Sinemanın gelmiş geçmiş en popüler kahramanları arasında yer alan cesur arkeolog Indiana Jones'un bu yeni serüveni, Soğuk Savaş'ın zirve yaptığı 1957 yılında Güneybatı çölünde başlıyor. Indiana Jones (Harrison Ford) ve ayrılmaz dostu Mac (Ray Winstone), uzak bir havaalanında Sovyet ajanlarının eline geçmekten son anda kılpayı kurtulurlar. Kısa süre sonra da Dr. Jones, hocalık yaptığı Marshall Koleji'ndeki yuvasına geri döner. Ancak karşılaştığı tablo hiç de iç açıcı değildir. Kolejin dekanı olan yakın dostu (Dean Charles Stanforth), Indy'nin gizemli faaliyetlerinin onu kuşku odağı haline getirdiğini ve üniversiteden kovulması için hükûmet yetkililerinin kendilerine baskı yaptığını açıklar.
Moral bozukluğu içinde şehri terkeden kahramanımız, yolculuğu sırasında isyankâr ruhlu Mutt (Shia LaBeouf) ile tanışır. Bu genç adam, maceraperest bir arkeolog olmanın gerektirdiği bütün özellikleri taşımaktadır. Jones, bunun üzerine Mutt'a kişisel sorunlarını aşması konusunda yardım etmeye karar verir. Onunla işbirliği yaptığı takdirde tarihin en görkemli arkeolojik keşiflerinden birisini ortaya çıkarabilecek; cazibenin, batıl inanışların ve korkunun efsanevî objesi olan Akator'un Kristal Kafatası'nı bulabilecektir.
Indy ile Mutt artık acımasız Sovyet ajanlarından kurtulmanın bir yolunu bulmak; gizemli kafatasının anlaşılmaz sırlarını çözmek; düşmanlarıyla boğuşurken dost bildiklerinin hareketlerine karşı da temkinli olmak ve hepsinden önemlisi de Kristal Kafatası'nın tehlikeli ellere geçmesini önlemek zorundadırlar.
Dağıtıcısı UIP, Amerikalı yapımcı şirketin talebi üzerine, uzun süredir merakla beklenen "Indiana Jones-4"ü, sinema yazarları için basın gösterimi düzenlemeden, bu hafta sonu direkt olarak gösterime sokuyor. O yüzden, Indiana'nın yeni serüveni üzerine yazıp çizen diğer bütün meslektaşlarım gibi benim de film hakkında ayrıntılı bir fikrim yok. Bütün bildiklerim fragman görüntüleri ve basın bültenlerindeki açıklamalardan ibaret...
Son haftalarda rekor düzeyde yeni yapımı gösterime sunan diğer dağıtıcı şirketlerin, “Indiana Jones-4”ü Türkiye'ye getiren UIP'nin huzurunda bu hafta sonu yalnızca bir tek filmle "Boleyn Kızı" yetinmeleri de, Lucas ve Spielberg'in son gösterisi karşısında fazlaca gişe şansları olmadığını peşinen bilmelerinden kaynaklanmakta...
Hafta sonunda salonları neredeyse tek tabanca olarak kuşatan “Indiana Jones-4”, serüven sinemasına, özellikle de bu kahramanının serüvenlerine meraklı olanların kayıtsız kalamayacakları türden, yüzde yüz eğlendirme garantili yepyeni bir görsel şölen daha vaad ediyor.
- Beyazperdenin gelmiş geçmiş en iyi görüntü yönetmenleri arasında yer alan İngiliz usta Douglas Slocombe, serinin ilk üç bölümünün de görüntülerine imza atan kişidir ve Slocombe, 76 yaşındayken -yönetmen Steven Spielberg'in hatırını kıramayarak- çektiği 1989 tarihli üçüncü “Indiana” serüveninin ardından, bütün yapım ekibin katıldığı görkemli bir törenle mesleğinden emekli olmuştur.
Slocombe'un bu seriye ilişkin olarak -artık bir sinema efsanesine dönüşen- en ünlü uygulaması, ilk Indiana Jones'un çekimleri sırasında elinde “pozometre” (ışıkölçer) cihazı bulundurmadan, bütünüyle sezgi ve deneyimlerine uyarak çalışmış olmasıdır. Buna karşılık, “Kutsal Hazine Avcıları”nın tek bir karesinde bile gerektiğinden bir kademe az ya da fazla ışık yoktur.
- Yönetmen Spielberg, serinin ikinci filminde 120 kadın adayı alt ettikten sonra başrolü kapan eski manken Kate Capshaw ile bu film vesilesiyle tanışmış ve 1991'de de evlenmiştir. Çiftin halen beş çocukları vardır.
- Serinin baş kahramanı Indiana'yı dünyaya getiren ve bütün bölümlerinin de yapımcılığını üstlenen George Lucas ile Steven Spielberg'in dostlukları üniversite yıllarına uzanmaktadır. Sinema kariyerlerine birlikte kısa filmler çekerek başlayan ikili, gelecekte böyle bir arkeolog kahramanın serüvenlerini çekmeyi daha 1970'lerin başlarında tasarlamışlardı.
- Serinin dillere pelesenk olan ana teması ve bütün bölümlerinin müzikleri, Spielberg ve Lucas'ın vazgeçilmez müzisyenleri konumundaki Amerikalı sanatçıb John Williams tarafından bestelenmiştir.
- İlk üç “Indiana Jones” filmi toplam 96 milyon dolara mâlolmuş ve dünya çapında da bir milyar 191 milyon dolar hasılat elde etmişti. Dördüncü filmin yapım maliyeti ise 185 milyon dolara ulaştı...
- 1981 tarihli ilk “Indiana Jones”un açılış sahnesinde bulunan dağ görüntüsü, Paramount Pictures şirketinin amblemindeki illüstrasyon dağın birebir aynısıdır ve yapım ekibi açılış sahnesindeki logodan gerçek bir dağ görüntüsüne geçerken kusursuz bir benzerlik elde edebilmek için, aylar boyunca ABD'nin dört bir köşesinde benzer görünümlü bir dağ aramıştı.