|

Yaz boyunca gökyüzünü gözlemdeyiz

Gökyüzü Gözlem Etkinliği’ne ilgi giderek artıyor. İlk yılında 3 bin kişinin ağırlandığı etkinliğin bu yılki katılımcı sayısı 5 bin. Yaz boyu peşpeşe gerçekleştirilmesi planlanan Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin Diyarbakır’dan sonraki ilk durağı Van. Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin gelecek illeri sırasıyla Van, Erzurum ve Antalya. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Akademik Hizmetler Müdür Yardımcısı V. Doç. Dr. Orkun Özdarcan, gökyüzü gözlem etkinliklerinin hız kesmeden devam ettirilerek sadece gençler ve öğrenciler için değil, toplumun her kesimi için astronomi ve uzay konularında farkındalık oluşturmasının amaçlandığını söylüyor.

Latife Beyza Turgut
00:00 - 19/06/2022 Pazar
Güncelleme: 02:12 - 19/06/2022 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

İnsanoğlunun gökyüzüne olan merakı çağlar öncesine uzanır. Oysa artık şehirde ne gökyüzünü izlemek ne de yıldızları görmek mümkün değil. Işık kirliliğinin giderek arttığı bir şehirden, neonların, plaza ışıklandırmalarının azaldığı bir şehre gittiğinizde sizi ilk olarak uçsuz bucaksız bir gökyüzü karşılıyor. Bu nedenle amatör gözlemciler için gökyüzü gözlemi yapılmak istendiğinde şehir ışıklarından uzak ve rakımı yüksek bir alana kaçmalar gerekiyor. Bu nedenle amatör gözlemciler için gökyüzü gözlem erkinlikleri kaçırılmaz bir fırsat sunuyor. Uzmanlar ve amatörleri bir araya getiren gözlem etkinliklerine halkın ilgisi yıldan yıla artarken, katılımcıların yaş aralığı da giderek genişliyor.

GÖKYÜZÜ ŞENLİKLERİNE İLGİ BÜYÜK

Son yıllarda yapılan gökyüzü gözlem şenliklerine ilgi büyük. Geçtiğimiz yıl “2021 Uluslararası Diyarbakır-Zerzevan Gökyüzü Gözlem Etkinliği” adı altında Zerzevan Kalesi’nde düzenlenen etkinlik ikinci yılında daha kapsamlı bir etkinliğe dönüşerek 9-12 Haziran 2022 tarihlerinde aynı noktada tekrar düzenlendi. İlk yılında 3 bin kişinin ağırlandığı etkinliğin bu yılki katılımcı sayısı 5 bin. Zerzevan Kalesi Kazısı Kazı Bilimsel Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun, önümüzdeki yılda bu sayının katlanarak artacağını öngörüyor. “Her yaştan katılımcılar arkeoloji ve astronomiyi bir arada yaşadı” diyen Coşkun, “Türkiye’de gökyüzünün en iyi izlendiği 10 noktadan birisi olan Zerzevan Kalesi’nde yapılan bu etkinlik 1 yaşından 80 yaşına kadar olan katılımcıların gökyüzüne, uzaya ilgisinin artırılması açısından son derece önemli” diyor. Geçen yıl yapılan Gökyüzü Gözlem Etkinliği ile Zerzevan Kalesi’ne ilgi artmış ve ziyaretçi sayısında iki kat artış olmuş. Bu yıl yapılan etkinliğin de bölge turizmine ve tanıtımına oldukça fazla katkısı olması bekleniyor. Coşkun, geçen yıl pandemi olmasına rağmen kaleyi 273 bin kişinin ziyaret ettiğini dile getirerek, bu yılın 5 ayında 150 bin rakamını geçtiklerini, yıl sonuna kadar 500 bin ziyaretçiye ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor. Zerzevan sınırlarından çıkan “Gökyüzü Gözlem Etkinliği” üç farklı ile daha yayılıyor. Yaz boyu peşpeşe gerçekleştirilmesi planlanan Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin Diyarbakır’dan sonraki ilk durağı Van. Etkinliğin sırasıyla 3-5 Temmuz’da Van’da, 22-24 Temmuz’da Erzurum’da ve 18-21 Ağustos’ta Antalya’da yapılması planlanıyor.


