LİSANİYAT ilminin tesbit ettiği bir gerçeğe göre, yeni bir kelime, bir topluluk veya bir millet içinde (bir milyar kere) tekrarlanmadıkça, o topluluğun diline malolmuş ayılamaz.
Sel, sal ekleriyle yapılan kelimelerin kullanılışı bir milyarı çoktan geçmiş bulunmalı ki bu eklerle yapılmış kelimeler artık hem günlük hayatımızda hem de kültür dilinde devamlı olarak kullanılır hâle gelmiştir.
Türkçe'nin en selâhiyetli, en itibar edilen gramercilerinden Prof. Thasin Banguoğlu, "Türkçenin Grameri" isimli eserinde Türkçe'deki (yapım ekleri) arasında (sal) ekinin de bulunduğunu kaydediyor. (Kumsal) veya (uysal) kelimelerini örnek gösteriyor. Banguoğlu'na uymamız lâzım gelirse, zaten sel ve sal eklerini dilimizin malı saymamız lâzımdır.
Denecek odur ki; gerek Türk Dil Kurumu, gerekse diğer edib, şâir ve dilciler tarafından ileri sürülen, teklif edilen kelimelerden dilimizin mantığına, selîkasına ve zevkine aykırı gelmeyen tâbirlere ve sözcüklere yerleştirdikleri nisbette, sıcak ve sempatik davranmakta isabet vardır.. Yapıcılık vardır. Uzlaşma, anlaşma ve onarma duygusu ve emeli vardır. Gerek eski kelimelerden, gerekse yeni yapılmış olanlardan, bir ihtiyacı karşılamaları şartıyle, vazgeçmemeliyiz.
