|

Hristiyan Büyükelçi'den ramazan mesajları

Doğu Akdeniz'in kıyısında, birçok dine ve dile ev sahipliği yapan Lübnan'ın Ankara'daki Büyükelçisi Mansur Abdallah, ramazanın fedakarlık ve paylaşmak olduğunu, Yaratıcı'nın kuluna bahşettiklerini paylaşmak gerektiğini söyledi.

Aa
00:00 - 26/07/2013 Cuma
Güncelleme: 14:39 - 26/07/2013 Cuma
Yeni Şafak
Hristiyan Büyükelçi'den ramazan mesajları
Hristiyan Büyükelçi'den ramazan mesajları

Büyükelçi Abdallah, İslam'ın en güzel öğretisinin zekat olduğunu, yaratıcının kuluna bahşettiklerini paylaşmak gerektiğini söyledi. Hristiyan inancına mensup olan Abdallah, oruç kavramının Hristiyanlık'ta da olduğunu ve fedakarlık manasına geldiğini dile getirerek, "Oruçluyken, helal olan yemeklerden uzak dururken haramdan da uzak durmaya özen göstermeliyiz. Bu yüzden oruç tutmak için yememek yetmiyor, günahlardan da uzak durmak gerek" diye konuştu.

Orucun sadece yemek yememek olmadığının altını çizen Abdallah, bu ibadetin namazla, namazın zekat ve sadaka ile tamamlanacağını belirtti. Ramazanda özellikle "vermeyi bilmenin" öneminden bahseden Büyükelçi, çocukken Lübnan'da ramazana dair yaşadığı bir anıyı şöyle anlattı:

"Küçük bir çocukken annemle bir dükkanın önünden geçiyorduk. Dükkanın önünde pirinç ve fasülye çuvalları vardı. Yoldan gelip geçenler çuvallardan bir miktar alıp kendi poşetlerine koyuyorlardı. Anneme bunun ne olduğunu sordum. Ramazan ayında olduğumuzu söyledi. İşte o günden beri benim için ramazan tam da bunu ifade ediyor; paylaşmak, başkalarını düşünmek ve vermeyi bilmek."

Abdallah, İslam'ın en önemli öğretisinin zekat olduğunu belirterek zekatı "Yaradan'ın verdiğini yaratılanla paylaşmak" olarak tanımladı. Büyükelçi, "Allah size ne vermişse, zeka, para, mal, ve bilgi bunları paylaşmalısınız. Çünkü biz hiçbir şeyin gerçek sahibi değiliz" şeklinde konuştu.

"Büyükelçi olmaya 10 yaşında karar vermiştim"

Lübnanlı Büyükelçi, diplomat olmaya küçük yaşta kadar verdiğini ve bu işini çok sevdiğini söyledi. Mesleği sayesinde çok farklı kültürler, dinler ve insanlar tanıdığını belirten Abdallah, mesleğini şöyle anlattı:

"Büyükelçi olmaya 10 yaşında karar vermiştim. O dönem ve o şartlar altında hiç kolay değildi. Ama başardım çünkü eğitim hayatta en iyi merdivendir. Brezilya, Avustralya, Kanada, Küba, Nijerya ve Liberya'ya görev yaptım. Şu an burada sizlerle beraberim. Seyahat etmek, yeni insanlar tanımak, yeni dostluklar kurmak, size benzemeyeni anlamak ve sevmek; işte benim mesleğimin yapıtaşları bunlar. Kitaplarda yazmayan şeyleri öğreniyorsunuz. Tabii en güzel deneyimim Afrikaday'dı. Orada insanlar çok daha sıcak, çok daha fazla şeyi paylaşıyorsunuz. İnsanların gözlerindeki acıyı kalbimin en derinine kadar hissetiğim yerdir Afrika. Bu nedenle benim için yeri çok özel."