AMATÖR ASTRONOMİK GÖZLEMLER İÇİN SEÇENEĞİMİZ ÇOK

Ülkemizde amatör anlamda astronomik gözlemlerin yapılabileceği bir çok yer olduğunu söyleyen TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Akademik Hizmetler Müdür Yardımcısı V. Doç. Dr. Orkun Özdarcan Zerzevan Kalesi’nin de bu noktalardan biri olduğunu söylüyor. Profesyonel gözlemlerin yapılabileceği lokasyonları belirlemek için ise başka bir çok kriterlerin (rakım, atmosfer koşulları, ışık kirliliğine uzaklık, altyapı olanakları, depremsellik vb.) göz önüne alınması gerekliliğinden bahseden Özdarcan, “Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin ilk durağı olan Zerzevan Kalesi’ni öne çıkarak durum, geçmişte gökcisimlerinin izlendiğine dair bazı belirtilerin bulunmasıdır. Kalede keşfedilen Mithras tapınağı, arkeologlar tarafından incelendiğinde duvarlarda gökyüzü, gezegen ve yıldızlarla ilgili pek çok motif olduğu görülmüştür. Tüm bu motifler, tapınağı kullananların aynı zamanda astronom olduğuna işaret etmektedir. 1700-1800 yıl önce alanda yapılan astronomi gözlemlerinin günümüzde arkeolojik bir bölge olan ve UNSECO Kültür Mirası listesine aday olan Zerzevan Kalesi’nde yapılması, etkinliği çok daha anlamlı bir hale getirmiştir. Bununla beraber amatör anlamda gökcisimlerinin izlenebileceği çeşitli arkeolojik mekanlar bulunabilir” diyor.

Van’da 3-5 Temmuz tarihleri arasında yapılacak ikinci gözlem etkinliği için “Van ili, ülkemizdeki uzman astronomlar tarafından 2020 yılında yapılan bir çalışmada bilimsel olarak en iyi gözlem koşullarına (bulutsuz gün sayısı, nem oranı, aerosol miktarı ve rüzgar hızı katmanları açısından) sahip noktalardan biri olduğu belirlendiğinden, gökyüzü gözlem etkinliklerinin düzenlenmesi için öne çıkmıştır” açıklamasını yapan Özdarcan, Erzurum ilinde hizmete girmek üzere olan Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) civarının, yine sahip olduğu kaliteli gözlem koşullarıyla gökyüzü gözlem etkinliklerinin düzenlenmesi için ideal bir bölge olarak öne çıktığını söylüyor.

TOPLUMUN HER KESİMİ İÇİN ASTRONOMİ

“Bu gözlem etkinliklerinin ilk olarak gerçekleştirildiği zamanlarda gençler ve öğrencilerde gezegen bilgisine ve takımyıldızlara dayalı kısıtlı bir farkındalık vardı” ifadesinde bulunan Özdarcan, “24 yıl boyunca düzenlenen etkinliklerin de katkısıyla artan farkındalığın en çarpıcı örneklerinden biri olarak etkinliklere katılan ilköğretim seviyesindeki öğrencilerin ölü yıldızlar, gökadalar ve kara delikler gibi derin uzay cisimleri üzerine sorduğu sorular verilebilir. Artık öğrenciler ve gençler astronomi ve uzay bilimleri konularında yüksek farkındalıkla eğitimlerini sürdürmektedir” diyor. Bu etkinliklerin sadece gençlerin farkındalığının artmasına katkı vermekle kalmadığını ve Milli Uzay Programımızın sürdürülebilirliği için geleceğin astronom ve uzay bilimcilerinin yetiştirilmesinde de önemli rol oynadığının da altını çiziyor. Özdarcan, “Ayrıca, bu tür etkinliklerin hız kesmeden devam ettirilerek sadece gençler ve öğrenciler için değil, toplumun her kesimi için astronomi ve uzay konularında farkındalık oluşturulması amaçlanmaktadır” açıklamasını yapıyor. “Bu tür etkinlikler için, halk katılımı da göz önüne alındığında, bulutsuz bir gökyüzü ve şiddetli rüzgarın olmadığı ılık bir hava en ideal koşullar olarak değerlendirilir” diyen Özdarcan, gözlem etkinliklerin yaz mevsiminde yapılmasının daha uygun olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Ayrıca, yaz gökyüzünde Samanyolu da gözlenebilir olduğundan etkinlikler daha heyecanlı geçmekte ve halkın ilgisi daha büyük olmaktadır.”

