|

Şeyh Şamil efsanesi

Şeyh Şamil Kafkasya’da Ruslara karşı verdiği ölümsüz mücadeleyle adını tarihe yazdırdı. Ketebe Yayınları arasında çıkan Şeyh Şamil kitabını yazan Lesley Blanch, Kafkas Kartalı Şeyh Şamil’in hayatını ve verdiği mücadeleyi bütün ayrıntısıyla anlatıyor.

Semiha Kavak
04:00 - 15/12/2020 Salı
Güncelleme: 23:31 - 15/12/2020 Salı
Yeni Şafak
Şeyh Şamil ve oğulları
Şeyh Şamil ve oğulları

Şeyh Şamil, mücadelesiyle günümüzde dahi dilden dile dolaşan bir efsane. O yalnızca Türk-İslâm dünyasında değil, Batı’da da çeşitli şekilde gündeme gelen bir isim. Çarlık Rusyası’na karşı verdiği mücadeleden dolayı Türkiye’de “Kafkas Kartalı” olarak bilinen Şeyh Şamil, Çarlık Rusyası’nın korkulu rüyasıydı. Kafkasya’nın coğrafi şartları bölgenin ele geçirilmesini zorlaştırıyordu. Şeyh Şamil, bu zorlukları yenmeyi başaran bir isim oldu. Şeyh Şamil kitabının

yazarı Lesley Blanch’ın Şeyh Şamil’e ilgisi çocukluk yıllarına uzanıyor ve bu ilgiyi şöyle anlatıyor: “Şamil’le ilk kez güzel bir tesadüf sonucu tanıştım. Gazete küpürleri, resimlerin yapıştırıldığı eski bir defterde, kabartmalı silüetlerin arasında kabaca renklendirilmiş ikonik bir baskıda gördüm onu ilk defa. “Dağıstan Aslanı Şamil” yazısını okudum ama bu bana bir şey ifade etmiyordu. Mahur bakışları, muhteşem bıyıkları ve elinde salladığı kılıcıyla bu resim, Bay Pollock’un temsili baskılarından biriydi. Çocukluk döneminde hayal dünyamı bu resimler beslemişti.”


Lesley’e göre Şeyh Şamil’i İngiltere destekliyordu. “Yaklaşık 100 yıl önce Avrupa’nın önde gelen gazeteleri Şamil’in kahramanlıklarına geniş yer veriyorlardı. Avam kamerasında İngiltere’nin Kafkasya’daki taahhütleri hakkında sorular soruluyor, Şamil’in cesareti halka açık mekanlarda yüceltiliyor, İngiliz hanımları Şamil için süslü bayraklar dikiyorlardı. Şamil’in destansı direnişi, Çar’ın Hindistan üzerindeki emellerini dizginleyen bir engel olarak memnuniyetle karşılanıyordu. Kafkasya Delhi’ye uzanan kara yolunu kapatmıştı. Bu adamın İngiltere’nin müttefiki olduğu belliydi.”

RUSLARA KARŞI VERİLEN MÜCADELE

Burada şunu belirtmeli; her ne kadar İngiltere ve Avrupa siyasal hesaplarla Şeyh Şamil’in Çar Rusyası’na karşı mücadelesine destek vermiş olsa da, Şamil’in mücadelesi Kafkasya’yı özerk bir İslâm devleti haline getirme çabasıydı.

Kuzey Kafkasya müslümanlarının XVIII. yüzyılın sonlarında Ruslar’a karşı başlattıkları, Ruslar’ın müridizm, kendilerinin gazavât adını verdikleri direniş hareketi, bu hareketin lideri İmam Mansûr’un ölümünden sonra uzun yıllar liderden mahrum kalmıştı. Nakşibendî-Hâlidî Şeyhi İsmâil Şirvânî’ye intisap ederek hilâfet aldıktan sonra 1823’te Dağıstan’a dönen Şeyh Şâmil’in arkadaşı Molla Muhammed 1829’da gazavât hareketinin liderliğine seçildi ve Kafkasya halklarını Ruslar’a karşı cihada davet eden bir bildiri yayımlayarak hareketi yeniden başlattı. Şeyh Şâmil imam ve gazi unvanıyla anılan Molla Muhammed’in en önemli yardımcısı oldu.

