Asena Günal''ın editörlüğünde, Önder Özengi''nin küratörlüğünde izleyiciyle buluşan sergi, Depo''da geçmişle yüzleşmeye davet ediyor. Hak ihlalleri, soykırımlar, katliamlar ve benzer tüm insanlık suçları karşısında adalet arayışının öldürülemediğinin en açık örneği, 15 Aralık''a kadar Tophane''deki Depo''da ziyaretçilere açık olan ''Bir Daha Asla'' sergisinde gözler önüne seriliyor. Elazar Barkan ve Graham G. Dodds''un danışmanlığında hazırlanan, tasarımcı ve sanatçı Mahir M. Yavuz''un görselleştirdiği bu özel proje, resmî özürleri, tarihsel bağlam ve mekân ilişkisi üzerinden ele alıyor.
Yüzlerce örnek üzerinden sergi için dünya tarihinden sadece sekiz özel olay belirlenmiş. Belirlenen sekiz vakada, Türkiyeli izleyicilerin de ilişki kurabilecek olmalarına dikkat edilmiş. Hemen birçoğu tüm dünya tarafından bilinen olayların ilkini Cezayir''in sömürgeci katliamcı Fransa''dan beklediği özür oluşturuyor. Sonrasında Avustralya başbakanı Kevin Rudd''un 13 Şubat 2008 tarihli resmi özrü ve Amerikan''ın, Japon Amerikalılara yönelik insanlık dışı tavrı dolayısıyla dilediği özür geliyor.
Sırasıyla İngiltere başbakanı David Cameron''ın 15 Haziran 2010''daki Kanlı Pazar özrü ve Şili başkanı Patricio Aylwin''in 4 Mart 1991''deki özrü sergideki hem fotoğraf hem de video olarak izlenebilecek olaylar arasında. Sergide öne çıkarılan diğer olaylar ise Bulgaristan Parlamentosu''nun özrü ve Sırbistan Parlamentosu''nun 31 Mart 2010 tarihinde Srebrenitsa''da yaptıkları dolayısıyla diledikleri özürler… Batı Almanya Başbakanı Willy Brandt''ın 7 Aralık 1970''de Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek dilediği özür ise serginin asıl vurgusunu oluşturuyor.
Unutma ve inkâr etme kültürüne insanlık adına yükseltilmiş bir çığlık olarak ''Bir Daha Asla'' sergisi hatırlattıkları ile alkışlanması gerekirken temas etmedikleriyle de eleştirilmesi gereken bir sergi. Temas edilmemiş yerlere sorularla değinelim; Avustralya özür dileyince işgal ettikleri Aborjin topraklarındaki mevcudiyetlerinin sorguya kapanması makul ve meşru mu? Sırbistan Parlamentosu''nun ''Srebrenitsa Özrü'' ile ''Bulgaristan Parlamentosu''nun özrü, siyasi ve iktisadi bir yaptırıma dönüşebilir mi, dönüşecek mi?
