|

Yeni bir Soğuk Savaş gerçekten kapıda mı?

Bugün uluslararası arenada olan olaylar bir hayli gerginleştirici ve iç karartıcı, fakat bunlar Soğuk Savaş’ın aşırılıklarından çok uzak. Bu yüzden, şimdinin büyük güçleri arasında oluşan gerginliklere Soğuk Savaş demek, bu gerginlikeri açıklamak yerine daha da bulanıklaştırıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 8/04/2018 Pazar
Güncelleme: 03:22 - 8/04/2018 Pazar
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Rusya’nın Kırım’ı işgalinden, Çin’in Tek Yol, Tek Kuşak Projesi’ni hayata geçirmesinden bu yana geçen dört yıldır, Batı ve Doğu arasında başka bir soğuk savaş başlangıcının olduğuna dair spekülasyonlar bulunmakta. Son ayda çıkan haberler, “Yeni Soğuk Savaş Kapıda” iddiasını ortaya atarken, “Putin’in Yeni Soğuk Savaşı” öngörüsünde bulunup, “Trump Yeni Bir Soğuk Savaşın Hazırlığında” uyarısını verdi. Gerçekten o zamanlara geri mi dönüyoruz? Günümüz birçok yanlış benzetmeyle dolu ve Soğuk Savaş’ın dönüşü de bunlardan birtanesi.

Soğuk Savaş, iki ana kutbu ABD ve Rusya olmak üzere birçok ülkenin bulunduğu uluslararası bir sistemdi. Bu savaş, uluslararası mecrada gerçekleşen her olayın seyrine karar vermese de, gerçekleşenlerin çoğunun nedeni oldu. Asıl olarak bu savaş, farklı ekonomi ve hükümet sistemlerini destekleyen kapitalizmin ve sosyalizmin arasındaki 20. yüzyıldan beri süregelen bir ideolojik mücadeleydi. Bu savaş, topyekün bir yenilgi ya da zaferin iki kutuplu bir sistemiydi. Fakat her iki durumun da kahramanları, diğeriyle uzun süren bir uzlaşma sağlayamazdı. Soğuk Savaş yoğun, kamplaştırıcı ve tehlikeliydi. Dünyanın yarısını yok etmek pahasına bile olsaydı, nükleer silahlarla amaç süpergüç olan düşmanı yok etmekti.


TERMİNOLOJİK TEMBELLİK

Bugün uluslararası arenada olan olaylar bir hayli gerginleştirici ve iç karartıcı, fakat bunlar Soğuk Savaş’ın aşırılıklarından çok uzak. Bu yüzden, şimdinin büyük güçleri arasında oluşan gerginliklere Soğuk Savaş demek, bu gerginlikeri açıklamak yerine daha da bulanıklaştırıyor. Birçok analistin bildiği üzere, bu adlandırma, geçen sene olan gerginlikleri karşılayan terminolojik bir tembelliktir. Soğuk Savaş kalıntıları ve yankıları hala bizimle olmalarına rağmen, uluslararası olayları şekillendiren etkenler değişti.

Rusların birçoğu cumhurbaşkanı Boris Yeltsin yönetimi sırasındaki bu kaos ve gerileme için Batı’yı sorumlu tutmakta. Sovyetler Birliği’nin yaşadığı kendi hüznünü sadece birkaçı özlese de, birçok Rus, Sovyetler’in diğer süper güç olarak kazandığı saygınlığın hasretini çekmektedir. Olabildiği kadar Batı’yı suçlayarak, Rusya’ya o saygınlığını geri verdiğini ve Rusya’yı kendi içinde stabil bir ülke haline getirdiğini düşündükleri için Putin’i yüceltmektedirler.

Öte yandan, Çin de şimdiye kadar ülkede görülmemiş ekonomik büyüme sayesinde bölgedeki baskın güç olduğunu ve Soğuk Savaş›ta olduğu gibi artık diğer ülkelerin kuklası olmaktan çıktığını düşünmekte. Birçok Çinliye göre, Soğuk Savaş zamanı ne kadar onları geriletmiş olsa da, Soğuk Savaş sonrası dönemde kendilerinin özgür hareket etmeleri konusunda bir o kadar ileriye gitmişlerdir. Bir yandan da, Rusya Federasyonu Komünist Partisi liderleri, ülkeleri için benzer bir kaderi engellemek için Sovyetler Birliği›nin neden yıkıldığını canla başla araştırmakta. Diğer ülkeler gibi Çin›e de gelen Kuzey Kore karmaşası ve birçok Çinli›nin ABD›nin küresel hegamonyası olarak gördüğü o büyük kızgınlık Soğuk Savaş›ın getirdiği sonuçlardır.