Ruslarla girişilen savaşta Molla Muhammed şehid düştü, Şâmil ağır yaralı olarak kurtuldu. Molla Muhammed’in yerine imam seçilen Hamza Bey de bir suikast sonucunda öldürülünce Şâmil, Avar ulemâsı ve ileri gelenleri tarafından imam seçildi. Önce bir bölgede hakimiyet kurarak burada İslam devletinin alt yapısını oluşturdu. Daha sonra çemberi genişleterek tüm Kafkasya’yı bağımsız bir İslam devleti yapmayı hedefine koydu. Bunun için Ruslarla çeşitli savaşlara girişti.

HİCAZ’DAN DÖNMEDİ

Osmanlı ile Ruslar arasında Kırım savaşı başlayınca (1853), Kafkasya’daki Rus kuvvetlerinin azalmasından yararlanan Şeyh Şamil, Gürcistan üzerine yürüyerek burada iki Gürcü prensesini tutsak aldı. Kırım savaşını kaybeden Çar II. Aleksandr, Kafkasya’da kazanılacak bir zaferle bu yenilginin acısını çıkarmayı düşünerek Prens Baryatinskiy’i Kafkas orduları komutanlığına getirdi.(1856). Şamil’in egemen olduğu bölgenin güney sınırını denetim altına alan Baryatinskiy, Şeyh Şamil mücahitlerinin Osmanlı ile İran’dan silah ve cephane sağlamalarını engelledi. Ardından yüz altmış bin kişilik ordusuyla Çeçenlerin üzerine yürüyerek tüm Çeçenistan’ı, Şeyh Şamil’in sığındığı Vedeno kalesini işgal etti Yanındaki dört yüz mücahitle barındığı son yer olan Gunib’e çekilen Şamil, Rus kuşatmasına dayanamayarak sağ kalan yüz adamı ve iki oğluyla birlikte Baryatinskiy’e teslim olmak zorunda kaldı. Petersburg’a götürülen ve orada Çar II. Aleksandr tarafından iyi karşılanan Şeyh Şamil, ailesiyle birlikte Moskova yakınlarındaki Kaluga’ya yerleştirildi.

Sürgünde on yıl kadar geçirdikten sonra Çar, Şeyh Şamil’in hacca gitmesine izin verdi. Önlem olarak oğlu Muhammed Şefi’yi alıkoydu ve hac görevini ifa ettikten sonra Rusya’ya dönmesini şart koştu. Şamil, 1870 yılında Rusya’dan ayrılarak geldiği İstanbul’da Sultan Abdülaziz tarafından karşılanarak sarayda ağırlandı.

Şeyh Şamil hac sonrası Hicaz’dan bir daha dönmeyerek Medine’de kaldı ve orada vefat etti.

Rusya’ya ve Ortadoğu’ya yakın ilgi duyan bir isim olan İngiliz Edebiyatçısı Lesley Blanch akıcı bir dille Şeyh Şamil’in hikayesini çocukluğundan itibaren ele alarak anlatırken, Rusya’nın kültür, sanatına varıncaya kadar çeşitli konulara da yer vermekte.

Lesley’in bu kitabı yazma serüveni tam altı yıl sürdü. Bu süreçte Rusya ve Kafkasya’da araştırmalar yürüttü. Ancak yine de anlatımlarında yer yer bir oryantalist yaklaşımı olduğu göze çarpmakta. Müslümanların gözündeki Şamil’le, Lesley’in gözündeki Şamil yer yer belirgin şekilde ayrışmakta.

Sinan Coşkun’un akıcı bir dille çevirdiği iki bölümden oluşan bu kitap, Şeyh Şamil’in mücadelesini, en ince ayrıntısıyla anlatılan hayatını, Kafkasları ve o günün Çar Rusyası’nı, Çarlığın yayılmacı politikalarına engel olma çabasındaki Avrupa’nın stratejilerini anlamak isteyenler için okunması gereken eserlerden biri.

#Şeyh Şamil
#Kafkasya
#Rusya
#Kitap
#Ketebe
3 yıl önce