|

Kamer Suresi 45. ayeti neyi anlatıyor?

Kamer Suresi 45. ayeti, Kur'an'ın 54. suresi olan Kamer Suresinin 45. ayetidir. Bu ayet, Kur'an'ı yalanlayanlara bir uyarı niteliğindedir. Ayet, "O topluluk, yakında bozguna uğratılacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır." şeklindedir. Peki Kamer Suresi 45. ayeti neyi anlatıyor? Kamer Suresi 45. ayeti Arapça okunuşu, Türkçe anlamı.

17:58 - 30/10/2023 Pazartesi
Güncelleme: 18:04 - 30/10/2023 Pazartesi
Yeni Şafak
Kamer Suresi 45. ayet
Kamer Suresi 45. ayet
Kamer Suresi
, Kur'an'ın 54. suresidir. Sure 55 ayetten oluşur. Mekke devrinin ilk yıllarında indirillmiştir. Sure ismini ilk ayetinde geçen ve ay anlamına gelen kamer kelimesinden almıştır. Sure, ana olarak, Kur'an'ı yalanlayanlar, çeşitli azap ve helâk örnekleri de verilerek uyarılmaktadır. Peki Kamer Suresi 45. ayet neyi anlatıyor, konusu ne? İşte Kamer Suresi 45.ayet Türkçe anlamı.

Kamer Suresi neyi anlatıyor?

Mekke devrinin ilk yıllarında, Tarık Suresi'nden sonra indirildiğine inanılmaktadır. Sure ismini ilk ayetinde geçen ve ay anlamına gelen kamer kelimesinden almıştır. Kamer Suresi'nde, Kıyamet Günü'nden, peygamberlerin söylediklerini reddeden Nuh, Ad, Hud, Lut kavimleri gibi çeşitli kavimlerin ikaz edildiklerinden ve cezalandırıldığından, Allah'ın emirlerine uyanların Cennet'e gideceklerinden bahsedilir.

Kamer Suresi 45. ayeti Arapça okunuşu

سَيُهْزَمُ الْجَمْعُ وَيُوَلُّونَ الدُّبُرَ

"Se yuhzemul cem'u ve yuvelluned dubur."

Kamer Suresi 45. ayeti Türkçe anlamı

﴾45﴿ Yakında o topluluk da yenilecek ve arkalarını dönüp kaçacaklar.

Kamer Suresi Türkçe okunuşu

1. Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.

2. Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" derler.

3. Peygamberi yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş, (Allah nasıl takdir ettiyse öylece) gerçekleşecek (değişmeyecek)tir.

4. Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi.

5. Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!

6, 7. O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil'in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

8. Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, "Bu zor bir gün" derler.

9. Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp "Bu bir delidir" dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu.

10. O da Rabbine, "Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et" diye dua etti.

11. Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık.

12. Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.

13. Biz Nûh'u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.

14. Gemi, inkar edilen kimseye (Nuh'a) bir mükafat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.

15. Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan?

16. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!

17. Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?

18. Âd kavmi de (Hûd'u) yalanladı. Azabım ve uyarılarım nasılmış!

19. Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgar gönderdik.

20. İnsanları köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu.

21. Azabım ve uyarılarım nasılmış, (gördüler)!

22. Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?

23, 24. Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: "İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz."

25. "Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."

26. Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık!

27. (Salih'e şöyle demiştik:) "Şüphesiz biz, onlara bir imtihan olmak üzere, o dişi deveyi göndereceğiz. Şimdi onları gözetle ve sabret."

28. "Onlara, suyun (deve ile) kendileri arasında (nöbetleşe) paylaştırıldığını, bildir. Her su nöbetinde sahibi hazır bulunsun."

29. Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.

30. Fakat azabım ve uyarılarım nasılmış!

31. Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.

32. Andolsun, biz Kur'anı, düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?

33. Lût kavmi de uyarıcıları yalanladı.

34, 35. Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lût'un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız.

36. Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.

37. Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.

38. Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi.

39. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.

40. Andolsun, biz Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?

41. Andolsun, Firavun'un ailesine de uyarıcılar gelmişti.

42. Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık.

43. (Ey Mekkeliler!) Sizin kafirleriniz onlardan daha mı hayırlı? Yoksa sizin için kitaplarda bir berat mı var?

44. Yoksa onlar, "Biz yardımlaşan (güçlü) bir topluluğuz" mu diyorlar?

45. O topluluk yakında (Bedir'de) bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.

46. Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.

47. Şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler.

48. Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" denecek.

49. Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık.

50. Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.)

