Suriye'deki savaştan ailesiyle beraber kaçarak Türkiye'ye gelen Tambi Cimuk, 2012'den beri Bursa'da yaşıyor ve piyano eğitimi alıyor. Ailenin asılları Çerkes ve Tambi'nin çocukluğundan beri aşina olduğu bir enstrüman var: akordiyon. Hatta notaları bilmeden bu enstrümanı çaldığını söyleyen Tambi, piyanoyla Bursa'da tanışıyor. Piyanonun daha tarihsel, daha bilinen bir enstrüman olduğunu bu sayede daha geniş bir müziğe imkan tanıdığını belirten Tambi, "Benim düşüncemde vatan mutlu yaşadığın bir yer olmalı ve insanların seni sevdiği bir yer olmalı. Ben Suriye'de doğdum, orada çocukluğum geçti, hatıralarım, akrabalarım var ama orada hayat hiç kolay değil. Burada geleceğim için daha güzel fırsatlar var. Benim yeni ülkem oldu" diyor.
Tambi, şu an 18 yaşında ve lise 3. sınıf öğrencisi. Okulla birlikte piyano eğitimini de sürdürüyor. Konservatuvar okuyacağı için müziğin kendisi için daha önemli olduğunu söyleyen Tambi, liseyi diploması olsun diye okuyor. Lise bittikten sonra piyano eğitimine New York'ta devam etmek istiyor. Türkiye'ye ilk geldiğinde tek kelime Türkçe bilmeyen Tambi, tüm derslerde her zaman birinci oluyormuş. Nasıl diye sorunca "Her şeyi anlamadan ezberliyordum. Zamanla anlamaya başladım" cevabını veriyor. Tambi, buradaki hayata ve arkadaşlarına, eğitimine, hocalarına çok alıştığı için "Suriye'de doğup büyüdüm, orası benim vatanım ama savaş bitse de dönmeyeceğim. Her şeye sıfırdan başlamak istemiyorum" diyor.
“Suriye'de olsam piyano eğitimi alamazdım. Müzik eğitimi almak bizim için zor. Türkiye benim için yeni bir yol açtı, kariyerimi belirledi. Vatandaş aldıktan sonra bazı şeyler de kolaylaştı. Türk pasportuyla seyahat etmek daha da kolay" diyen Tambi, 18 yaşına rağmen hayata hep pozitif yanından bakmaya çalışan bir genç. Müzikal eğitimi tamamlayıp repertuarını genişletmek, daha ileride kendi bestelerini yapmak istiyor.
