Her yıl artan katılımcı sayısı ve genişleyen bilimsel kalitesi ile alanında en önemli bilimsel toplantıların başında gelen Türk Alman Jinekoloji Kongresi, 30 Nisan - 4 Mayıs 2014 tarihleri arasında Belek, Antalya''da düzenlendi.
Kongreye kadın hastalıkları ve doğum camiasının yoğun ilgisi oldu. Katılımcılar, kongre bilimsel programında düzenli olarak yer alan kongre öncesi kurslar, uygulamalı eğitimler, uydu sempozyumları ve yuvarlak masa toplantılarına ek olarak bu sene, canlı cerrahiler ve pek çok yenilik ile buluştu. Uluslararası derneklerle olan ortak oturumlar kapsamında AAGL i (Dünya Jinekolojik Endoskopi Derneği) ile ortak düzenlenilen endoskopi oturumu ve NOGGO (Almanya Jinekolojik Onkoloji Derneği)ile ortak düzenlenen onkoloji oturumu kongre programında dikkat çeken oturumlar oldu. Genç araştırmacıların ilgisini arttırıcı ve bilimsel faaliyetlere teşvik edici ödülle 2014 kongresinde de sahiplerini buldu.
Türk Alman Jinekoloji Kongresi kapsamında yapılan basın toplantısında kongre ile ilgili genel bilgiler paylaşan Türk Alman Jinekoloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü kongre bilimsel içeriğini şöyle özetledi:
Dünya üzerinde yılda 250 Milyon Ameliyat gerçekleşiyor. Her gün gazetelerde okuyup, TV''lerde izliyoruz. Ameliyathanelerde pek çok hatalar yapılıyor. Yanlış hastalar ameliyata alınıyor ya da hasta organ (mesela, böbrek, göz vs.) yerine sağlam olanı alınıyor. Ameliyathane içinde hastalar bazı istenmeyen kazalara uğrayabiliyor. İşte 10. Türk-Alman jinekoloji kongresinde bir dünya insiyatifi olarak ORReady projesi Yeni Tam Güvenlikli Ameliyathane Nasıl olmalı, sunumu bu konuda öncü hoca, ABD. Miami Üniversitesinden Prof. Dr. Paul Alan Wetter tarafından sunuldu. Bu proje kapsamında TAJEV, sürekli olarak ''Güvenli Ameliyathane'' rehberlerini kendi dergisinde yayınlamaya başladı.
Günümüzde Sezaryen dışında artık hemen tüm jinekolojik operasyonlar kapalı ameliyat tekniği de denen Laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Minimal invazif cerrahi olarak isimlendirilen ve çağımızın yeni cerrahi akımı olan robotik cerrahide, cerrah ameliyat ettiği bölgeyi yakından, 3 boyutlu ve en ince ayrıntısına kadar görebilmekte, açık cerrahide cerrah elinin ve aletlerin giremeyeceği bölgelerde adeta yapay bir el gibi çalışan robot ile ameliyat mükemmelleşmektedir. Jinekolojide Robotik Cerrahi; Pazarlama stratejisi mi, gerçek bir yenilik midir? Konusu Prof. Dr. Kubilay Ertan (Leverkusen Kliniği Jinekoloji ve Kadın-Doğum Bölümü Başhekimi) tarafından ele alındı.
Her hamilelikte, doğum defektleri, genetik veya diğer medikal problemlerin %3-5 oranında ortaya çıkma riski bulunmaktadır. Bebeğe ait DNA parçaları hamilelik sürecinde anne dolaşım sistemine geçmektedir. Anneden alınan kan örneğinden elde edilen bebeğe ait DNA artık analiz edilebilmekte ve bebeğin sağlığını etkileyebilecek sayısal kromozom anomalileri incelenmektedir. Konu tüm açıklığıyla ''Maternal kanın noninvaziv prenatal tanısı: 20 yıllık araştırmanın sonucunda klinik uygulama'' konu başlığı altında Dr. Wolfgang Holzgreve (Basel Üniversitesi) tarafından anlatıldı.
Fetal cerrahi (anne karnında ameliyat) bebeğin anne karnında iken ultrason gibi yöntemlerle tespit edilen bazı anomaliler nedeniyle ameliyat edilmesidir. Özellikle son 25 yılda bu konuda bilimsel çalışmalar artmıştır ve bu tür ameliyatlar uygulanmaktadır. Konunun uzmanı Dr. Ulrich Gembruch (Martin Luther Hospital, Berlin) ''Fetal minimal invaziv cerrahi'' konusunu detaylı olarak tartıştı.
Sezaryen, doğumun doğal olmadığı durumlarda karın ve rahmin kesilerek bebeğin alındığı cerrahi bir işlemdir. Dünya Sağlık Örgütü raporlarında; yıllar itibarıyla toplam doğumlar içinde sezaryen doğum oranının gittikçe arttığı görülüyor. Birçok anne adayı ise sezaryenle doğumu risksiz gördüğü için tercih ediyor. Oysa ''Kadınlar normal doğuma göre tasarlanmıştır, sezaryene göre değil'' konu başlığıyla Dr. Gerard H.A. Visser (Wilhelmina Children's Hospital , Utrecht ) konuyla ilgili katılımcıları bilgilendirdi.
