|

Yakın geleceğin 'dijital sinema'sının çok başarılı bir provası

Son dönemlerde Avrupa ve ABD'de üretilen dijital tabanlı yapımların baş döndürücü ses ve görüntü kalitesi dikkate alındığında şu gerçeği artık dürüstlükle kabul etmemiz gerekiyor ki 35 mm film tabanlı konvansiyonel sinemanın miadı kesinlikle 'doldu'. Sinema sanatının geleceği dijital yapım/gösterim teknolojisinde ve usta yönetmen Robert Zemeckis'in son bombası 'Bir Noel Şarkısı' da hayranlık uyandıran teknik kalitesiyle bu yeni dönemin en gösterişli habercilerinden biri...

Ali Murat Güven
00:00 - 21/11/2009 Cumartesi
Güncelleme: 16:05 - 20/11/2009 Cuma
Yeni Şafak
Yakın geleceğin 'dijital sinema'sının çok başarılı
Yakın geleceğin 'dijital sinema'sının çok başarılı

Ebenezer Scrooge, gözleri o doyumsuz egosu ve sevgili paracıklarından başka hiç bir şeyi görmeyen, “antipatik” sözcüğünün tarif etmekte son derece yetersiz kalacağı türden bir ihtiyardır. Bu pinti, huysuz ve de sevgisiz adam, her yılbaşında olduğu gibi o Noel tatiline de çevresindekileri çatallı diliyle kırarak başlar. Scrooge'un geleneksel fırçalama furyasından ilk nasiplenenler de sadık hizmetkârı Bob Cratchit ve hayata sürekli neşeyle bakan yeğeni Fred olacaktır.

Ancak, kentin üzerine akşam karanlığı bastığında, her köşesi kasvetle bezenmiş evde bazı gizemli olaylar yaşanmaya başlar. Yaşlı adam tam da uyumaya hazırlanırken, yatağının karşısında ansızın tanıdık bir simânın hayaleti belirecektir. Bu kişi, hayattayken çok canlar yakan, ancak öldüğünde ise o zalim ve vurdumduymaz kalbin bedelini oldukça ağır ödediği anlaşılan iş ortağı Joseph Marley'dir. Marley, son nefesini verdikten sonra ahirette kendisiyle benzer bir kaderi paylaşmaması için, eski dostuna yardım etmeye gelmiştir. Fena hâlde ürkmüş durumdaki Scrooge'a, yakın bir zamanda üç “ruh”un onu ziyarete geleceğini söyler.

Ardından da sırasıyla “Geçmiş”, “Bugün” ve “Gelecek Noelleri”nin hayaletleriyle tanışır yaşlı adam. Bu varlıklar, Scrooge'u gözlerinin ardına kadar açılmasını sağlayacak bir yolculuğa çıkardığında, sevgisizliği bir hayat felsefesine dönüştürmüş olan kahramanımız da o güne kadar görmek istemediği ibretlik gerçeklerle yüzleşecektir. Bu sancılı uyanış süreciyle birlikte, türlü kötülüklerle hem kendine hem de çevresindekilere zehir ettiği bir geçmişin günahlarını telafi etme zamanı da gelmiştir.


SİNEMACILARIN EN SEVDİĞİ YAZARLARDAN BİRİ

İngiliz romancı Charles Dickens (1812-1870), sinema ve televizyon dünyasının öteden beri en sevdiği yazarlar arasında olageldi. “Dickens'in çok sevilen romanlarından biri olan “Bir Noel Şarkısı”nın (A Christmas Story in Prose) şimdiye kadar televizyon dizisi, sinema filmi ve animasyon film olarak en az bir düzine uyarlamasının yapıldığını gayet iyi bilmekteyim. Ki geçmişte bu uyarlamalarının bir çoğunu da izleme fırsatı bulmuştum.


'ANİMASYON SİNEMA'YLA HEP İÇLİ DIŞLI OLDU

1970'lerin başlarında ilk adımlarını attığı sinema sektöründe, çıraklık dönemini hafif ve eğlenceli komedi ya da serüven filmleriyle geçirdi yönetmen Robert Zemeckis. Fakat, düşük bütçelerle kotardığı bu ilk dönem ürünleri bile son kertede biçim ve içerik açısından onun ayrıcalıklı yeteneğinin ipuçlarını veren, öncü nitelikte bazı teknolojik gösteriler içermekteydi. Ki 1980'lere adım atıldığında bu konudaki dehasını göstermekte gecikmeyecek, dönemine göre teknolojik açıdan oldukça iddialı bir bilim-kurgu üçlemesi olan “Geleceğe Dönüş”lerle büyük bir sükse yapacaktı. Bu arada, son filmi “Bir Noel Şarkısı”nda animasyon sinemaya atlattığı çıtanın ilk önemli habercisi olarak hâlâ büyük bir beğeniyle hatırladığım “Tavşan Roger'ı Kim Kapana Kıstırdı?” adlı çalışması da yine aynı dönemin ürünüydü. Bir yandan bilim-kurguya, diğer yandan da animasyon-gerçek sinema karışımı karma bir anlatı tekniğine iyiden iyiye ısındığı bu kalfalık sürecinin ardından onu “büyük Hollywood yönetmenleri” kategorisine dahil eden 1990'lar geldi. Kariyerinin ustalık dönemine karşılık gelen üçüncü on yıllık dönemeçte de az ama öz film yapmayı seçmiş bu sanatçıdan sırasıyla “Forrest Gump” (1994) ve “Mesaj”(Contact, 1997) gibi iki unutulmaz başyapıt izleme fırsatı bulduk.