51. Andolsun, biz sizin gibileri hep helak ettik. Fakat var mı düşünüp öğüt alan?

52. İşledikleri her şey ise kitaplarda kayıtlıdır.

53. Küçük, büyük her şey satır satır yazılmıştır.

54. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde, ırmak başlarındadırlar.

55. Muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler.

Kamer Suresi Arapça okunuşu

1. Ikterabetis saatu venşakkal kamer

2. Ve iyyerav ayetey yu'ridu ve yekulu sıhrun mustemir.

3. Ve kezzebu vettebeu ehvaehum ve kullu emrin mustekirr

4. Ve le kad caehum minel embai ma fihi muzdecer

5. Hıkmetum baliğatun fema tuğnin nuzur

6. Fe tevelle anhum yevme yed'ud daı ila şey'in nukur

7. Huşşean ebsarıhum yahrucune minel ecdasi keennehum ceradum munteşir

8. Muhtıyne iled a' yekulul kafirune haza yevmun azir

9. Kezzebet kablehum kavmu nuhın fekezzebu abdena ve kalu mecnunuv vezducir

10. Fe dea rabbehu enni mağlubun fentesır

11. Fe fetahna ebvabes semai bimaim munhemir

12. Ve feccernel erda uyunen feltekal mau ala emrin kad kudir

13. Ve hamelnahu ala zati elvahıv ve dusur

14. Tecri bi a'yunina cezael li men kane kufir

15. Ve le kad teraknaha ayeten fe hel mim muddekir

16. Fe keyfe kane azabi ve nuzur

17. Ve le kad yessernal kur'ane liz zikri fe hel mim muddekir

18. Kezzebet adun fe keyfe kane azabi ve nuzur

19. İnna erselna aleyhim rihan sarsaran fi yevmi nahsim mustemir

20. Zenziun nase ke ennehum a'cazu nahlim munkaır

21. Fe keyfe kane azabi ve nuzur

22. Ve le kad yessernel kur'ane liz zikri fe hel mim muddekir

23. Kezzebet semudu bin nuzur

24. Fe kalu ebeşeram minna vahıden nettebiuhu inna izel lefi dalaliv ve suur

25. Eulkıyez zikru aleyhi mim beynina bel huve kezzabun eşir

26. Seya'lemune ğadem menil kezzabul eşir

27. İnna murslun nakati fitnetel lehum fertekıbhum vastabir

28. Ve nebbi'hum ennel mae kısmetun beynehum kullu şirbim muhtedar

29. Fe nadev sahıbehum fe teata fe akar

30. Fe keyfe kane azabi ve nuzur

31. İnna erselna aleyhim sayhatev vahıdeten fe kanu ke heşimil muhtezir

32. Ve le kad yessernel kur'ane liz zikri fe hel min muddekir

33. Kezzebet kavmu lutım bin nuzur

34. İnna erselna aleyhim hasıben illa ale lutnecceynahum bi sehar

35. Nı'metem min ındina kezalike neczi men şeker

36. Ve le kad enzerahum batşetena fe temarav bin nuzur

37. Ve le kad raveduhu an dayfihi fe tamesna a'yunehum fe zuku azabi ve nuzur

38. Ve le kad sabbehahum bukraten azabum mustekirr

39. Fe zuku azabi ve nuzur

40. Ve le kad yessernel kur'ane liz zikri fe hel mim muddekir

41. Ve le kad cae ale fir'avnen nuzur

42. Kezzebu bi ayatina kulliha fe ehaznahum ahze azizim muktedir

43. E kuffarukum hayrun min ulaikum em lekum beraetun fiz zubur

44. Em yekulune nahnu cemium muntesır

45. Seyuhzemul cem'u ve yuvelluned dubur

46. Belis saatu mev'ıduhum ves saatu edha ve emerr

47. İnnel mucrimine fi dalaliv ve suur

48. Yevme yushabune fin nari ala vucuhihim zuku messe sekar

49. İnna kulle şey'in halaknahu bi kader

50. Ve ma emruna illa vahıdetun ke lemhım bil besar

51. Ve le kad ehlekna eşyaakum fe hel mim muddekir

52. Ve kullu şey'in fealuhu fiz zubur

53. Ve kullu sağıyriv ve kebirim mustetar

54. İnnel muttekıyne fi cennativ ve neher

55. Fi mak'adi sıdkın ınde melikim muktedir


#Kamer Suresi
#Kamer Suresi 45. ayet
#Kamer Suresi 45. ayeti anlamı
6 ay önce