Yıl 1972. İstanbul’da Lise ve Dengi Okullararası Münazara Turnuvasının final karşılaşması 6 Mayıs günü İmam - Hatip Okulu ve Haydarpaşa Sanat Enstitüsü arasında yapılacak. Münazaranın konusu “içki ve kötü alışkanlıkların, fert üzerinde olan zararı mı, cemiyet üzerinde olan zarar mı daha büyüktür?” İmam - Hatip Okulu, “içkinin fert üzerinde olan zararını”, Haydarpaşa Sanat Enstitüsü ise “cemiyet üzerinde olan zararlarını” savunuyor. O günlerde 18 yaşında olan Recep Tayyip Erdoğan, Seyfettin Esenlik, Ali Kul isimli arkadaşlarıyla birlikte turnuvada birinci oluyor. Kupalarıyla beraber vedikleri poz da gazetelere yapılan haberlerde kullanılıyor.
ARAPÇA MÜNAZARA KAZANDIK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, iki defa birincilik elde ettiği münazaralar özellikle 1970’li yıllarda oldukça popülerdi. Bu popülerliğin bazı faydaları da vardı. Bu kurallar içinde yapılan münazaralar gençlerin tartışma kültürünü kazanmalarını sağlıyordu. ‘Tartışma kültürü’nü kaybettiğimizle ilgili eleştirilerin yapıldığı bugünlerde münazara kültürü de yeniden canlanıyor. Geçtiğimiz günlerde milli münazara takımımızın kurulması için de bazı adımlar atıldı. Katar’dan gelen başka bir haber de bu konudaki çabaların sonuçsuz kalmadığını gösteriyor. Katar’da düzenlenen 5. Uluslararası Arapça Münazara Yarışması’nda Arap olmayan ülkeler grubunda Mardin Artuklu Üniversitesi öğrencileri 3’üncülüğü elde ederek önemli bir başarı elde etti. Üniversite düzeyindeki yarışmaya, Mardin Artuklu Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin de aralarında bulunduğu 51 ülkeden yüzden fazla üniversite katıldı. Mardin Artuklu Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden 3 öğrenciden oluşan Türk ekibi, sırasıyla Fransa, Srilanka, Polonya, Tayland, Güney Kore ve yarı finalde Malezya ile karşılaştı. Türk öğrenciler Malezya’ya yenilerek Arap olmayan ülkeler grubunda 3’üncülüğü elde etti.
20 DAKİKADA HAZIRLIK
Türkiye’den Katar’a giden ekibimizdeki Zehra Çelik ise yarışmada en iyi üçüncü konuşmacı ünvanını aldı. “Münazara üzerine oldukça çalışılması gereken bir alan. Farklı bir dilde tartışmak oldukça zor. Biz gençlerin farklı bir dilde de kendi dilinde de tartışmayı öğrenmesi gerekiyor” diyen Çelik, münazara kültürünün hatırlanmasının önemine vurgu yapıyor. Çelik yarışmanın ayrıntılarını şu cümlelerle anlatıyor: “Katar’da toplamda 7 münazaraya katıldık. Konu başlıklarını münazara başlamadan 20 dakika önce öğreniyorduk ve bu süre içerisinde hocamızla görüşmemiz veya telefon tablet gibi elektronik aletlerden konu ile ilgili araştırma yapmamız yasaktı. Tamamen kendi bilgilerimizle konuya hazırlık yapıyorduk. Konuların içeriği siyasi, iktisadi alanlarda olabiliyordu.”
Münazara kültürünü geliştirelim
Kazandığı başarıdan ötürü oldukça mutlu olduğunu da belirten Çelik, “Anadilin olmayan yabancı bir dilde tartışmak, karşıdakini ikna etmeye çalışmak oldukça zor. Münazara kültürünün ülkemizde yayılması en büyük isteklerimden biri. Geçmişte tıpkı Imam Ahmet b Hanbel ve Imam Gazali gibi birçok alimimizin görüşünü savunurken mantık çerçevesinde delillerini sunarak konuştuğunu, aynı zamanda Karşı tarafın görüşünün yanlış olduğunu ispatlamaya çalışırken de ikna edici bir üslupla, ahlaki bir tavır içerisinde, aklı muhatap alan bir tartışma içerisinde olduklarını görürürüz. Ama maalesef günümüzde özellikle sosyal medyada gereksiz, içi boş, körü körüne, karşıdakinin görüşüne saygı duymayan kişilerle karşılaşabiliyoruz. Ülkemizde münazara kültürünü geliştirerek daha bilinçli ve eleştirel düşünen bir nesil inşa edebiliriz” diyor.
