Balkanlar'da, Türk şehir dokusunu yansıtması bakımından Anadolu'dan bir kesit sunan önemli kentlerden Üsküp, asırlara meydan okuyan onlarca ecdat yadigarı tarihi abide eseri, dar sokakları, kaldırımları, sağlı sollu dizilmiş iki katlı iş yerleri, çeşmeleri, hanları ve camileriyle ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Yugoslavya'nın dağılmasının ardından bağımsızlığını 1991 yılında ilan eden Makedonya'da, Vardar Nehri'nin yanına kurulan yaklaşık 750 bin nüfuslu başkent Üsküp'e ayrı bir önem veriliyor. Kentte, son yıllarda inşa edilen köprü, heykel ve süs havuzları ön plana çıkıyor.
Ülkenin en büyük meydanı olan 18 bin 500 metrekarelik Makedonya Meydanı'nda, birbirine yakın, irili ufaklı yüzlerce heykel ve anıtı görmek mümkün.
Önceki yıllarda kent mimarisi ve estetiğine uygun yerleştirilmediği iddiasıyla turistler tarafından tepki gösterilen heykellere neredeyse her gün bir yenisi ekleniyor.
Büyük bir Makedonya bayrağı yer alan meydanda, halk kahramanları Dame Gruev, Gotse Delçev ve Büyük İskender'in devasa heykellerinin yanı sıra şairler ile kralların heykelleri bulunuyor.
Özellikle Türkiye'den gelen turistler, meydanda ve bölgedeki binalarda yer alan heykellerin, Osmanlı Devleti'ne ait Fatih Sultan Mehmed Köprüsü'nün eşsiz güzelliğini gölgelediği yönünde eleştiriler yapıyor.
Son yıllarda inşa edilen alışveriş merkezlerinde de birbirinden ilginç heykeller dikkati çekiyor.
Öte yandan, Makedonya'yı ziyaret eden yabancı turist sıralamasında ilk sırada Türklerin geldiği ve her yıl sayının arttığı görülüyor. Geçen yıl ülkeye 50 binden fazla Türk turistin geldiği öğrenildi.
