|

Yeni harflerin eski mektepleri

Ötüken Yayınları’ndan çıkan Harf İnkılabı ve Millet Mektepleri adlı çalışma yakın tarihle bizi yüzleştiriyor. Sinan Ateş, Yücel Namal ve Muhibbe Erdoğan imzasını taşıyan araştırma kitabı, harf inkilabı öncesi ve sonrasında yaşanan tartışmaları bugüne taşıyor. Yeni harfleri öğretmek için kurulan Millet Mektepleri’nin işleyişini de farklı örnekler üzerinden okuruna sunuyor.

Semiha Kavak
04:00 - 15/01/2020 Çarşamba
Güncelleme: 00:32 - 15/01/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
Alfabe değişikliği için çeşitli örneklerden sonra Latin alfabesinin Türk dili için en uygun alfabe olacağı düşüncesine varılmış, çalışmalar bu yönde ilerletilmiştir.
Alfabe değişikliği için çeşitli örneklerden sonra Latin alfabesinin Türk dili için en uygun alfabe olacağı düşüncesine varılmış, çalışmalar bu yönde ilerletilmiştir.

Tarih boyunca çeşitli alfabeler kullanan Türkler, İslâmiyet’i kabul ettikten sonra Arap alfabesini kullanmaya başladılar. Arapçanın İslam coğrafyasında en yaygın dil olması Arapça’nın ve Arap harflerinin ortak alfabe olarak kullanılması bu topraklar üzerinde hükümran olan Osmanlı’nın Arap alfabesini tercih nedenlerinden en önemlisidir. Osmanlıca dediğimiz Arap harflerinden oluşan alfabe sayesinde ortak coğrafyada yaşayan Müslümanlarla ilişki kurmak kimi avantajlar sağlamaktaydı. Ancak süreç içerisinde Osmanlı’nın Batı’yla teması ile birlikte Osmanlı aydınları çeşitli nedenlerle Arap harflerinin yetersizliğinden bahsetmeye başladılar.

ALFABENİN DEĞİŞİMİ

Arap yazısının Türk dili açısından yetersiz olduğunu söyleyen kimi Osmanlı aydınları Tanzimat döneminden başlayarak sık sık Osmanlı imlâsını gündeme getirmiş ve çeşitli tartışmalara yol açmıştır. Bu tartışmalar sonunda, zamanla iki farklı görüş belirgin hale gelmiştir. Bunlardan biri Arap yazısı temelindeki Osmanlı imlâsının ıslahı görüşüdür. Bu görüş çerçevesinde başlatılan çalışmalar sonuçsuz kalınca ikinci alternatif olan alfabe değişikliği söz konusu olmuştur. Alfabe değişikliği için çeşitli örneklerden sonra Latin alfabesinin Türk dili için en uygun alfabe olacağı düşüncesine varılmış, çalışmalar bu yönde ilerletilmiştir.

Alfabe değişimi Cumhuriyet dönemindeki önemli radikal kararlardan biridir. Zira, Türkler, XI. yüzyıldan başlayarak XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar uzanan 900 yıllık bir dönemde Arap yazısını benimsemiş bulunuyordu ve bu yazı ile binlerce kültür ürünü ortaya konmuştu. Üstelik Arap yazısı İslâm din ve kültürünün bir sembolü gibi de algılanıyordu. Türk toplumunun böyle gelenekleşmiş bir yazı kültüründen koparılıp Latin yazısı temelinde yeni bir alfabeyi benimsemesi elbette kolay değildi.

Bu nedenle, yalnızca Osmanlı dönemindeki kimi aydın ve siyasetçiler değil, Cumhuriyet döneminde de alfabe değişimine şiddetle karşı çıkanlar vardı. Bütün bunlara rağmen Mustafa Kemal alfabenin değişmesinin gereğine inanıyordu. Ona göre böyle bir değişim Cumhuriyetin hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracaktı ve mutlaka gerçekleştirilmeliydi.

