|

Sinemadan uzak Görece’ye yakın: Sosyal izolasyon günlerinde sinemadan uzak kalmayın

Film tavsiyeleri, eleştiriler derken karantina günlerinde sinema yeniden keşfedildi. Sinemaya gönül veren yedi genç ise Görece adlı e-dergiyi yayınladı. Raflardan ziyade akılda kalmak istediklerini belirten Rabia Özmen, “Sosyal izolasyon günlerinde sanatseverlerin sinemadan uzak kalmasını istemiyor, dergimizle sanatı eve sığdırmaya davet ediyoruz“ diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 31/05/2020 Pazar
Güncelleme: 20:58 - 30/05/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Rabia Özmen
Rabia Özmen

Salgın günlerinde geçirdiğimiz karantina, sinema hakkında daha çok konuşmamıza neden oldu. Tavsiye film ve dizi listeleri paylaşıldı, hard disk’te yıllardır bekleyen filmler izlendi, merak edilen sezonlar bitirildi, film sahneleri hikâyede paylaşıldı... Sinema üzerine düşünen, kafa yoran yedi kişilik ekip ise kısa film çektikleri günlerden sonra bir araya geldi ve Görece adlı sinema dergisini çıkarttı. Dijital olarak yayınlanan ilk sayı, internetten okunabiliyor. Görece’nin genel yayın yönetmeni Rabia Özmen ile hem dergiyi hem de genç kuşağın sinemaya bakışını konuştuk.


Görece’nin macerası nasıl başladı?

Yedi ayrı kafadan çıkan yedi farklı sesin birleşip sinema adına öğrenmek, üretmek ve bunları sanatseverlerle paylaşma isteği ile başladı maceramız. Bu heyecanla daha önce de birlikte kısa filmler çekmiş, ödüller almış kısa filmciler olarak ‘’Görece Bize Göre Sinema’’ adıyla bir sinema ve sanat dergisi çıkartma kararı aldık.

Derginin hedefleri neler?
  • Asıl hedefimiz sinemayı, sanatı bununla birlikte hayatı kendi bakış açımızla kaleme alıp farklı kalemlerden de beslenerek ilerlemek. Sinemanın gücünden faydalanıp derdimize ortaklar ararken farklı dertlere de ortak olmak istiyoruz. Cemil Meriç’ in dediği gibi dergiler hür fikirlerin kalesi, bir gençliğin nasihatnamesi imiş. Biz de kendi fikirlerimizin kalesini inşa etmek için çıkardık Görecemiz’i. Amacımız raflardan ziyade akıllarda kalmak.
AİLE SİNEMA İÇİN BİR GÜÇ
Dijital ile basılı yayın arasında nasıl farklar var sizce?

Gelişen teknolojik kültürle beraber dijitalin hayatımızda etkin rol oynaması göz ardı edilemez bir gerçek. Doğru ve ölçülü kullanımda sosyal hayatımıza da büyük katkıları olduğunu düşünüyorum. Örneğin tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle sosyal izolasyonda olduğumuz şu günlere, biz de ‘Görece’ ile destek olmak istiyoruz. Evlerinde kalan sanatseverlerin sinemadan uzak kalmasını istemiyor dergimizle sanatı eve sığdırmaya davet ediyoruz. Bu davetimizi de sevdiklerimizin sağlığı için dijital ortamda yapıyoruz. Elbette matbu bir eseri elinize aldığınızdaki hissi size veremez fakat bilgiye ulaşma hızı ve çeşitliliği konusunda dijitalin etkisi büyük.

İlk dosya konunuz aile. Aile ve toplumsal değerlerin temsili, sinemanın bu iki unsura olumlu-olumsuz etkileri hakkında ne söylemek istersiniz?

Sinemanın beslendiği unsurlar bakımından kültürle teması çok yakın ilişkilidir. Kültürü doğuran toplum toplumu da oluşturan aile olması sebebiyle ailenin sinema üzerindeki etkisi kaçınılmaz. Dünyanın neresine giderseniz gidin fiziksel olarak değişimler olsa da her yerde aile kutsalıyla karşılaşırsınız. Bu gücün farkındayız. Sinema üreticileri de elbette bu gücü kullanıp kendi ideaları üzerine şekillendirmektedir. Biz de kendi kutsalımızı ve etik değerlerimizi daha iyi tanıyabilmek, karşılaştırabilme adına ilk dosya konumuzu “Aile” olarak belirledik.

Farklı algılar söz konusu. Sizce nedir sinema?

Evet, sinemanın salt değişmez bir tanımı olduğunu düşünmüyorum. Sizin hissettiğiniz ve yüklediğiniz anlama göre değişiklik gösterir. Bu zenginliğinden dolayıdır ki ona göreceli diyor ve 7. sanat dalı olarak kabul ediyoruz. Kimisi için sadece estetik bir zevk iken kimisi için de ideolojik bir manifesto özelliği taşır. Ben sinemayı ne göstermeye dayalı ne de seyretmeye dayalı bir sanat olarak tanımlıyorum, bence sinema hissetmeye dayalı bir sanat dalıdır. Görece ailesi olarak sinemayı, derdimizi anlatabileceğimiz sınırlar ötesi bir megofon olarak görüyoruz.

Karantinada merak arttı

  • Netflix, Blutv, Puhu gibi aktörler sinemanın geleceğini nasıl etkiledi sizce? Bu tür dijital platformlar genel sinema izleyici kitlesi için etkin bir role sahip. Ne kadar faydalı ya da faydasız bunun tartışması bir kenara sürekli gündemde olması bu platformların kurumsal hedeflerine ulaştığının göstergesidir. Özellikle de son zamanlardaki karantina sürecinde bu alana dönük merakların daha da arttığını gösteriyor. Sinemanın geleceğinde bu tür platformların olmasını kötü karşılamıyor bunun yanında eksik gördüklerimizi tamamlamak üzere daha çok çalışmak ve üretmek gerektiğini düşünüyorum.
#Görece
#Rabia Özmen
#Film
#Karantina
4 yıl önce