Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, kalp krizi geçirme yaşının 20’li, 30’lu yaşlara kadar düştüğünü belirterek, "Bunun ana nedeni yaşam tarzının değişmesi, durağanlaşması ve sigara kullanımının artması. Artık erkeklerle, kadınlar arasında fark kalmadı. Bunun ana nedeni de kadınlarda sigara kullanımının artması. Spor yapmak ciddi anlamda faydalı. Bir kere net şekilde ani ölümü ve kalp krizi riskini azaltıyor" dedi.
Kalp krizi ve yapılması gerekenlerle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Rektörü ve aynı zamanda Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı üyesi Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, kalp krizinin 20-30 yıl önce 50 yaş üstü hastalık olarak bilindiğini söyledi. Şimdi kalp krizinin 20’li, 30’lu yaşlara kadar düştüğünü kaydeden Çamsarı, "Bunda tabi ana neden, yaşam tarzının değişmesi, durağanlaşması, sigaranın artması. İlgi çekici bir yanı daha var, kadınlarla erkekler eşitlenmeye başladı artık. Önceden böyle değildi. Erkekler hep bir adım öndeydi kalp krizinde. Arada da bir 10-15 yıllık fark vardı. Erkekler 40 yaşında kriz geçiriyorsa, kadınlar ortalama 50 yaşında geçiriyordu. Şimdi bu eşitlenmeye başladı. Bunun da ana nedeni yine kadınlarda sigara kullanımının artması" diye konuştu.
Risk faktörü varsa en çok orta yaş ve üstü erkeklerde kalp krizi riski bulunduğunu vurgulayan Çamsarı, "Ana risk faktörü olarak en başta diyabeti, yani şeker hastalığını sayabiliriz. Arkasından sigara kullanımı, hipertansiyonu, kolesterol yüksekliğini, ailede varsa anne, baba, kardeş yani birinci derecede yakınlarda erken yaşta kalp krizi varsa, o ailede bir eğilim vardır demek bu. Bu eğilim olan ailelerde hiçbir risk faktörü olmasa bile yine kalp krizi olabilir. Tek başına bir kol uyuşması değildir kalp krizi ise eğer. Bu tür dağılımlar yani kol, boyun, göbeğe yayılması gibi dağılımlar genelde göğüs ağrısıyla birlikte olur. Noktasal olmaz kalp krizi. Yani parmağınızla göstermezsiniz. Bunu böyle lokalize edemezsin. İçeriden bir basınçla birlikte bir ağrıdır. Bu, ağrıyla birlikte yayılır. Nefes darlığı yapar size, oturma zorunluluğu hissettirir. Oturduktan ve dinlendikten sonra azıcık hafiflese bile ağrı geçmez. Bu 20 dakikayı geçtiğinde zaten kalp krizi değilse bile büyük ihtimalle önemli bir hastalıktır o. Ama şunun altını çizmek lazım. Kalp krizi böyle parmakla gösterecek noktasal bir şey olmaz, yaygındır. Bize hasta geldiğinde ağrıyan yeri gösterirken eli açık işaret eder ya da yumruk yapar. Basınç hissi gibidir. Nefesini daraltıcı bir ağrıdır. Derin nefes alamadıklarını ifade eder hastalar. Bıçak saplanır gibi bir iki saniye süren, vurup geçen ağrılar kalp krizi olmaz. Süregelen bir ağrıdır kalp krizi" şeklinde konuştu.