|

Müziğimizde ruhaniyet var

Besteci ve müzisyen Mehmet C. Yeşilçay''ın müzik direktörlüğünü yürüttüğü Pera Ensemble, 42. İstanbul Müzik Festivali kapsamında Aya İrini''de sahne almaya hazırlanıyor. Yeşilçay, Osmanlı müziğindeki ruhaniyetin Batı müziklerinde olmadığını söylüyor.

Harun Karaburç
00:00 - 10/06/2014 Salı
Güncelleme: 22:43 - 9/06/2014 Pazartesi
Yeni Şafak
Müziğimizde ruhaniyet var
Müziğimizde ruhaniyet var

16. yüzyılın başlarında Batı tarafından arzulanan, korkulan ve romantikleştirilen Osmanlı, kültürüyle de pek çok Batı ülkesinin cazibe merkeziydi. Öyle ki bu bir akıma dönüşmüş ve adına da Turquerie (Türköri) denmişti. Türk olan her şeyin moda olduğu akım… Bu akımın izinden giderek o dönem yazılmış eserleri araştıran besteci ve müzisyen Mehmet C. Yeşilçay 10 yıl önce kurduğu ve müzik direktörlüğünü yürüttüğü Pera Ensemble, Turquerie Osmanlı''nın Büyüsü konseriyle İKSV 42. İstanbul Müzik Festivali''ne konuk oluyor. Turquerie (Türköri) Batı ile Türk müziği arasındaki ilişkiyi araştırarak repertuarını oluşturan topluluk, 11 Haziran Çarşamba akşamı 20:30'da Aya İrini''de sahne alacak, Works by Caccini, Campra, Cavalli, Dalza, Falconieri, Frescobaldi, Fux, Lully, Monteverdi, Porpora, Rossi, Sanz, Strozzi, Tessier, Vivaldi, Kantemir ve Ali Ufki''nin eserlerini çalacak. 10 yıl önce Pera Ensemble''yi kuran Yeşilçay, Batı''nın Osmanlı''dan etkilenerek klasik eser üretimlerine dikkat çekiyor ve Türk müziğinde bir ruhaniyet olduğuna işaret ediyor.

MOZART'TAN ÖNCE MONTEVERDİ VAR

Pera Ensemble sahnede daha çok 16. yüzyıl bestelerini ele alıyor, İtalya ve İstanbul arasındaki kültürel ilişkileri gün yüzüne çıkarıyor. İstanbul''un fethine kadar Pera''nın kültür ve sanat özellikle müzik merkezi olduğunu söyleyen Yeşilçay, ''Klasik müzik dediğimizde Mozart geliyor akla ama ondan önce o kadar fazla eser var ki… En basit örneği Kanuni Sultan Süleyman ile alakalı yirminin üzerinde opera var. Bir sürü Beyazıt operası var. Monteverdi''nin La Mia Turca diye bir eseri var. O kadar çok Türk motifleri taşıyan eserler var ki bunları hiç kimse burada icra etmiyor'' diyor. Bütün eserleri ince eleyip sık dokuyarak araştıran Yeşilçay, Türkiye''de bu tarz çalışmayı kimsenin yapmamasından yakınıyor. Pera Ensemble, Yeşilçay''ın bir İtalyan müzikolog ile keşfettikleri dünyada bestelendiği tarihten sonra hiç çalınmayan bir eseri de icra edecekler. 1600'lerde yazılmış Canto Fatima isimli 13 dakikalık bu eser Osmanlı''ya esir düşen İtalyan bir kızın hikayesini anlatıyor.

TARİHİMİZLE BARIŞAMADIK

Geçmişte, Batı'da çok büyük bir Osmanlı hayranlığı olduğuna da değinen Yeşilçay, ''Kendisiyle barışmayan tarihiyle ahenk içinde olmayan tek ırk var, o da Türkler. Ondan evvel Batı''da müthiş bir Osmanlı hayranlığı var. Bugün bizde Batı hayranlığı var. Kendi kaynaklarımızın farkında değiliz'' diyor.

Binbirinci piyanist

Pera Ensemble bu yılın ekim ayında iki konser için Türkiye''ye tekrar gelecek, 18 Ocak 2015''te ise Music For The One God konseri ile üç semavi dinin müziklerini bir arada icra edecek. Topluluk, 2016 yılı için de yeni bir eser üretti: Hürrem. Batıdaki Osmanlı hayranlığı ile yüzlerce eserin yazıldığını söyleyen Yeşilçay''ın bütün amacı bu eserleri ortaya çıkarmak ve onlara gereken değeri vermek. Yeşilçay, ''Türkiye''de müzikolog yok. Türkiye''dekiler müzik etnoloğu. Yurt dışına lanse ettiğimiz bir isim var, o da Fazıl Say. Batının bin tane piyanisti varken binbirinciye ihtiyacı var mı o tartışılır.''


10 yıl önce