ON YEDİ SENEDİR GÖZLEM ŞENLİKLERİNDEYİM

Akdeniz Üniversitesi’nde Uzay Bilimleri ve Teknolojileri alanında yüksek lisansına devam eden H. Aziz Kayıhan, astronomi öğretmenliği ve bilim yazarlığı yapıyor. Henüz 5 yaşında bir çocukken bile astronomiye meraklı olduğunu söyleyen Kayıhan, “Küçüklüğümden beri astronomi ile ilgileniyorum. İlk kez beş yaşında kendi köyümüzde Samanyolu’nu gördüğüm zaman yıldızlara karşı merakım oluştussss” diyor. Merakının giderek artması üzerine gözlem şenliklerine katılmaya başlayan Kayıhan, bu sene 24.sü düzenlenen TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Etkinlikleri’ni düzenli olarak takip edip, katılım sağlıyor. Kayıhan, “Ben bir lise öğrencisiyken TÜBİTAK’ın bu sene şenliklerin 5.si düzenleniyordu. O zamandan beri bu işin de şenliklerin de içerisindeyim diyebilirim” ifadesini kullanıyor.

Astroloji ve astronomi sıklıkla karıştırıldığını söyleyen Kayıhan, “Aslına bakarsanız astronomi bu işin bilimsel olmayan kısmı. Bizim gerçeği yansıtmadığını düşündüğümüz ve bu nedenle inanmadığımız kısım. Astronomi ve fizik ise bu işin bilimsel kısmı. Yıldızlar nasıl oluştu, arka planda, iç yapılarında neler var? Gökyüzündeki nükleer reaksiyonlar nasıl gerçekleşiyor gibi sorular daha çok biyoloji, astro biyoloji, kimya-fizik ve matematiği gerektiren kısım” diyor. Gökyüzü cisimlerinin insanları biyolojik anlamda etkilemesinin çok kuvvetli bir ihtimal olmadığını belirten Kayıhan, nedenini ise şöyle açıklıyor: “Yeryüzünde durduğumuzda kendimiz dahi güneşin etkisini hissedemiyoruz. Okyanuslarda Ay ve Güneşin konumundan dolayı bir gelgit gerçekleşiyor, bunun insan biyolojisi üzerinde bir nebze etkisi olabilir. Gökyüzüne baktığımız zaman Büyük Ayı takımyıldızında yer alan tüm yıldızları aynı düzlem üzerinde görebilir ve bir kepçeye benzetebiliriz. Oysa onların her biri farklı uzaklıklarda. Örneğin şu an ayın yanındaki parlak yıldız Pika, bu nedenle: “Ay şuan bu gece için başak burcunda” diyebiliyoruz. Ancak Ay, o takımyıldız ile aynı hizaya geldi diye bizi etkilemesi gibi bir unsur söz konusu değil”

