|

Tüm şiirleriyle Edgar Allan Poe

Poe 40 yaşındayken öldüğünde 28 yaşındaki Baudelaire Poe’nun eserleriyle tanışmıştı:”Başlangıçta “zengin ve mutlu” biri olarak yanlış tanıdığı Poe’nun gerçek yaşamını trajik ölümünü öğrendikçe bu kanaatiyle gerçek arasındaki bu ironik karşıtlık Baudelaire’in yüreğinde dayanılmaz bir sızıya dönüşmüştü.”

04:00 - 15/05/2021 Cumartesi
Güncelleme: 03:29 - 15/05/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
Edgar Allan Poe
Edgar Allan Poe
KAMİL EŞFAK BERKİ

Hece Yayınları etiketiyle yayınlanan E.A.Poe, Faruk Uysal’ın çevirisiyle okurla buluştu. Kitabın özelliği Poe’nun bütün şiirlerini bize taşıması. Ayrıca Faruk Uysal, Poe’nun Kompozisyon Felsefesi makalesini okurların karşısına çıkarmıştır. Poe, bizde Annabel Lee ve Kuzgun şiirleriyle tanınmış bir şairdir. Son dönemde hikâye ve kısa öykülerinin ard arda yayınlanmasıyla onu tam tanımanın yolu açılmış oldu. Bu defa da şiirleri arkada kalır mı? Genç şairler Baudelaire’in fena halde etkilendiği Poe’nun şiirlerine yüklenmeli, kurmaca vadisinin ateşlileri de Gogol ile dönemdaş Poe’nun “olağanüstü” anlatısının koordinatlarıyla hemhâl olmalılar, derim. Poe’nun şiir dünyası biz Müslümanları tatlı şaşırtacak şeyler de içerir. Timurlenk üzerine şiir yazması; bir papaza seslenerek:

  • Hoş teselli bir ölüm saatinde!
  • Böyle değil, peder, (şimdi) benim temam

Bu uzun şiirin içinde Timur’un kendi sesi de duyulur yer yer; itiraflar, ifşâlar. Bu Şark ilgisinin başka ürünleri de bulunmaktadır. Bu şiirde, Kur’an’da gördüğü İblis de var.

  • Şair, papazın yakasından düşecek gibi değil:
  • Ve senin göremeyeceğin gerçeğin ışıkları
  • Parlamakta sonsuzluk içinde
  • İnanıyorum ki tuzak kurmuş İblis

Bu şiir 18 yaşındayken ilk kitabında çıkar. Yeni bir Ses. Derken, 20 yaş ve Araf şiiri, büyük sürpriz değil mi? Geçenlerde de bir Alman gazetesinde Dante küçümsendi, İtalyanlar da ağır cevap verdiler:”Goethe o kadar büyük değil diye mi?” dediler. Poe da Hıristiyan teolojisindeki temel eksikleri göstermiş oluyor. Rilke’de de görüyoruz meselâ. Pound’da da. Ezan, Kur’an görülür. “Muhammad in sympathy” dizesi var. Poe Âraf’ı orijinaliyle alır: Al Araaf. Bu şiirde Şark motifleri birkaç çeşit:”Çerkezistan mücevherleri”, “Trabzon mücevher çiçeği”, “Persli Saadî’nin Gülistan’ından alıntı dizeler”, “Sodom ve Gomore”, “Hind-Ganj” gibi. İki bölümlü Âraf’ta, imgelem antik şiir-mitler ile Ortaçağ Şark dünyasında uçma motifiyle birlikte rüya atmosferi buluyoruz. Hatta Rüya İçinde Bir Rüya başlıklı şiiri de var. Bir şiiri de Rüya Ülke. Kendine özgü bir şiir dili peşinde olduğu da düşünülmeli.


Âraf’ın biçimiyle T.S.Eliot’un The Waste Land (Çorak Ülke) uzun şiirinin biçim anlayışı arasında bir ilinti olabilir mi? Sanki var gibi. Bizde Annabel Lee, Kuzgun tanınmıştır. Çok da yaygındır bunlar. Ne ki çok sınırlı bir ilgidir. Faruk Uysal “İngiliz şair Byron’ın izlerini Baudelaire’in şiirinde, dahası Baudelaire’in izlerini de Yahya Kemal’in şiirinde görmek mümkün” cümlesiyle girdiği Sunuş yazısında ilginç bir şekilde: ”Ama Baudelaire’in girmediği alana ben de girmek niyetinde değilim. Benim de Poe’nun şiiri üzerine söyleyecek bir şeyim yok” demesini de yansıtmak isterim.

