|

BU HAFTA SONU GÖSTERİME GİREN DİĞER FİLMLER

Ali Murat Güven
00:00 - 17/05/2009 Pazar
Güncelleme: 13:59 - 17/05/2009 Pazar
Yeni Şafak
BU HAFTA SONU GÖSTERİME GİREN DİĞER FİLMLER
BU HAFTA SONU GÖSTERİME GİREN DİĞER FİLMLER

Ustasından, 3 boyutlu bir animasyon sinema şöleni

CORALINE VE GİZLİ DÜNYA / Coraline

Yapım Yılı ve Ülkesi:
2009, ABD yapımı

Türü ve Süresi:
3 Boyutlu Animasyon / Gençlik Serüveni / 100 Dakika

Gösterim Dili:
Orijinali İngilizce olan bu film, ülkemizde Türkçe seslendirilmiş kopyalarla gösterime sunulmuştur.

Yönetmen:
Henry Selick

Senaristler:
(Neil Gaiman'ın aynı adlı çocuk romanından uyarlamayla) Henry Selick

Görüntü Yönetmeni:
Pete Kozachik

Özgün Müzik Bestecisi:
Bruno Coulais

Kurgu Yönetmenleri:
Christopher Murrie ve Ronald Sanders

Sanat Yönetimi Ekibi:
Phil Brotherton, Lee Bo Henry, Tom Proost, Matt Sanders, Rob Kramer, Dawn Swiderski

Türkçe Seslendirme Sanatçıları:
Coraldine Jones (Hazal Erdal), Anne-Diğer Anne (Özden Ayyıldız), Baba-Diğer Baba (Ali Ekber Diribaş), Bay Bobinsky (Nüvit Candaner), Bayan Forciple (Munis Düşenkalkar), Bayan Spink (Özlem Abacı), Wybie Lovat (Harun Can), Kedi (Murat Şenol), Wybie'nin Büyükannesi (Elif Erdal), Sihirli Dragonfly (Sinem Yücel), Graffe Doll (Bahtiyar Engin)

İthalatçı Şirket:
UIP

Dağıtıcı Şirket:
UIP

İçerik Uyarıları:
7 yaş ve üzeri izleyiciler için uygundur.

Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı:

Yıldız Puanı:
* * * ½

Coraline Jones, ailesiyle birlikte Michigan'dan Oregon'a yeni taşınmış, maceraperest ruhlu bir kız çocuğudur. Bütün yakın arkadaşlarını eski eyaletinde bırakan ve anne-babası çalıştıkları için de evde gün boyunca canı sıkılan 11 yaşındaki Coraline, girdiği bu yeni çevrede biraz olsun heyecan yaşayabileceği özel bir şeyler bulmaya çalışır. Çok geçmeden Wybie Lovat adlı yaşıtı bir çocukla arkadaş olan kahramanımız, onunla birlikte mahallesindeki komşularını tek tek ziyaret etmeye başlar. Bu ziyaretler sırasında egzantrik İngiliz kadın oyuncular Bayan Spink ve Bayan Forcible, yanısıra onlardan daha bir egzantrik görünümlü Rus komşu Bay Bobinsky ile tanışacaktır.

Coraline, bu arada evlerinde de gizli bir kapı keşfeder ve onun ardındaki esrarengiz bir geçitten ilerleyerek başka bir dünyaya çıkar. Burada ise kendi hayatının alternatif bir versiyonuyla karşılaşır. Dıştan bakınca orada yürüyüp giden düzen kendi hayatının bir benzeri gibidir; hattâ herşey daha bile güzel görünmektedir. Aralarında şefkatli “Diğer Anne”nin de bulunduğu yetişkinlerin hepsi ona karşı son derece hoşgörülü ve sıcakkanlı bir tavır içindedirler. Küçük kız, kapının ardındaki gizli dünyada yaşayan alternatif akraba ve arkadaşlarının bir anda ilgi merkezine dönüşmüştür. Öyle ki esrarengiz kedi bile onunla yakından ilgilenince, böylesi bir ilgi sağanağı karşısında hayretler içinde kalacaktır. Bir süre sonra da kendi kendine “Acaba ben bildiğimiz dünyaya değil de, yeni tanıştığım diğer dünyaya mı mı aitim?” sorusunu sormaya başlar.

Ancak, Coraline'in “Diğer Dünya”ya yaptığı, ilk anda son derece eğlenceli görünen ziyaretlerin arka planı ise hiç umulmadık tehlikeler barındırmaktadır. Gitgide tekinsiz bir görünüm alan bu alternatif dünyada, özellikle de “Diğer Anne”nin onu sonsuza kadar orada tutmak için çevirdiği entrikalar yüzünden kahramanımızın başı derde girer. Önceleri aşırı sıkıldığı ve sürekli kurtulmak istediği gerçek evi, bu yanılsamanın ardındaki sevimsiz gerçekleri fark ettiği andan itibaren gözünde tütmeye başlamıştır. Fakat, geriye dönmek artık o kadar da kolay değildir; Coraline'in ait olduğu dünyaya geçip ailesini kurtarabilmesi için büyük bir kararlılık ve cesaret göstermesi gerekmektedir.

