İspanyol ezgilerini kendine has yorumuyla harmanlayan caz müziğinin dünyaca ünlü kadın vokallerinden Concha Buika, İstanbul'da müzikseverlerle buluşuyor. Yarın Cemal Reşit Rey'de gerçekleşecek olan konserde Buika birbirinden güzel şarkılarını İstanbullular için seslendirecek. 2008 yılında çıkardığı Nina de Fuego isimli albümüyle Latin Grammy Yılın albümü ödülüne layık görülen ve Türkiye'ye en son 17. İstanbul Uluslararası Caz Festivali'nde gelen sanatçının konser biletleri çoktan tükendi. Konser öncesi küçük bir söyleşi yaptığımız cazın buğulu sesi, şarkı söylemek için profesyonel bir şarkıcı olmanın gerekmediğini söylüyor, "Ben ruhumu güzelleştirmek için, öfkelerimi, kederlerimi anlatıp güzel bir insan olabilmeyi becerebilmek için şarkı söylüyorum" diyor.
Ben müziği tanımlamalara sıkıştırmayı çok anlamsız buluyorum. Şarkılar kendimizi ifade etmenin en güzel yolu ve flamenko, caz ya da soul hangi türle tanımlanırsa tanımlansın aslında hepsi benim şarkılarım. Ben ruhumu güzelleştirmek için, öfkelerimi, kederlerimi anlatıp güzel bir insan olabilmeyi becerebilmek için şarkı söylüyorum. Şarkı söylemek için illa ki profesyonel bir şarkıcı olmak gerekmiyor. Bence şarkı söylemeye ihtiyacımız var…
En son caz festivalinde konser verdiğimde seyircinin sevgisinden o kadar çok heyecanlandım ki, aslında büyük kalabalıkların sevgisi beni korkutuyor diyebilirim. Sevginizi, kalbinizi bir başkasına vermek çok büyük bir erdem, üstelik bazen sizi güçsüzleştirebiliyor ve üzebiliyor. Bu yüzden bu kadar çok sevgiyle karşılanmak beni şaşkına çeviriyor ama bir yandan da çok mutlu oluyorum.
Beraber çalıştığım Pasion Turca ekibiyle çok iyi bir arkadaşlık kurduk. Buraya her gelişimde bana Türkçe albümler hediye ediyorlar. Ben Fazıl Say'ı çok beğeniyorum, onun yeteneği çok heyecanlandırıyor. Türk müziği ve müzisyenleri hakkında konuşabilmek için çok daha fazla şarkı dinlemem gerekli. Özellikle Türk klasik müziğinin ne kadar zengin bir müzik olduğunu biliyorum. Beni geleneksel müzikleriniz çekiyor. Dünya müziklerinde de etnik şarkılardaki içtenlik bana çok güzel geliyor…
Evet ben hep mücadeleci oldum. Çünkü düşlerimin peşini hiç bırakmadım. Babamın bizi terk ederek çocukluğumda yarattığı büyük yalnızlığı yenmeyi öğrendim. 11 yaşında bir oğlum var. Şimdi onun için de büyük hayallerim var ve henüz hikayemin başladığını kabul etmiyorum.
Sürprizlerimi açıklarsam menajerim Mariana'dan güzel cümleler duymayabilirim ama şimdilik çok farklı bir albüm kaydetmeye başladığımızı söyleyebilirim. Elektronik müzikle, dans şarkılarıyla çok farklı bir tarz denemiş oluyorum ve bu çok hoşuma gidiyor.
Çocukluğumdan beri kendimi sahneye ait hissediyorum ve sahnede kendimi hiç kontrol etmiyorum. İçimden geldiği gibi bağırarak, isyan ederek, aşk duyarak şarkılar söylüyorum. Kendimi olduğum gibi paylaşıyorum ve bunu seyirci çok iyi hissediyor…