2054 yılının Paris'i, despotça bir düzen içinde yönetilen, bütün kamu hareketlerinin gözetlenip kaydedildiği dev bir labirente dönüşmüştür. Bu kentte yaşayan ve başarılı bir araştırmacı olan İliona Tasuiev bilinmeyen kişilerce kaçırılır. Genç kadını kaçıranlar herhangi bir fidye talebinde bulunmazken, onu bulma yönündeki ilk girişimler de boşa çıkar. Ancak Avalon adlı dev bir çokuluslu şirket ve İliona'nın işvereni, onu ne pahasına olursa olsun bulmayı istemektedir. Bu amaçla da rehine kurtarma konusunda uzman bir polis olan Bartholomew Karas görevlendirilir. Karas, araştırmalarını derinleştirdikçe İliona'ya yönelik bu yoğun ilginin boşuna olmadığını ve rehinenin elinde insan ırkının geleceğini belirleyecek olan “Rönesans Protokolü”nün bilimsel anahtarının bulunduğunu öğrenecektir. Fransızların animasyon ile gerçek çekimlerin bileşkesi olan karışık teknikli yeni sinema akımında iki yıl önceki popüler Amerikan yapımı “Sin City”ye esaslı bir cevabı olan “Rönesans”, aynı zamanda sinemanın yakın gelecekte alacağı görünümü de şimdiden haber veren etkileyici bir çalışma.
Dijital sinema teknolojisine meraklı sinemaseverlerin bu alanda ulaşılan son düzeyi görmeleri açısından, hafta sonunun izlenmeye değer birkaç seyirliğinden biri...