Cemal Reşit Rey Konser Salonu, bu akşam yaptıkları müzikle, klasik dinletide bir çığır açan Igudesman & Joo'yu ağılayacak. Grup, ertesi gün de Ankara'da 27. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde sahne alacak. İstanbullu ve Ankaralı müziksevere “Küçük bir Kâbus Müziği” başlıklı muhteşem bir klasik müzik dinletisi sunacak olan ekip, geçtiğimiz yıl Ekim ayında Kremerata Baltica ve Gidon Kremer'le CRR'de bir konser vermişti. Sıra dışı grup, konserlerini dinlemeye gelenlere muhteşem bir 90 dakika vaad ediyor.
Siz de eğer Klasik müziğin ciddi dinleyicilerin müziği olarak düşünüyorsanız artık bu tabuyu yıkmanın zamanı geldi. Çünkü Igudesman & Joo, icrasıyla bunu alt üst etmekle kalmıyor, bir sorumluluk olarak görüp temellendiriyor da. Onlara göre klasik müzik eğitim aşamasında saygın ve ciddi, icrasında ise gizli mizahi öğeler yüklü. Bir piyanist olan ve 'Karate Piyano' olarak bilinen yeni bir piyano türünü keşfeden Richard Hyung-Ki Joo, bu konuyu şu sözlerle özetliyor: “Klasik Müzik belli bir disiplin ve kültür isteyen bir müzik. Doğrudur. Çünkü son derece saygın ve ciddi bir eğitim alınır. Ancak biz klasik müziğin diğer bir yanını yani aslında olan ama görünmeyen bir mizahi yönünü gösteremeye çalışıyoruz.” Sanatçı grubun asıl hedefinin ise gençler olduğunu belirtmeden geçemiyor. “Bizim Klasik Müziği hafife alma gibi bir niyetimiz yok. Kasvetli ve ciddi görünen o büyük şaşalı konser salonlarında, gençlerin de Klasik Müziği sevebilmeleri adına bir şeyler yapmak istedik.”
Biri Koreli diğeri Rus olan bu ikiliyi birleştiren yeni üretimler karşısında duydukları heyecan. “Küçük bir Kâbus Müziği”nde kendini samuray zanneden bir kemancı, elektrik süpürgesi ve arşenin düellosu, matkabın hışmından kurtulamayan 300 yıllık Santo Serafin bir kemanın acı çığlıkları gibi, sıra dışı bölümler bulunuyor. Hem virtüöz ve hem de komedyen olan Igudesman & Joo, tasarladıkları şovda en büyük ilhamlarının Mozart olduğunu söylüyor. Mozart'ın dâhiyane müziğinin içinde her zaman bir yaramaz çocuk ruhu olduğuna inanıklarını belirten Aleksey Igudesman'a, böylesi kalıpları yıkmanın bir görev mi yoksa müzik doğasının bir dayatması mı olduğunu sorduğumuzda “Kalıpları yıkmak değil aslında. Bakın Mozart sarayda müzik yaparken etrafı ile hep şakalaşırdı. Hep muzip, hem virtüöz hem de dahi. Biz de bir nevi bu kişiliği yansıtmak, sanatımızla, icra kabiliyetimizle yansıtmak istiyoruz” yanıtını alıyoruz.
Tüm dünyada verdikleri konserleri ilgiyle izlenen Aleksey Igudesman & Richard Hyung-Ki Joo, Türk dinleyicisine, iki akşam üstüste verecekleri konserler için “Çok sık gelmiyoruz, bu konserleri kaçırmayın!” uyarısında bulunmayı ihmal etmiyor. 90 dakika sürecek olan konserlerinde hepimizin kulağının aşina olduğu parçaları yeni formlara sokarak seslendirecek olan grup üyelerinin tanışıklığı okul yıllarına dayanıyor. Aleksey Igudesman üretken bir besteci. 1717 yılı yapımı bir Santo Seraphin keman kullanan sanatçıya, Joo harikalar yarattığı piyanosu ile eşlik ediyor.
