Türk edebiyatının en önemli şair ve yazarlarından olan ve henüz 46 yaşındayken vefat eden Cahit Zarifoğlu’nun bugün vefatının 34. yıldönümü. Zarifoğlu’nu dostlarından Mustafa Yürekli anlattı. 1978 yılında henüz lise öğrencisiyken Kahramanmaraş Lisesi’nde okul müdürleri olan Mehmet Sait Kırmacı okuldaki hikaye yarışmasında birinci olan Mustafa Yürekli’yi ödül olarak Diriliş, Edebiyat ve Mavera dergisine bir yıllığına abone etmiş. Bunun üzerine Yürekli de bu olayı anlatan bir mektup yazmış Cahit Zarioğlu’na ve dostlukları başlamış.
İLK TANIŞMA İLK HEYECAN
Mektuplaşmayla başlayan dostluktan sonra Ankara’ya giden Yürekli, ilk tanışmalarını şöyle anlatıyor: “Rahmetli Cahit Zarifoğlu’nu 1979 Temmuz’unda Ankara - Kızılay’daki Akabe Kitabevi’nde ziyaret ettim. O zamanlar Adana’dan gelmiş, 18 yaşında, lise öğrencisi bir gençtim. Mektuplarında tanışmamızı istediği, o vakit Orman İşletmeleri Çukurova Bölge Müdürü Said Zarifoğlu’nun (ağabeyi) selamını getirmiştim. O görüşmede, Cahit Zarifoğlu’yla şiir üzerine de sohbet etmiştik. “Yedi Güzel Adam” isimli şiir kitabını yeni bitirmiştim; kitaba adını veren, beş bölümden oluşan uzun ve lirik şiirden çok etkilenmiştim. Şiir, “Yedi Güzel Adam” ismiyle meşhur bir Hadis-i Şerif’ten yola çıkılarak yazılmıştı sanki. Bu izlenimimi paylaştım onunla. Cahit Zarifoğlu bana o Hadis-i Şerif’i bilip bilmediğimi sordu. “Biliyorum efendim!” deyince, gözleri parladı, çok sevindi. “Yedi Güzel Adam” şiiri tamamlanmadı, beş bölümde kaldı. Hadis-i Şerif’ten çıkarmıştı bu güzel ve artık ünlü olan şiirini. Ayrıca getirdiğim şiirlerime de baktı, değerlendirmelerde bulundu.”
ASKER ARKADAŞLIĞI
Cahit Zarifoğlu ile babasının askerlik arkadaşı olduğunu da dile getiren Mustafa Yürekli bu anısıyla ilgili de şunları söylüyor: “1981 Eylül’ünün sonunda, üniversiteye kayıt yaptırmak için gittiğim Erzurum’dan Adana’ya dönüşte Ankara’ya uğramış, Cahit Zarifoğlu’yla görüşme fırsatı bulmuştum. Sohbet sırasında 1974 yılında, Kars Sarıkamış Dağcı Alayı’na çok mektup yazdığımı anlattım. Şaşırdı. ‘Babam, sizin asker arkadaşınız. Ziya Yürekli’nin, büyük oğluyum ben’ dedim. Babamı hemen hatırladı. Cahit Zarifoğlu, babamın kışlada bir depoyu mescit yapıp bir askeri de imam olarak görevlendirdiğini anlattı. Cahit Zarifoğlu da, babam da 1940 doğumluydu.”
Mavera’nın genel yayın yönetmeni oldum
İş ararken Cahit Zarifoğlu ve arkadaşlarının çıkardığı Mavera dergisini çıkarması için bir teklif aldığını anlatan Yürekli, “Ankara’da DPT’de Erdem Bayazıt’la görüştüm. Cahit Zarifoğlu tavassutuyla tanışıyorduk. Erdem Bayazıt, yanımda Bahri Zengin’e hitaben üç sayfalık bir mektup yazdı, arkalı önlü doluydu sayfalar ve beni anlatıyordu... Mektubu verdim, Akabe Yayınları ve Mavera Dergisi’ne genel yayın yönetmeni oldum” sözleriyle o günleri anlatıyor.
Dostları unutmadı
Cahit Zarifoğlu vefatının 34. yıl dönümünde dostları tarafından anılıyor. Bu sabah İstanbul İl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen anma programı saat 10.30’da Küplüce’deki mezarı başında yapılacak. İstanbul İl Kültür ve Turizm Bakanı Coşkun Yılmaz’ın yanısıra Zarifoğlu’nun ailesi, dostları ve sevenleri katılacak. Öte yandan Yedi İklim Dergisi Haziran sayısında Cahit Zarifoğlu’nun daha önce kitaplarına girmeyen şiirlerini dergide yayınlamaya devam ediyor. Serdar Yakar Arşivi’nde çıkarılan bu şiirler Zarifoğlu okurlarının hiç görmediği şiirleri. Yine aynı dergide Osman Koca, Cahit Zarifoğlu şiirinden mülhemle Acz ismini verdiği hatırat tadındaki anlatısında Zarifoğlu’nun muhayyilesindeki izdüşümünü bir hikâye anlatır gibi anlatıyor.