TÜRKİYE ÇOK ŞANSLI BİR ÜLKE

Türkiye’nin birçok ülkeye nazaran oldukça şanslı olduğunu söyleyen Kayıhan, “Avrupa, Amerika buralar ışık kirliliğine boğulmuş yerler artık. Güzel bir gökyüzü görebilmeniz için şehirden kaçmanız gerekiyor” diyor. Türkiye’de Marmara Bölgesi’nde, özellikle İstanbul’da ışık kirliliğinden söz edilebileceğini söyleyen Kayıhan, “Türkiye’nin geri kalanındaki yerlerde şehirden 20-30 km uzaklaştığınızda Samanyolu’nu rahatlıkla görebileceğiniz yerlere erişebiliyorsunuz. Türkiye’nin en karanlık gökyüzlerinden biri olarak, Burdur Melikler Yayla, Eğridir Gölü civarları ya da Antalya Saklıkent çok güzel noktalar. Onun dışında amatörler için şehirden uzaklaşmaları yeterli. Ay battıktan sonra pek çok yerde Samanyolu’na şahit olabilirsiniz” diyor. Gökyüzü gözlemenin bir anlamda tarihi izlemek olduğunu söyleyen Kayıhan, “Aslına bakarsanız biz şu an gökyüzüne baktığımızda tarihe, geçmişe bakıyoruz. Örneğin Polaris (Kutup Yıldızı) yaklaşık 300-400 ışık yılı uzaklıkta yani günümüzden 300-400 yıl öncesi. Biz burada 3 bin yıllık bir tarihin bulunduğu yerde duruyoruz bu anlamda çok güzel bir hissiyat veriyor” ifadesinde bulunuyor.

KENDİMİ TAKIMYILDIZI ARARKEN BULDUM

Gözlem etkinliklerinden ilkine katılan ve her şeyden önce bilimi sevdiren böylesine kapsamlı bir etkinlik yapılmasının çok güzel olduğunu ifade eden Ali Osman Özdemir, “Etkinlik kapsamında sadece gökyüzünü, samanyolunu, yıldızları, eşsiz bir atmosferde izlemekle kalmıyor, aynı zamanda çadırlarda konaklayıp hiç tanımadığınız birçok insanla aynı heyecanı paylaşma fırsatı buluyorsunuz” diyor. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyaset Bilimi yüksek lisans öğrencisi olan Özdemir, ilk kez bir gözlem etkinliğine katıldığını söylüyor ve etkinliğin onda bıraktığı hissi şöyle anlatıyor: “Bu etkinlik sonrasında daha önce gökyüzüne hiç ilgi göstermemişseniz bile, belki kutup yıldızından başka hiçbir yıldızın adını bilmiyorsanız bile atmosfer sizi içine çekiyor ve kendinizi takımyıldızları ararken buluyorsunuz.” “İyiliğin Ardında” isimli bir deneme kitabı bulunan Özdemir, “Gökyüzünü seyrettikçe daha yeni birçok şey yazabilirim diye hissediyorum” diyor ve ekliyor: “Arayışa iten merak duygusunun ardından keşfetmek, sonra da farkındalık geliyor. Gökyüzünü izlemek sonsuzluğa dokunmak gibi. Herkesin yaşamasına yetecek bir gökyüzü var.”


1999 – 2012 yılları arasında TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi tarafından organize edilen, 2012 yılı sonrasında TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) tarafından organizasyonu üstlenilen Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenlikleri 2021 yılına kadar Antalya Saklıkent’te TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Bakırlıtepe yerleşkesine çok yakın bir noktada düzenlenmekteydi. 2021 yılında ilk defa Antalya dışında ve uluslararası katılımla 2021 Uluslararası Diyarbakır-Zerzevan Gökyüzü Gözlem Etkinliği adı altında 2-4 Eylül 2021 tarihlerinde düzenlendi. 2022 yılında bu etkinliğin ikincisi yine 2022 Diyarbakır Zerzevan Gökyüzü Gözlem Etkinliği adı altında 9-12 Haziran 2022 tarihlerinde gerçekleştirildi.

#Zerzevan Kalesi
#Aziz Kayıhan
#Astronomi
2 yıl önce