|

Zülfü Livaleni'nin "Serenad"ı Sofya'da tanıtıldı

Yazar ve müzisyen Zülfü Livaneli, Bulgarcaya çevrilen ''Serenad'' kitabının tanıtımı için Sofya'da okurlarla buluştu. Knigopis Yayınevi'nin davetlisi olarak Bulgaristan'a gelen Livaneli'nin kitap tanıtımı esnasında keman ve piyano çalındı.

Cihan
00:00 - 22/03/2013 الجمعة
Güncelleme: 09:19 - 22/03/2013 الجمعة
Yeni Şafak
Zülfü Livaleni'nin "Serenad"ı Sofya'da tanıtıldı
Zülfü Livaleni'nin "Serenad"ı Sofya'da tanıtıldı

2011 yılında Türkiye'de çıkan kitap hakkında söz alan edebiyat eleştirmeni Georgi Angelov, 'Serenad'ı okuduktan sonra göz yaşlarına hakim olamadığını itiraf ederek, ''Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) aday olma sürecinin ne kadar süreceğini bilmiyorum, ama bu kitap Türkiye'yi doğrudan AB'ye sokuyor. Hayatımda okuduğum en Avrupai kitaptır bu.'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de 1971'de askeri darbeye karşı bestelediği şarkıların hayatındaki tek albüm olacağı kanısında olduğunu belirten Zülfü Livaneli ise aradan geçen 30 yıl sonra yüzlerce şarkı ve binlerce konseri arkada bıraktığını aktardı.

"Pasaportun rengine göre muamele gördüm"

Son yıllarda ilk aşkı olan yazarlığa geri dönebildiğinden dolayı memnuniyetini dile getiren Livaneli, hayatta insana insan olarak bakmanın zorluğunu idrak ettiğini kaydetti.

Duruma göre aynı insanın farklı muameleye maruz kaldığını belirten Livaneli, kimlik kartının rengine göre farklı muamele gördüğünü şu örnekle açıkladı: ''Benim ilk pasaportum askeri hapishaneden sonra Türkiye'yi terk ettiğim sahte bir pasaporttur. İkinci pasaportum İsveç'te politik mülteci olduğum zamanda Birleşmiş Milletler'in en alt seviyedeki mavi pasaportudur. Sonra üçüncü pasaportum af çıktıktan sonra bana verilen normal Türkiye vatandaşı pasaportuydu. Dördüncü pasaport UNESCO'ya büyükelçi atandıktan sonra verilen kırmızı en üst düzey pasaportu. Beşincisi ise milletvekili seçildikten sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek seviye kırmızı pasaportuydu. Şimdi cebimden çıkardığım bu kağıtların rengine göre bana çok farklı muameleler yapıldı, ama ben aynı insandım. Bana kimse bakmıyordu, herkes kağıdın rengine bakıyordu.

Edebiyatın temel görevlerinden biri o kimliklerin, kağıtların arkasındaki insana ulaşmak ve insanı birbirine tanıtmak, anlatmaktır.''

Zülfü Livaneli, tanıtımın ardından kitaplarını imzaladı.

٪d سنوات قبل