Abdallah, birçok farklı ülkede yaşamasına karşın, her gittiği yere hemen uyum sağladığını ve mutluluğun kişinin kendi tarafından yaratılabileceğini söyledi. Mutlu olmak için de özel bir formül bulduğunu söyleyen Büyükelçi şöyle konuştu:

"Çalışmak ve arkadaş edinmek. İşte benim için mutluluğun formülü budur. Bu yüzden benim "favori" ülkem ya da şehrim yok. Nereye gidersem güzel dostluklar kuruyor ve çalışıp üretiyorum. Çünkü şuna inanıyorum; insan kendi mutluluğunu yine kendi yaratıyor. Ciddi ve fedakarca çalışıp yaptıklarımın meyvesini görmekten mutlu oluyorum."

"Simit ve ayrana bayılıyorum"

Türk insanın misafirperver yönünden çok etkilendiğini ifade eden Abdallah, burada hiç yabancılık çekmediğini söyledi. Adallah, iki ülkenin çok köklü ortak bir geçmişi paylaştığını vurgulayarak, sadece yaşam konusunda değil yemekler noktasında da hiç zorlanmadığını dile getirdi. Türk ve Lübnan mutfağı arasındaki farkı "2 farklı annenin yaptığı yemekteki tat farkına" benzeten Büyükelçi, Türkiye'de özellikle Türk yemekleri tercih ettiğini söyleyerek, "Türkiye'de neden Lübnan yemeklerini arayayım ki. Neredeysem oranın mutfağını tercih ediyorum. Zaten dediğim gibi yemeklerimiz de neredeyse aynı. Ama burada da simit ve ayrana bayılıyorum" ifadelerini kullandı.

Büyükelçi Abdallah, Türkiye'nin birçok farklı şehrine gittiğini ancak İstanbul'un dünyada başka hiçbir şehirle karşılaştırılamayacağını söyledi.

Gelibolu'yu da çok beğendini anlatan Abdallah, "Vatanı uğruna ölen binlerce insanın şehit olduğu o yerde ilginç bir huzuru ve çekici bir güzelliği keşfediyorsunuz. Bu yönüyle Gelibolu'dan çok etkilendim" diye konuştu.

"Türkiye'nin son 20 yılda başardıkları inanılmaz bir mucize"

Büyükelçi Abdallah, Türkiye-Lübnan ilişkilerinin daima iyi olduğunu ve bu noktaya karşılıklı çabalarla gelindiğini söyledi. Anadolu Ajansı'nın Beyrut ofisinin açılışına da katıldığının altını çizen Abdallah, her 2 ülkenin gelecekleri için bir arada olması gerektiğini ifade etti. İkili ilişkilerin yanı sıra Türkiye'nin son yıllarda katettiği mesafeden de etkilendiğini söyleyen Abdallah şöyle konuştu:

"Türkiye'nin son 20 yılda başardıkları inanılmaz bir mucize. Ekonominiz büyüyor. Üniversite ve yüksek öğrenim kurumlarının sayısı devamlı artıyor. Genç ve eğitimli bir nüfusunuz var. Hem Avrupa hem de Ortadoğu için bir geçiş noktasısınız. Artık uluslarararsı arenada önemli bir role sahipsiniz. Çalışkansınız, erken kalktınız ve yol aldınız."

"Yarışmayalım, tamamlayalım"

Son olarak ülkesindeki kozmopolit yapıya da değinen Abdallah, farklı dinler ve kültürlerin kendileri için büyük bir kazanım olduğunu söyledi. "Farklılıklar bizim zenginliğimizdir" diyen Abdallah, bunun sadece Lübnan için değil tüm dünya için geçerli olması gereken bir anlayış olduğunu dile getirdi. Abdallah, "Biz birbirimizi tamamlıyoruz. Bunu sadece Lübnan için söylemiyorum. Erkek, kadını, genç yaşlıyı, siyah beyazı tamamlıyor. Bu prensibi iyice kavrayıp uygulamamız gerek" dedi.

11 yıl önce