|

Yardıma yakın akrabadan başlayın

Allah insanları, ailesine, anne-babasına ve bütün akrabalarına karşı sorumlu bir varlık olarak yaratmıştır. Akrabalık ilişkilerinin de ilkeli, sağlam ve devamlı olması için çeşitli tavsiyelerde bulunmuştur. Biz de bir Müslümanın akrabalarıyla ilişkilerinin nasıl olması, onlara karşı görev ve sorumluluklarının neler olduğunu Konya NEÜ. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akpınar’a sorduk.

13:39 - 25/10/2021 Pazartesi
Güncelleme: 13:43 - 25/10/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Kişinin akrabâ ve yakınlarıyla alâkasını devâm ettirmesi, onları koruyup gözetmesi, yâni sıla-i rahimde bulunması, dînimizin çok önem verdiği esaslardan biri. Öncelikle İslam’ın belirlediği “akraba” kavramının çerçevesini çizebilir miyiz?

İnsan, hemcinsleriyle bir arada yaşamak durumunda olan sosyal bir varlıktır. O, bunu öncelikle akrabalarıyla gerçekleştirir. Akraba ilişkilerinde uyumlu ve geçimli olan insan, toplumdaki ilişkilerinde de uyumlu olur. Akrabalarına karşı sorumluluklarını yerine getirip yararlı olan insan, toplumdaki sorumluluklarını da yerine getirir. Bir anlamda akraba ilişkileri insanı, eğiterek onu toplumdaki ilişkilerine, toplumda iyi bir birey olmaya hazırlar.

Yüce Yaratıcı, ilk insan Hz. Âdem’i yarattıktan hemen sonra eşini yarattı ve ilk aile cennette kuruldu, dünyaya taşındı ve dünyada çoğalmaya başladı. Artık insanın sınavı eşi ve çocuklarıyla birlikte gerçekleşecekti ve öyle de oldu. Artık çoluk çocuk, insan için birer sınav sorusuydular. İnsanlık tarihi de bu şekilde oluştu ve devam etti. Yüce Rabbimiz, akrabalık bağlarının önemini vurgulamak için ona kendi adından isim verdi ve ona Sıla-i Rahim/Rahim bağı dendi. Akraba, kan bağıyla dünyaya gelme sebebi olan anne babayla başlar, sonra en yakın olanlar ve diğer insanları da kuşatacak şekilde genişleyerek devam eder. Sonuçta tüm insanlık bir anne ve babadan türemiş olmakla Âdem-Havva ailesinin evlatlarıdır. Bu yüzden Kur’ân, insanlık ailesine Ey Âdemoğulları diye seslenir.


Akrabalarımıza karşı maddi ve manevi sorumluluklarımız neler?

Din kardeşliği, dini yaşama konusunda birbirine yardımcı olmayı gerektirir. İman adamı, yaratılışta eşi olan insan kardeşini dine kazanmak, dinin içerisinde tutmak ve istikamet yolunda ona mesafe katettirmek için çabalayandır. Çünkü hadiste belirtildiği üzere “bir Müslümanın eliyle bir insanın dine kazandırılması tüm dünya ve içindekilerden çok daha hayırlıdır.” Müslüman, bu sorumluluğunu yerine getirmeye öncelikle akrabalarından başlayacaktır. Nitekim Peygamberimiz, elçilik görevini aldığında önce akrabalarını dine davetle işe başlamıştı. Akraba ilişkileri din merkezli olarak ve dinin hakemliğinde kesintisiz devam etmelidir. Akraba ziyaretleri, hem akrabalık bağlarını güçlü tutacak, hem akrabalarının tanışıp kaynaşmasına, hem de onların sevinç ve dertlerinin paylaşılmasına vesile olacaktır. Bu yüzden İslam, yardım etmeye önce yakın akrabadan başlamayı emreder. Bu yardım, hem maddî hem manevî yardımı içerisine alır. İslam insanı, bu sorumluluklarını Yüce Allah’ın emri olduğu için, O’nun hoşnutluğunu kazanmak için ve insanlardan herhangi bir karşılık beklemeden yapar. Zira gelmeyene gitmek, vermeyene vermek, yardımdan kaçınana yardım etmek müminin şiarıdır.

Hz. Peygamber’in aile ve akrabalarına çokça kıymet verdiğini biliyoruz. Bize bununla ilgili bir kaç örnek verebilir misiniz?

O, davetine önce akrabalarından başlamıştır. Peygamberlik görevini aldığında yakın akrabalarını bir ziyafette toplamış ve onlara davetini yapmıştır.

Küçük yaşta annesini kaybetmiş biri olarak kendisi üzerinde hakları olan hanımları anne olarak görmüş ve onlara anne diye hitap ederek saygı duymuştur.

Amcası ve aynı zamanda hamisi olan Ebû Talib’in Müslüman olması için çırpınıp durmuştur.

Şefkat abidesi bir baba olarak kendi kızlarının üzerinde titremiş, onlara engin bir sevgi ve saygıda bulunmuştur.

Sürur ve acılarımızı paylaşalım
Fikir ayrılıkları, miras kavgaları gibi sebeplerle günümüzde akrabalık ilişkilerini kesen insanlar var maalesef. Bu tür durumlarla ilgili ne tavsiye verirsiniz?

Yakın akraba ilişkilerinde en etkili davetin, güzel örneklik olduğunu unutmamalıyız. Bunun için çevremizdeki insanlara karşı özü sözü bir, diğerkâm insan olmaya çalışmalıyız. Kur’ân, hesap gününde akrabaların birbirlerinden kaçacağından bahsettiği gibi, elele tutuşup cennete gireceklerinden ve orada ağırlanacaklarından da bahseder. Burada önemli olan hesap gününde birbirinden kaçacak değil; birbirine koşacak, birbirine kucak açacak ve elele tutuşup cennete uçacak akrabalar olmaya gayret etmektir. O halde akrabalarımızı tanıyalım, onlarla iyi geçinelim, onlara hep iyilik yapalım, dar ve zor zamanlarında onların maddî ve manevî yardımlarına koşalım, ziyaretlerine gidelim, düğün ve cenazelerinde onları yalnız bırakmayalım, sürur ve acılarını paylaşalım, onlara hayır dua edelim ki mahşerde birbirine kucak açan akrabalardan olalım.

#Allah
#Anne
#Baba
#Akraba
3 yıl önce