|

Seferi iken kılınamayan namazların kazası nasıl yapılır?

Dinen sefer sayılacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola çıkan kişi, yaşadığı yerleşim yerinin meskûn mahallinden çıkınca misafir hükmünde kabul edilir. Peki seferi iken kılınamayan namazların kazası nasıl yapılır? Diyanetin cevabı haberimizde.

16:56 - 6/07/2021 Salı
Güncelleme: 18:25 - 17/10/2022 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından "Seferi iken kılınamayan namazların kazası nasıl yapılır?" sorusuna şu cevap verildi:

  • "
    Namazlar, vaktinde kılındığında nasıl kılınması gerekiyor idiyse aynı şekilde kaza edilirler. Buna göre yolculuk hâlinde kazaya kalan dört rekâtlı namazlar, ister yolculuk (sefer) hâlinde, ister yolculuk sona erdikten sonra kaza edilsin, ikişer rekât olarak kaza edilirler. Aynı şekilde yolculuk hâli dışında kazaya kalan bir namaz, yolculuk sırasında kaza edilmek istendiğinde dört rekât olarak kılınır
    (Merğînânî, el-Hidâye, II, 106-107).
  • Şâfiîlere göre ise seferde kılınmamış bir namaz ikamet halinde dört rekat olarak kaza edilir
    (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 396)."

Seferîliğin başlangıcı nasıl belirlenir?

Dinen sefer sayılacak mesafedeki bir yere gitmek üzere yola çıkan kişi, yaşadığı yerleşim yerinin meskûn mahallinden çıkınca misafir hükmünde kabul edilir. Bu kimse yolculuk hüküm ve ruhsatlarından yararlanmaya başlar (Merğînânî, el-Hidâye, II, 101). Buna göre, yolculuğa başlayıp şehrin meskûn mahallinden çıkan kimse dört rekâtlı farz namazları iki rekât olarak kılar.

Günümüzde şehirler genişlemiş, İstanbul örneğinde olduğu gibi, iki ucu arasındaki mesafe neredeyse sefer mesafesi olacak kadar uzamıştır. Bu nedenle İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşayan kimseler, yolculuğa kendi araçlarıyla çıktıklarında, ikamet ettikleri ilçenin belediye sınırlarını geçtikleri andan itibaren seferî sayılırlar ve haklarında seferîlik hükümleri sabit olur. Yolculuğa otobüs, tren, uçak ve gemi gibi umumi vasıtalarla çıkılması halinde ise seferiliğin başlangıç noktası olarak otogar, gar, havalimanı ve limanlar esas alınabilir.

Seferî olan kişi namaz kıldırabilir mi?

Seferî kimse, hem seferî olan cemaate, hem de mukim olan cemaate imamlık yapabilir. Seferî olan kişi dört rekâtlı farz namazları iki rekât kılacağı için mukim olan cemaate namaz kıldıracağı zaman, namaza başlamadan önce, “Ben seferîyim, ikinci rekâtın sonunda selam vereceğim. Ben selam verince siz selam vermeksizin kalkıp namazınızı tamamlayınız.” şeklinde cemaati uyarması, karışıklığı önlemek bakımından uygun olur (Kâsânî, Bedâî’, I, 101-102; Merğînânî, el-Hidâye, II, 104,105). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), Mekke fethinden sonra Mekke’de kaldığı sürece namazları kısaltarak kıldırmış ve “Biz misafiriz, siz namazlarınızı tamamlayınız.” (Ebû Dâvûd, Salâtü’l-müsâfir, 10) buyurmuştur. Hz. Ömer (r.a.) de aynı şekilde, Mekke’ye geldiği zaman dört rekâtlı farzları iki rekât olarak kıldırmış ve mukim cemaate, “Mekkeliler! Namazınızı tamamlayınız; biz misafiriz.” (Muvatta, Kasru’s-salât, 19) demiştir.

#Namaz
#Seferi
3 yıl önce