Piyalepaşa, ismini Osmanlı Devleti’nin ünlü Kaptan-ı Derya’larından Piyale Paşa’dan ve onun yaptırdığı cami ve külliyeden almıştır. 1515 – 1578 yılları arasında yaşamış olan Piyale Paşa, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim yönetimlerinde kaptan paşalık görevini yerine getirmiş, kariyerinde ikinci vezirliğe kadar yükselebilmiş önemli bir devlet adamıdır.
İlk zamanlarda, semt sakinlerini çoğunlukla tersane çalışanları oluşturmaktaydı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Piyalepaşa Camii ve külliyesinin, semtin zenginleşip gelişmesinde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Bununla birlikte, Piyalepaşa bölgesi hakkında kaynaklar çok kısıtlı olduğundan, bu bölgenin geçmişine bakılacağı zaman genellikle komşu semtlerden Kasımpaşa referans alınmaktadır. Kasımpaşa, 18. yüzyılda topraklarını terk etmeyi tercih eden köylülerin sık göç ettiği semtlerden bir tanesiydi. Piyalepaşa ise bu göçlerden fazla etkilenmemiş, aslında 20. yüzyıla kadar öne çıkan özelliği çiçekler ve bostanlar olan bir bölge olarak kalmıştır.
50’li yıllardan sonra, İstanbul’a yeni bir göç akımının başlaması ile birlikte, diğer pek çok semt gibi Piyalepaşa da kalabalıklaşmaya başlamıştır. İlerleyen yıllarda semt “riskli alan”(zemini ve yapılaşma biçimi ile özellikle doğal afetlerde risk taşıyan bölgeler) ilan edilmiş, bu da İstanbul’un pek çok yerinde olduğu gibi bu semte de bugünkü modern görünümünü kazandıran kentsel dönüşüm çalışmalarının önünü açmıştır.
Bunun en güzel örneği olarak, Piyalepaşa İstanbul rezidans projesi gösterilebilir. 82 dönümlük bir arazi üzerine inşa edilen, İstanbul’un siluetini ve tarihi dokusunu bozmadan semte yeni ve modern bir yüz kazandıran bu proje, semtin yeni sakinlerine şehrin göbeğinde huzurlu, konforlu ve güvenli bir yaşam sunarak benzerleri arasında öncü bir konumda yer alıyor.
Piyalepaşa İstanbul konut projesi hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için, bu bağlantıyı takip edebilirsiniz.