Amerikalı yazar Neil Gaiman'ın, 80'li yıllarda kızı Holly'yi akşamları uyutabilmek amacıyla ayaküstü uydurduğu fantastik bir öyküyü sonradan adım adım geliştirmesiyle ortaya çıkan “Coraline”, ilk kez 2002 yılında kitap olarak basılmıştı. “Harry Potter” fırtınasının yeni yeni başladığı o dönemde, yazar J. K. Rowling'in yeni Potter kitabını zamanında yetiştirememesi nedeniyle çocuk edebiyatı alanındaki bütün medyatik ilgiyi Gaiman toplamış ve eser sırasıyla Amerikan Kütüphaneler Derneği'nin “En İyi Çocuk Kitabı” ödülünü, Hugo ve Nebula ödülleri'ni, Child Magazine'in “Yılın Kitabı” ödülünü kazanırken, hakkında Publishers Weekly dergisi tarafından da “Yılın En İyi Kitabı” değerlendirmesi yapılmıştı. Ayrıca yazarın bizzat kendisi tarafından okunan sesli kitap versiyonu ise yine Publishers Weekly tarafından “En İyi Seslendirilmiş Kitap” ödülüne lâyık görülecekti.

Dünya çapındaki satışları o tarihten bu yana 1 milyonu geçen “Coraline”, şimdiye kadar 30'dan fazla dünya diline çevrilerek, Gaiman'ın en fazla yabancı dile aktarılan eseri oldu. Bu popüler romanın, animasyon sihirbazı Henry Selick tarafından dijital sinemacılık öncesi dönemin yapımı en zor, ancak seyri de o oranda en zevkli sinema tekniklerinden biri konumundaki “stop-motion” (gerçek maket ve kuklaları kare kare ilerleterek onlara hareket kazandırma) ile gerçekleştirilen beyazperde uyarlaması, aynı zamanda üç boyut teknolojisini kullanarak görsel ihtişamını ikiye katlıyor.

Selick, gençlik yıllarındaki bir kaç kısa metrajlı animasyon denemesinin ardından, 1993 yılında, senaryosu kült sinemacı Tim Burton tarafından yazılan “Noel Öncesi Kâbusu” (A Nightmare Before Christmas) adlı ünlü “stop-motion” yapıtı yönetmiş ve bu filmde elde ettiği yüksek başarı nedeniyle, ilerleyen yıllarda anılan tekniğin Hollywood'daki en saygın temsilcilerinden birine dönüşmüştü. “James ve Dev Şeftali” (James and the Giant Peach, 1996), “Maymun Kemiği” (Monkeybone, 2001) ve kısa metrajlı bir animasyon öykü olan “Ay Kızı” (Moongirl, 2005) gibi çalışmalarıyla ustalığını giderek artıran yönetmen, üç boyutlu olarak çektiği son filmi “Coraline” ile kariyerinin de zirve noktasına ulaşmış durumda…

Bu filmde yer alan karakterlerin, çağdaş animasyonlarda olduğu üzere birer sanal/dijital çizim değil, ihtiyaca göre değişik boylarda üretilmiş ve her karede küçük bir hareket verilerek büyük bir sabırla “canlandırılmış” gerçek kuklalar olduğunu altını çizerek belirtelim. İki yıllık zorlu bir emeğin ardından perdeye yansıyan sonuç ise ayakta alkışlanacak cinsten…

“Coraline”, eğitici-öğretici unsurlarla desteklenmiş cezbedici öyküsünün yanısıra teknik yetkinliğiyle de hayranlık uyandıran bir animasyon örneği olarak, yalnızca küçüklerin değil, her yaştan sinemaseverlerin ilgisini fazlasıyla hak ediyor.


* * *

Popüler gençlik dizisinden beyazperdeye sönük uyarlama

HANNAH MONTANA / Hannah Montana: The Movie

Yapım Yılı ve Ülkesi:
2009, ABD yapımı

Türü ve Süresi:
Müzikal / Gençlik Serüveni / 102 Dakika

Gösterim Dili:
Orijinali İngilizce olan bu film, ülkemizde (salon tercihinize göre) hem Türkçe seslendirilmiş olarak, hem de Türkçe altyazılı kopyalarla gösterime sunulmuştur.

