|

Şiir, şair, imge, Hece'de

Aylık edebiyat dergisi Hece son sayısında, şiir üzerine iki önemli makaleye açıyor sayfalarını. Rahim Sağ folklorun şiirimiz üzerindeki etkisini irdelerken Kamil Eşfak Berki, şiir-şair-imge üçgenine eğiliyor

<
00:00 - 9/07/2001 Pazartesi
Güncelleme: 11:32 - 29/05/2014 Perşembe
Yeni Şafak
Şiir, şair, imge, Hece'de
Şiir, şair, imge, Hece'de

Beş yıldır çıkan aylık edebiyat dergisi Hece, Ağustos ayında da, iki kapağı arasına aldığı şiirler, öyküler, denemeler ve röportajlarla edebiyat okurunu memnun edecek bir sayıyla karşımızda. Hasan Aycın'ın derin anlamlı çizgisiyle açılan Hece'de, Osman Bayraktar, okuyucu için bir Hasan Aycın portresi 'çiziyor'. Cemal Şakar, öykülerinde geleneksel değerler, zaman kavramı, toplumsal değişmeler, yenileşmeler, bozuluşlar, geçmişin (yitenin / kaybolanın) bir ukde olarak içimize yerleşen güzelliğiyi vurgulayan Hüseyin Su'yla öyküleri ve öykü üzerine söyleşiyor. Su "Hikaye yazarının kulağı 'kün' emrine aşina olmalı" diyor.

Türk şiirinde folklor

Hece'nin son sayısında 'şiir' üzerine iki önemli çalışma yer alıyor. Bunlardan birinde, Rahim Sağ; Türk şiirinin son yüzyılı içerisinde, halk kültürü ve edebiyatına duyduğu yoğun ilgiyi iki şeye, Türk şiirinin kendi içinde yaşadığı değişim ve gelişime, ayrıca Aydınlanma Felsefesi'nin eleştirisine dayalı Halk Bilimi kavramının ortaya çıkışına bağlıyor. Söylenen şiir ve yazılan şiir ayrımına da değinilen yazıda, basılı kültür ve edebiyat ortamının sözlü geleneğe etkisinden, matbaa ve gazetenin edebi değişmedeki rolünden bahsediliyor.

Memleket Edebiyatı şiiri

Buna göre Halk ve Divan şiirinin yakınlaşması, 19. Yüzyıl'da, Batı'ya yönelen ilgiden önce, Fâzıl, Vâsıf, Nedim, Şeyh Galip gibi şairlerle başlıyor. Makalede, Halk Edebiyatı'na yönelen ilginin, en net ifadesini Ziya Paşa'da bulduğu belirtilerek II. Meşrutiyet Dönemi'nde kurulan; Türk Derneği, Türk Bilgi Derneği, Türk Ocağı gibi kuruluşların bu yönelişe katkıları ele alınıyor. Bu yönlendirmede karşımıza çıkan en etkin isim; Ziya Gökalp. Cumhuriyet'in ilk kuşak şairlerinin etrafında başlayan "Memleket Şiir Akımı"nın Mehmet Emin, Rıza Tevfik gibi önemli isimlerinin yönelişleri irdeleniyor. Kurulan 'Halkevleri' ise Memleket Edebiyatı'nın oluşumu ve devamında etkili oluyor. Bu akımın lideri ve kuramcı-şairi olarak Ahmet Kutsi Tecer ve Faruk Nafiz Çamlıbel'in etkileri anlatılıyor. Behçet Kemal Çağlar, Ömer B.Uşaklı ve Kemalettin Kamu'nun Memleket Edebiyatı'ndaki yerine değiniliyor.

Berki: 'Bir taşıyıcıdır imge'

Kâmil Eşfak Berki, "Şiir, İmge, Şair" üçgenini ele aldığı yazısında, günümüz şiirine hakim olan imgesel gerçekliği irdeliyor. Batı şiirinde Sembolizm'in yaşanmakta olan bir tıkanmanın sonucu olarak ortaya çıktığını söyleyen Berki, Osmanlı-Divan şiirinin ise sağlam ve zengin bir kuruluş sürecinden gelen bir şiir olduğu için, şiir sisteminin gerektiği her defasında yeni bir devinimle yenileyici şairleri çıkartabilen potansiyelde olduğunu belirtiyor. Şair-imge ilişkisinden bahseden Berki, imge-hayalgücü bağını ortaya koyarak, "İmgeyi şairin şiirdeki doğurganlık hedefi ile atbaşı düşünmemiz yararlı olacaktır" diyor. Berki'nin imge ve simgeyi karşılaştırılmalı olarak ele aldığı yazıda şöyle deniyor: "Simgeden giden şair hayatı kelimenin emrine verir. İmgede ise kelimeler düzyazıda satırarası denilen şeyi sağlıyor kabaca... Bir imge, o şaire özgü bir idea, o özel, mahrem dünyanın özlemini içererek şairden, şiire doğar." Önemli şairlerimizin örnek verildiği yazıda, "Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi, Necip Fazıl, Cahit Sıtkı Tarancı, A. M. Dıranas, A. Kutsi Tecer, Z. Osman Saba'da Divan şiiri; bütün geleneksel sanat ve göreneğimiz ile Fransız şiirinden gelen simgeci duyarlılığın bize özgü bir esrimeyi temsil ettiğini söyleyebiliriz" tesbitinde bulunuluyor. "Türk şiirinde imgeden yararlanma imgeci akımın doğduğu Batı şiirine oranla daha içrek, manevi bir evreye ulaştı" diyen Kâmil Eşref Berki, Sezai Erkoç'un "Köpük" şiirinden bir örnekleme yapıyor. Hece / Tel: 0 312 419 69 13

23 yıl önce