|

Peygamber ile aynı tastan süt içti

Olur, diyerek koyunu Allah Resûlü(sav) götürdü. Allah Resûlü(sav) ondan bir kap istedi. Bilâl efendimiz, hemen gidip bir kap getirdi. Efendimiz kap doluncaya kadar koyundan süt sağdı. Kap dolunca, sütten sırayla içtiler. Önce Allah Resûlü (sav), ondan kanıncaya kadar içti.

00:00 - 14/09/2007 Cuma
Güncelleme: 01:07 - 14/09/2007 Cuma
Yeni Şafak
Peygamber ile aynı tastan süt içti
Peygamber ile aynı tastan süt içti

Olur, diyerek koyunu Allah Resûlü(sav) götürdü. Allah Resûlü(sav) ondan bir kap istedi. Bilâl efendimiz, hemen gidip bir kap getirdi. Efendimiz kap doluncaya kadar koyundan süt sağdı. Kap dolunca, sütten sırayla içtiler. Önce Allah Resûlü (sav), ondan kanıncaya kadar içti.


Sonra kabı Hz. Ebû Bekir'e verdi. O da kanıncaya kadar içti, kalanı Bilâl-i Habeşi'ye verdi. Süt içildikten sonra Allah Resûlü (sav), Bilâl-i Habeşi'ye dönerek, ona kendisinin Allah'ın Resûlü olduğunu söyledi. Kur'an okuyup, İslam'dan Allah'tan ve Resulünden bahsettikten sonra, onu İslâm'a davet etti.

Bilal-i Habeşi şaşırıp kalmıştı, ilk kez hür bir insan kendisine bu kadar değer veriyor, kendisini muhatap alarak insanca muamele yapıyordu. Allah Resûlü'nün (sav) ona yaklaşımı, köle gibi değil, hür bir insan gibiydi. Bunun için onu pür dikkat dinledi. Konuşması ve davranışlarındaki asalet, sözlerindeki güzellik Bilâl efendimizin dikkatinden kaçmadı. Aslında, İslâm'a girmesi için, bu kadarı bile yeterdi. Ayrıca Onun anlattığı her şey, çok doğru ve çok güzel şeylerdi. Allah Resûlü'nün (sav) sözlerinden çok etkilenmişti.

Düşünmeye bile gerek duymadan hemen orada Müslüman oldu. Allah Resûlü (sav):

-İslâm'a girdiğini sakın kimseye söyleme, diye ona sıkı sıkıya tembih etti. Çünkü Allah Resulü(sav) ne onun nede başka bir sahâbenin müşrikler tarafından hırpalanmasını istemiyordu. Bilâl efendimiz:

-Olur, diyerek, konuşması bittikten sonra oradan ayrıldı. Koyunları toplayıp, efendisinin evine geri döndü. O günden itibaren koyunlar, her zamankinden çok daha fazla süt vermeye başlamıştı. Koyunların daha fazla süt verdiğini gören efendisi:

-Her halde güzel bir otlak bularak, koyunları orada otlatıyorsun.

-Evet çok bereketli bir otlak buldum.

Bunu derken manevi bereketi kastediyordu. İslâm'ın emirlerini öğrenmeği çok fazla arzulayan ve kalbinin daha da mutmain olmasını isteyen Bilâl efendimiz, İslâm hakkında daha fazla bilgi edinmek için bir an önce Allah Resulü'nün (sav) yanına gitmek istiyor, sabahı dört gözle bekliyordu. Sabah olunca koyunlarını alarak doğruca Allah Resûlü'nün (sav) bulunduğu mağaranın yanına gidiyor, akşama kadar orada Allah Resûlü'nü (sav) dinliyordu. Böylece onun ilminden ve feyzinden istifade ediyor, akşam olduğunda, istemeye istemeye mağaradan ayrılıp sessizce efendisinin evin yolunu tutuyordu. Bu güzel sohbet tam üç gün sürdü. Üç gün sonra Allah Resulü (a.s.m) ve Hz. Ebu Bekir şehre döndüler.

-BİTTİ-



17 yıl önce