|

Türkiye ile Moritus arasında köprü kuran alimin hayatı kitap oldu

Tarihçi Bhuglah, bu çalışmasında İmam Sobdar’la Moritus Müslümanları arasında başlayan Osmanlı Hilafetine karşı muhabbetin Sultan Abdülhamid döneminde zirveye çıktığını belgeleriyle ortaya koymaktadır. Assad’ın çalışmaları tarihçilere kaynak sunmakla birlikte Moritus- Türkiye diplomatik ilişkilerine önemli bir yol haritası çizmektedir.

04:00 - 15/10/2021 Cuma
Güncelleme: 19:16 - 14/10/2021 Perşembe
Yeni Şafak
Gassy Sobdar, Assad Bhuglah
Gassy Sobdar, Assad Bhuglah
HALİM GENCOGLU

Türkiye’den çok uzaklarda fakat insanı ve tarihiyle bize yakın olan Moritus Cumhuriyeti’nde son zamanlarda önemli tarihi çalışmalar yapılıyor. Moritus’un Kuzey bölgesin Lascar şehrinde 2018 yılında bazı Osmanlı mezarlarının bulunması ile yerli tarihçiler arasında Türkiye’ye karşı özel bir ilgi oluşmaya başladı. Bunlardan hayatı kitap olan 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin iltifatına mazhar olan Morituslu alim Gassy Sobdar iki ülke arasındaki münasebetlerde tarihi bir rol oynamıştı.

Moritus’lu tarihçi Assad Bhuglah tarafından kaleme alınan Gassy Sobdar Hint kökenli bir Müslüman anne-babanın oğlu olarak 1835 yılında Moritus’da doğuyor. 1860’lara gelindiğinde Port Louis’in merkez caminde imamet görevini yürüten İmam Sobdar İstanbul hükümetiyle yazışarak Osmanlı Hilafeti ile münasebetler kurmuştu.

Sultan Abdülaziz tarafından kendisine gönderilen Kuran’ı Kerim ve imamet kaftanı, onun cuma hutbelerinde Osmanlı Hilafeti’ni hayırla anmaya vesile olmuştu. Bu sebeple Moritus’da Osmanlı fahri konsolosluğun açılması aynı döneme denk gelir.

Tarihçi Bhuglah, bu çalışmasında İmam Sobdar’la Moritus Müslümanları arasında başlayan Osmanlı Hilafetine karşı muhabbetin Sultan Abdülhamid döneminde zirveye çıktığını belgeleriyle ortaya koymaktadır.

Assad’ın çalışmaları tarihçilere kaynak sunmakla birlikte Moritus- Türkiye diplomatik ilişkilerine önemli bir yol haritası çizmektedir.

Terazinin bir kefesi daima ihanet


Aslında hak ile batılın ezeli ve ebedi mücadelesinde terazinin bir kefesinde daima ihanet bulunmuştur. diyen Harun Bodur, üçüncü kitabı “İhanet Her Yerde” ile bir kez daha okuyucusu ile buluşuyor. “Kronolojik 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi”, “Algı Yönetimi ve Medya” kitaplarından sonra üçüncü çalışması “İhanet Her Yerde” Yüzleşme Yayınevi etiketiyle basıldı.

Dünya ve Türkiye siyasi tarihi hakkında yazdığı eserlerle dikkat çeken Bodur, kitabında Türk topraklarını tanımlar. Zor ve karmaşık bir coğrafyada, en az insan kadar derin ve anlaşılmazdır bu topraklarda. Bu yüzden de bu topraklarda tutunmak, hayatta kalmak zordur, bedel ödemeyi müstelzimdir: Ya güçlü olmaya mecbursunuz ya da yok olmaya mahkûm. Elde kalanla yetinemezsiniz, tarihî, kültürel ve ananevî coğrafyanıza yeniden nüfuz etmek, dönmek durumundasınızdır. Bu bir keyfilik değil mecburiyettir. Deneme türünde kaleme alınan eserde Harun Bodur kahramanı kadar haini de bol bir coğrafyadan bahseder. Haini çok olunca da her gün mühim bir hadise vuku bulur, saldırılar olur. Bu saldırılar kimi zaman inancımıza, kültürümüze kimi zaman tarihimize, ailemize, iktisadiyatımızadır. Ancak her seferinde büyük mücadeleyle belalar def edilir. “Ne çok bedel ödeyeceğimiz şey biriktirmişiz. Fakat asla vazgeçemeyiz, vazgeçersek kaybederiz ” diyen Harun Bodur’un kitabını Kemal Tahir’den bir alıntıyla özetlersek şu satırları not düşmek gerekir: “Dışarısı ihanetle doluydu. Dışarıda sessizlik, kudurmuş bir köpeğe benziyordu. Salyaları akarak, cam gözleri kimseyi görmeden, burnu doğrusuna koşan, delirmeye, ölüme doğru koşan bir köpek…Alçak insanlar yükseldikçe alçaklıkları da o ölçüde artıyor!”

#Gassy Sobdar
#Sultan Abdülaziz
#Harun Bodur
3 yıl önce