Poe’nun “Türklerle savaşmak üzere, Yunanistan’a gittiğini” ABD’de öğrenmiş, ilâve olarak Yunanistan’dan Rusya’ya, Petersburg şehrine geçtiğini, orada da tutuklandığını. “Poe şiirinde Gerçek ile hayalin nerede başlayıp nerede başlayıp bittiğini anlamak ancak her bir şiir hakkında edinilen ilâve bilgilerle mümkün” deyişi var kendisinin. Bazı şiirler hakkında sahne gerisi bilgiler veriyor kitapta. E.E.Cummings: Seçilmiş 100 Şiir çevirisinde olduğu gibi (Hece Y. 2017), Poe’da da şiirlerin orijinalleriyle Türkçeleri karşılıklıdır.İki şairin de şiir dilleri için çetindir denilir. Hele Cummings’inkiler. Faruk Uysal ikisinin de üstesinden gelmiştir. Zevkle okunuyor. Poe’nun şiirlerinin ardından verilen Kompozisyon Felsefesi makalesi, bir şairi tanıma sürecinde yaşanacak bütünleyici içerikte bir metin olmak özelliğiyle karşımızda. Bu metin 14 sayfa tutmaktadır. (Hece dergisi, Kasım 1921)

Çevirmenin, Poe üzerine belirttiği; Byron’ın (1788-1824) etkisinde oluşuna, Rüyalar şiirini işaret edişi önemlidir.

Kompozisyon Felsefesi, Poe’nun poetikası makamında, Kuzgun (The Raven) şiiri odağında nasıl bir şiire doğru, şevkle ve iradî olarak nasıl zihin yorduğunun laboratuvar çalışmasını karşımıza getiriyor. Şiir Oluşum dağarcığına yeni bir katkı olacaktır. Çünkü Türkçemizde ilk kez yayınlandı. Şair ve şiiri + poetika. Şiir ve poetikayı pay, şairi ise payda gibi görmek mümkündür.

EDGAR ALLAN POE VE CHARLES BAUDELAIRE


Baudelaire’in Poe’nun eserine tutkulu ilgisi, 1852’de Allan Poe, Sa Vie et Ses Ouvrages adlı kitabında derinlemesine mevcuttur. Işık Ergüden’in özenli çevirisiyle yayınlandı. (Baudelaire’in Poe’su, 2018) Poe 40 yaşındayken öldüğünde 28 yaşındaki Baudelaire Poe’nun eserleriyle tanışmıştı:”Başlangıçta “zengin ve mutlu” biri olarak yanlış tanıdığı Poe’nun gerçek yaşamını trajik ölümünü öğrendikçe bu kanaatiyle gerçek arasındaki bu ironik karşıtlık Baudelaire’in yüreğinde dayanılmaz bir sızıya dönüşmüş ve sonuçta Baudelaire’i Poe’nun peşinden sürükleyen bu büyülenme hali, eserlerini Avrupa’ya tanıtmak gibi bir görev haline dönüşmüştür.”

Baudelaire’in Poe denemesi, “kurucu şair” üzerine yabancı dilde çıkan ilk yazı olmuştu. Fransız “kurucu şair” ise, 1856 yılında Amerikalının Histoire Extra ordinaire’ini (Olağandışı Hikâyeler) yayınlayacaktır.

ŞU SORUYU SORMADAN OLMAZ

Acaba bugün Amerika şiir okuru Baudelaire’in Poe’yu ne denli bir açlıkla okumuş olduğundan haberdar mı? Amerikan modernizminde başı çeken şairler E. Pound, T.S.Eliot veya moderne geçmemiş olduğu halde millî şair saygısı kazanmış şair Robert Frost’ta Poe irtibatı görülmeyişi kafamı kurcalardı. Kimseden görmeden free verse yazmış Emerson’un da ihmale uğramış olduğuna dikkat ediyordum. Baudelaire’de aşağıdaki mülahaza karşıma çıktı yakın geçmişte:”Bir Ameikalı’yla Poe hakkında konuşun, belki dehasını itiraf eder, hatta belki onunla iftihar eder gözükür; fakat, olumlu insan tipini bildiğini hissettiren üst perdeden alaycı bir tonla size şairin hırpani yaşamından, bir mum alevinden ateş alan alkollü nefesinden, serseri alışkanlıklarından söz edecektir.” Baudelaire, sonuçta der ki:”Edgar Poe ile vatanının aynı düzeyde olmadığına inandığımı tekrarlamalıyım. Amerika Birleşik Devletleri, yaşlı kıtayı (Avrupa) doğal olarak kıskanan dev ve çocuk bir ülkedir.” Baudelaire’in bakışındaki imaya bir de Pedagoji Sözlüğü’nden bakalım: Kıskançlık yaşantısının duygusal temeli, anksiyetedir. Kıskanç kişi, anksiyete duyar, çünkü tatminsizdir (boşluk duygusu), çünkü korku içindedir (bağımlılık korkusu, terkedilme korkusu), çünkü ne yapacağını, nasıl davranacağını bilemez (tavır alma kararsızlığı).(D. LAGACHE, Jalousie amour)

Ben kendi payıma bir de Amerikan insanının bilinçaltında tarihsizlik ukdesi bulunduğu duygumu ekleyeceğim.

#Edgar Allan Poe
#Baudelaire Poe
#Goethe
3 yıl önce