BÜYÜK FELAKET


Arnavutluk’ta yürürlüğe giren, Azerbaycan’da ve diğer Türk Cumhuriyetlerinde denenmeye başlanan Latin alfabesi, Mustafa Kemal Paşa için de öteden beri düşünülmekteydi. Bu nedenle Erzurum Kongresi’nde yapılacak değişiklikler arasına Latin alfabesine geçmeyi beşinci madde olarak sunmuştu. Ancak, bu önerge kongre başkanı Kazım Karabekir’den sert tepki görmüş ve konu gazetelerde tartışılır hale gelmiştir. Karabekir, Harf İnkılabı’na neden karşı olduğunu şöyle ifade etmektedir: “Bizim kütüphanelerimizi dolduran mukaddes kitaplarımız, tarihlerimiz, yazılarımız, binlerce cilt eserlerimiz bu lisanla yazılmış iken büsbütün başka bir şekilde olan hurufu kabul ettiğimiz gün en büyük felakete maruz kalacağız. Ve böylece derhal Avrupa’nın eline güzel bir silah vermiş olacağız. Bunlar alem-i İslam’a diyeceklerdir ki, Türkler ecnebi yazısını kabul etmişler ve Hristiyan olmuşlardır” (Hakimiyet-i Milliye, 5 Mart 1923)

Her ne kadar Milli Mücadele’nin bazı isimleri alfabe değişikliğine karşı çıksa da, Mustafa Kemal bu eleştirileri dikkate almadı ve değişikliği gerçekleştirdi. 3 Kasım 1928’de Harf Devrimi kanunlaştı ve Arap harfleri yerine Latin harflerinden oluşan yeni alfabe yürürlüğe girdi. Yeni alfabenin kabulüyle birlikte yurdun dört bir yanında bu harflerin öğretilmesi için millet mektepleri açıldı.

İNÖNÜ DE İSTEMEMİŞ

Sinan Ateş, Yücel Namal ve Muhibbe Erdoğan’ın ortak çalışmasıyla “Harf İnkılabı ve Millet Mektepleri” adlı kitap, yeni alfabeye geçiş dönemi ve yeni alfabenin öğretilmesi için kurulan millet mekteplerini ele alıyor. Çeşitli kaynaklardan yararlanılan kitapta kamuoyunda az bilinen bazı önemli bilgiler yer almakta. Belirtildiğine göre Latin alfabesine vaktiyle karşı çıkanlar arasında Milli Mücadele’nin önemli isimlerinden İsmet İnönü de varmış: “Bu dönemde İsmet Paşa da Harf İnkılâbı’na karşıdır. Onun düşüncesine göre; harf değişikliğinin okuma-yazma artışına bir katkısı olmayacaktır. Aksine âlim olan insanlar mektep çocuklarına dönüşerek kütüphanelerdeki binlerce eserden de faydalanamayacaktır.” Ancak, İnönü kanunun çıkmasının ardından Latin alfabesinin yaygınlaşması için büyük çabalar sarf etmiştir.

Yeni harfleri öğretecek kurumlardan biri de Millet Mektepleri olmuştur. 1928 yılının sonu ile 1929 yılının başları arasında Türkiye’de çok sayıda Millet Mektebi açıldı. Millet Mektepleri’nin ilk kuruluşlarındaki amaçları halka yalnızca okuma-yazma öğretmekti. Ancak daha sonra bu amaç genişletildi. Millet Mektepleri Yönetmeliği’nde okulların amacı, sadece okuma-yazma öğretmek değil, aynı zamanda vatandaşlara sosyal ve iktisadi hayatlarında işe yarayacak bilgi ve becerileri de kazandırmak olarak belirlendi.

Kitapta örnek il olarak ele alınan Zonguldak ilinde yeni alfabenin öğretilmesi için yapılan faaliyetler ve elde edilen sonuçlar arşiv bilgileriyle birlikte okuyuculara sunulmakta.

Millet Mekteplerine 16-40 yaşları arasında olan her vatandaş gitmek mecburiyetindeydi. Öğretmeni ve okulu olmayan köyler için de uygun mevsimlerde Seyyar Öğretim Heyetleri kurulmuştur. “Harf İnkilâbı ve Millet Mektepleri” adlı eser, Latin alfabesinin kabulü ve yerleştirilmesi konusunda yapılan çalışmaların yanı sıra elde edilen sonuçları değerlendirme açısından okunabilecek eserlerden biri.

#Harf İnkılâbı
#Milli Mücadele
#Ötüken Yayınları
4 yıl önce