Zemeckis, yirmi küsur yıl önceki “Tavşan Rabbit”ten 1990'ların kült filmi “Mesaj”a, oradan da beş yıl öncesinde çektiği “Kutup Ekspresi”ne kadar sürekli olarak ilgi sahasında tuttuğu ve sinemasal anlatım açısından imkânlarını sonuna kadar zorladığı bu türde şimdi “Yeni Yıl Şarkısı”yla bir üst teknolojik standardın daha sınırlarını çizmenin ayrıcalığını yaşıyor.

Oyuncularının performanslarının kamerayla görüntülenip bunların yüz ve beden modellemelerinde kullanılması haricinde, bütün mekânları, dekorları ve kostümleriyle sanal dünya bu. Ancak, izlerken uyandırdığı duygu ise kesinlikle bu yönde değil! Seyirciyi hayranlık uyandırıcı bir ses ve görüntü kalitesi eşliğinde, her köşesinde yoksulluk ve eşitsizliğin cirit attığı 19'uncu yüzyıl Dickens Londrası'na öylesine başarıyla taşıyor ki bir süre sonra artık anime bir film izlediğinizi bütünüyle unutuyor ve perdedeki öykünün büyüleyiciliğine kaptırıyorsunuz kendinizi…

Animasyon filmlerin üretiminde geleneksel yöntemlere bağlılığıyla tanınan Disney şirketinin yakın zamanda el attığı ve kısa süre içinde de benimseyip ardı ardına benzer türden yapımlar koymaya başladığı yeni bir format “dijital sinema”… Bu formatta, bildiğimiz o geleneksel 35 mm film kameraları ve negatif film kullanımı söz konusu değil. Bunlar olmayınca film yıkama, kes-yapıştır şeklindeki geleneksel film kurgusu ve salonlara dağıtılacak 35 mm pozitif kopya baskıları da yok. Binlerce kişinin emek verdiği bir film, sonuç olarak bir hard-diskte ya da yüksek çözünürlüklü bir DVD'nin içinde taşınıyor, sinema salonlarında da dijital video projeksiyonla gösteriliyor. Anılan buluşun erken döneminde, bu tür bir çekim/gösterim tekniği geleneksel 35 mm filme göre kalite olarak oldukça geride kalmaktaydı. Fakat, son bir kaç yıldır aynı teknikle ortaya konulan kimi filmlerdeki ses ve görüntü kalitesine bakıldığında, 35 mm standart filmin artık devrini kapattığı rahatlıkla söylenebilir.

“Bir Noel Şarkısı”nı hem dijital, hem üç boyutlu hem de IMAX formatında izlediğiniz takdirde, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız hiç kuşkusuz… Ancak, velev ki yanınızda yörenizde IMAX salonu bulunmayıversin; normal boyuttaki dijital salonlarda bile yeterince etkileyici bir gösteri bu…

Bizim gibi, izlediği sinema filmlerinin üzerinde sık sık çizikler ve lekeler görmeyi “sinemanın şânından” sayan gelenekçi bir kuşak için hüzün verici bir gelişme; ancak teknolojinin karşısında durmak da bir noktadan sonra gerçekten anlamsız… Sinema sanatı var olup gitsin de isterse film pelikülünün üzerinde değil hard-disklerdeki elektronik bir sinyal olarak yaşasın, hiç fark etmez. Yeter ki insanlara ulvî duyguları hatırlatan güzel ve yararlı filmler çekilsin, bizler de bu sanatın aydınlık yüzüyle haşır neşir olmaya devam edelim.

“Yeni Yıl Şarkısı”, bu hafta sonunda ailecek izleyebileceğiniz en güzel tercih…


YENİ YIL ŞARKISI /Christmas Carol

Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD yapımı

Türü ve Süresi: (Gerçek oyuncular model alınarak çizilmiş) Dijital Animasyon-Serüven / 96 dakika

Yönetmen: Robert Zemeckis

Senarist: (İngiliz yazar Charles Dickens'in aynı adlı klasik romanından uyarlamayla) Robert Zemeckis

Görüntü Yönetmeni: Robert Presley

Yapım Tasarımcısı: Doug Chiang

Sanat Yönetimi: Marc Gabbana, Norman Newberry, Mike Stassi

Set Dekoratörü: Karen O'Hara

Makyaj Ekibi Lideri: Tegan Taylor

Jim Carrey Makyajı: Bill Corso

Özgün Müzik Bestecisi: Alan Silvestri

Kurgucu: Jeremiah O'Driscoll

(Animasyona yüzleri ve oyunlarıyla referans oluşturan) Oyuncular: Jim Carrey, Gary Oldman, Colin Firth, Bob Hoskins, Cary Elwes, Robin Wright Penn, Steve Valentine, Daryl Sabara, Sage Ryan, Ryan Ochoa, Bobbi Page, Ron Bottitta, Sammi Hanratty, Julian Holloway,

İthalatçı ve Dağıtıcı Şirket:UIP

İçerik Uyarıları: Bütün yaş gruplarına uygun bir film olmakla birlikte, güçlü ses efektleri ve ürkütücü görüntülerin olduğu bazı bölümleri 7 yaşından küçük izleyiciler için rahatsız edici olabilir.

14 yıl önce