Yönetmen:
Peter Chelsom

Senarist:
(Michael Poryes, Richard Correll ve Barry O'Brien'in ürettikleri TV dizisi karakterlerinden uyarlamayla) Daniel Berendsen

Görüntü Yönetmeni:
David Hennings

Özgün Müzik Bestecisi:
John Debney

Kurgu Yönetmeni:
Virginia Katz

Sanat Yönetmeni:
Elliott Glick

Oyuncular:
Miley Cyrus (Miley Stewart / Hanna Montana), Billy Ray Cyrus (Robby Ray Stewart), Emily Osment (Lilly Truscott / Lola Luftnagle), Jason Earles (Jackson Stewart), Moises Arias(Rico), Lucas Till (Travis Brody), Vanessa Williams (Vita), Mitchell Musso (Oliver Oken / Mike Standley), David Pasquesi (Claudio Vincenzi)

İthalatçı Şirket:
UIP

Dağıtıcı Şirket:
UIP

İçerik Uyarıları:
13 yaş ve üzeri izleyiciler için uygundur.

Resmî İnternet Sitesi ve Fragmanı:

Yıldız Puanı:
* *

Lise öğrencisi Miley Stewart, gizlemeye çalıştığı “Pop müzik yıldızı Hannah Montana” kimliğiyle okulu ve arkadaşları arasında umutsuzca bir denge kurma mücadelesi vermektedir. Ancak, hızla artan şöhreti ve popülaritesi gitgide özel hayatına da egemen olmaya başlayınca, bir süre sonra herşeyi oluruna bırakır. Bunun üzerine, babası Robby Ray (Billy Ray Cyrus), hayatın gerçekleriyle yüz yüze gelmesi için onu Tennesse'deki çiftlik evine çağırır. Crowley Corners'teki baba ocağına adımını attığı andan itibaren Miley için bir yandan alabildiğine eğitici, diğer yandan da eğlenceli ve romantik bir taşra serüveni başlayacaktır.

Disney şirketinin (ülkemizde de yayında olan) televizyon kanalında ilk kez 2006 yılı Mart ayında gösterime sunulan “Hannah Montana”, kısa sürede ABD'de en çok izlenen diziler arasına girerken, başrol oyuncusu Miley Cyrus'a da henüz 14 yaşında uluslararası bir şöhretin kapılarını açtı. Dizide canlandırdığı Miley Stewart/Hannah Montana çifte karakteriyle dünyanın dört bir köşesindeki genç kuşak izleyicilerin idolüne dönüşen yıldız, ekranda elde ettiği bu büyük başarının ardından ülkesinin 70 ayrı kentinde diziyle aynı adı taşıyan bir de konser turnesi gerçekleştirmiş ve anılan organizasyonun biletlerinin tamamı satılmıştı.

Ardı ardına üç sezon boyunca yakaladığı yüksek ratingin yanısıra Emmy ödülüne de aday gösterilmiş bir dizinin beyazperdeye uyarlanması, ilk anda başarısı garantili bir formül gibi gözüküyor. Ancak, Peter Chelsom'un Disney şirketi için çektiği bu müzikal uyarlama, geçen ay gösterime girdiği anavatanında kelimenin tam anlamıyla “elde patlamış” durumda… Diziyi üç yıldır gözlerini kırpmadan takip eden batılı hayranları, aynı öykünün beyazperde versiyonunu ise son derece sönük ve zevksiz bulduklarını belirtmekteler. Öyle ki uluslararası sinema sitesi Imdb'de -şimdiye kadar bir benzeri daha görülmedik biçimde- dizinin izleyiciden aldığı puanların ortalaması 10 üzerinden 6 dolayındayken, filminki ise 2,5'larda sürünüyor.

Tamamen 13-18 arası “teenage” yaş kuşağı, özellikle de Amerikan yeni yetmelerinin beğenileri hedeflenerek üretilmiş bu projenin belki de tek ilginç yönü, başroldeki şarkıcı-oyuncu Miley Stewart'ın filmde gerçek babası, country müzisyeni Billy Ray Cyrus ile bir baba-kızı canlandırması… Ki baba Cyrus da country müziğin önde gelen kadın seslerinden Dolly Parton'un oğlu olarak tanınıyor.

Velhasıl, bütün olay, “aile boyu sanatçı kontenjanı”ndan piyasaya sürülen bu cici kızımızın film boyunca söylediği 12 adet sabun köpüğü parça, üstüne bolca şamata ve bir tutam da yeni yetme romantizminden ibaret… Eğer ki bu zayıf sinemasal karışım size ve çocuklarınıza yeterli gelecekse, Hannah Montana'nın serüvenleri de belli ölçüde eğlendirici olabilir. Ancak, hafta sonunda evinizden çıkıp bin bir meşakkat ve masraf eşliğinde bir salona ulaştığınızda beyazperdede bundan daha fazlasını görmeyi arzuluyorsanız, o zaman uzak durun.



15 yıl önce