Percy Jackson adını, mitolojide yarı insan yarı tanrı anlamına gelen "Perceus" sözcüğünden alıyor. Fantastik kahramanımız okuma bozukluğu ve uyum problemleri yüzünden sık sık okul değiştirmek zorunda kalmaktadır. Yaşadığı problemlerinin esas nedeninin genlerinde taşıdığı farklılıktan kaynaklandığını ve derslerde öğrendiği mitolojik kahramanların aslında akrabaları olduğu gerçeğini, yaşadığı macerayla birlikte öğrenecektir.
Percy Jackson bir yandan ergenlerin dünyasına girecek yeni kahraman olurken bir yandan da bir medeniyetin köklerini gençlere hatırlatma amacına hizmet ediyor. Antik Yunan Mitolojisi Batı Medeniyetinin önemli manevi kaynakları arasında yer alır. Batı'dan çıkan sanat, felsefe ve bilim üzerinde mitolojinin izlerine rastlanır. Bu sebeple orada yetişen gençlere mensup oldukları medeniyetin kökleri yalnızca tarih üzerinden değil, mitoloji ve Latince'nin de yardımıyla öğretilir. İşte bu bilgilerin katkısıyla Percy Jackson ve Olimposlular filmine keyifli bir seyirlik deyip geçemiyorum. Bana kalırsa filmin gençler ve mitoloji arasında bağ kurma noktasında önemli bir fonksiyonu var. Filmde kitap sayfalarında sıkışıp kalan mitolojik kahramanlar, günümüz dünyasına taşınıyor ve hayatın içinden varlıklar olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik onlardan biri, yani Percy Jackson her hangi bir Amerikalı gencin sınıf arkadaşı olabilecek türden sıradan bir çocuk görünümünde. Buna rağmen sıradan biri değil. Karakterle kurulması muhtemel özdeşim, konuyu iki kat daha cazibeli kılırken, filmde geçen mitolojik unsurlar ister istemez bilincin bir köşesinde kendine yer buluyor.
Filmde mitoloji ve Batı Medeniyeti arasındaki ilişki daha üstü örtülü bir şekilde verilirken, kitapta bu bağ açık açık diyaloglarla anlatılıyor.
Mitolojik varlıkların yaşadığı kabul edilen ve Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos'un artık, New York'un en yüksek binası Empire State'e taşınması, Yeraltı Dünyasına girişin Hollywood'un meşhur tepesinden olması bunun tezahürleri.
Mitolojinin temel unsurlarının başında yer alan tanrı diye adlandırılan varlıkların arasındaki çatışma, filmin hikâyesinin merkezinde yer alıyor. Burada bahsedilen tanrılar Semavi dinlerdeki Tanrı gibi ezeli ve ebedi, kudret sahibi bir varlık değil; belli acziyet ve zaafları, aynı zamanda bir takım süper güçleri olan varlıklar. Yani bir nevi filmlerdeki süper kahramanlara benziyorlar. Bu acizliklerinden olsa gerek durmadan aralarında bir anlaşmazlık, bir çatışma var. Hatta Şimşek Hırsızı Kitabına göre İkinci Dünya Savası bile onlar arasında yaşanan anlaşmazlıklardan kaynaklanıyor. Filmde iş o kadar ileri raddeye varmış ki, kendi aralarındaki çatışmalara bir de çocukları katılmış.
İşte bu nedenle Batı sanatının temelinde yer alan ve sanatın hemen her alanında karşılaştığımız çatışma unsurunun buradan beslendiğini söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Mitolojideki insansı vasıfları ağır basan, aciz tanrı karşısında insanın konumu da sanatçının konumuna benziyor. İnsan üstü bazı yetenekleri olan bu varlıkla aşık atma çabası, onun karşısında kendini ispat etme tutkusu adeta sanatçının tanımı gibi. Batı sanatında rastladığımız ihtişam tutkusunun temelinde biraz da bu duygu olamaz mı?
Filmin satır aralarına dair söylediklerimiz bir yana, macera sevenler için son derece sürükleyici bir film Percy Jackson ve Olimposlular. Filmde her yanı seller götürürken küçük bir incinin olduğu yerde kalması gibi mantık hataları mevcut. Ancak bu durum filme kendinizi kaptırmanıza mani olmuyor. Percy'nin maceralarından oluşan altı kitap tüm dünyada büyük bir ilgi görüyor. Çok sayıda filmin ard arda vizyona girdiği şu günlerde Percy Jackson belki gişede çok yoğun bir ilgi görmeyecek. Ancak ilerleyen zamanlarda gençlerin zihninin bir köşesine yerleşen bir kahraman olacağını öngörmek şimdiden mümkün.
Yönetmen: Chris Columbus
Senaryo: Craig Titley
Eser: Rick Riordan
Yapım: ABD - Kanada 2010
Tür: Macera / Fantastik
Animasyon ve efektlerle desteklenmiş fantastik bir macera seyretmek için izlenilebilir.
Filmde üstü örtülü bir şekilde kullanılan gerilim unsuru hedef kitlesi olan ergenler için biraz fazla.
