm’ın her birinin bize örnek insanlar olduğunu ifade ediyor. Zaman zaman Mevlana’dan, Yunus’tan, Muzafer Ozak’tan ve Hâluk Nurbâki’den alıntılar yaparak Tasavvuf’un, sâliki manevi bakımdan şehadet iklimine hazırladığını vurguluyor.

Kitabın dikkatimizi çeken başka yönü ise, 15 Temmuz hadisesine farklı bir bakış açısı ortaya koymasıdır. O süreçte bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak farklı hissiyatlar içinde olduğunu, bu olayın ümmet-i Muhammed için yeni doğuşlara vesile olacağını ifade eden yazar, bu düşüncelerini kitabın arka kapak yazısına şu cümlelerle taşıyor: “15 Temmuz gecesi doğan kudret karşısında, Batı dünyasının güç ve üstünlüğe karşı duyduğu aç gözlülük yerle bir oldu. 15 Temmuz gecesi, Batı dünyasının üstüne bir kalem çekti. Batılı bir Müslüman olarak hakikatin içinde yeniden dirildim. O gece, hidayetin nuruna şâhit oldum. Bu geceye şahit olmak, kaderimin Türkiye için doğmak olduğunun sebeplerinden bir tanesidir.”

Bu gecede şehâdet şerbetini içen her bir müminin bir manada kitaba isim olan Aşkın Şâhidi olduklarını kitabın tamamını okuduğunuzda hissediyorsunuz. Tarih boyunca İ’lây-ı Kelimetullah için canını feda eden, şehitlik makamına erişen her bir canın Hakk’ın şahidi olduğunu kitabın satırları arasında dolaşırken anlıyorsunuz.

#Rabia Brodbeck
#15 Temmuz
#şehâdet
4 yıl önce