Soğuk Savaş’ın ABD’deki etkileri ne kadar diğer seçmenlerde de görülse, Donald Trump’a oy verenlerde bu etkiler daha bariz ve bu etkilerin Vaşington’un lehine olduğu da söylenmelidir. Soğuk Savaş boyunca ABD diğer kapitalist ülkelerin güvenliklerini sağladı. Fakat bu ülkeler finansal olarak ABD’ye hem az kazandırdı, hem de ülkenin para ve iş kaynaklarından yararlandılar. ABD’li birçok seçmen, ABD’nin Soğuk Savaş’ı kazanmış olmasına rağmen, karşılığında neredeyse hiçbir şey kazanmadığının kanaatinde. Bu yüzden, şimdiki yönetim, ülkenin öncelikli menfaatleri için bazı sorumlulukları yerine getirmekten kaçmaktadır.

SOĞUK SAVAŞ’IN ÖTESİNDE

Tüm bunlar, Soğuk Savaş’ın yaşadığımız bugünü nasıl şekillendirdiğini anlatmakta. Fakat güncel küresel olaylar Soğuk Savaş’ın ötesinde gerçekleşmekte. İkili kutuplaşma diye bir kavram kalmamış durumda. İlla bir kutuplaşmadan söz etmek gerekirse, şimdiki durumun çoklu kutuplaşma veya kamplaşma olduğunu söylemek daha doğru olur. Uluslararası arenada ABD güç kaybederken, Çin güç kazanıyor. Avrupa ise stabil durumunu korurken, Rusya bugünün ekstrem uçlarında bekleyen doyumsuz leş yiyen bir kartal gibi. Öte yandan, Brezilya ve Hindistan da kendi bölgelerinde güçlenen devletlerdir.

İdeoloji artık ana etken olmaktan çıktı. Çin, Avrupa, Hindistan, Rusya ve ABD, birçok konuda fikirsel olarak ayrı düşse de, pazarın ve kapitalizmin değeri konusunda hemfikirler. Çin ve Rusya, temsili hükümetleri varmış gibi gözüken iki otoriter devlettir. Fakat Soğuk Savaş›ta olduğu gibi, bu iki devlet de sistemlerini uzaktaki diğer ülkelere yayma amacında değiller. Politik değerlerin usta reklamcısı olan ABD bile, Trump›ın «Önce Amerika» politikasıyla böyle bir amaç gütmüyor.

MILLIYETÇİLİK GÜÇLENİYOR

Milliyetçi eğilimlerin yine yükselişte olduğu görünüyor. Buram buram milliyetçilik kokan iki dünya savaşından ve milliyetçilikten uzak ideolojileri savunan Soğuk Savaş’tan kafalarını çıkartmaya çalışan büyük güçler, uluslararası arenada ülkelerinin menfaatleri ve ulusal kimlikleri doğrultusunda hareket etmektedirler. Soğuk Savaş evrenselcileri, tek başına bir ulusun öneminin giderek azalacağını iddia etmişlerdi. Fakat Soğuk Savaş sonrası dönem onları haksız çıkardı. Milliyetçiler, insanlığın gelişmesi için ideoloji ile döşenmiş büyük programlar sayesinde yeniden doğdular.

Şimdi hangi uluslararası sistem oluşturulursa oluşturulsun, bu bir Soğuk Savaş değil. Belki bu yeni sistem, cepheleşmeye ve çatışmaya doğru sürükleyen bir sistem olacak. Fakat bu sistemi «Soğuk Savaş» olarak nitelendirmek doğru değil. Bunun yerine, bugüne yoğunlaşarak, geçmişteki olayların seyri ve etkileri konusunda kafa yormalıyız. Eğer geçmişte olanları bugünün politikasına uyarlamak istiyorsak, benzetmelere takılı kalmaktansa, bugün farklı olarak gerçekleşenleri daha çok göz önünde bulundurmalıyız.

#Soğuk Savaş
#ABD
#Rusya
6 yıl önce