New York'un en belalı semtlerinden biri sayılan Queens Astoria'da, çete savaşlarının arasında doğup büyümüş olan Dito, kimi zaman isteyerek kimi zaman da istemeyerek yoğun şiddet ve suçla bezeli bir gençlik dönemi yaşar. Kaderi, onun en büyük dileğini yerine getirecek ve genç adamı günün birinde çekip gitmek için can attığı bu varoştan Amerika'nın çok uzak bölgelerine doğru savuracaktır. Ta ki 15 yıl sonraki dönüşüne ve geçmişiyle yüzleşmesine kadar...
New York'un Queens Astoria semtinde doğup büyüyen yönetmen Dito Montiel'in, aynı adı taşıyan yarı otobiyografik kitabından sinemaya uyarladığı ilk filmi... Kitabının 2003 yılında piyasaya çıkmasına kadar profesyonel sinema sektörüyle en küçük bir bağlantısı bile bulunmayan Montiel, yanlarına takıldığı bir müzik grubunun turnesindeyken California'da ünlü aktör Robert Downey JR ile tanışmış ve daha önce kitabı okumuş olan Downey ona bu öyküyü film yapmasını teklif etmiş. Senaryo yazma tekniğinden tamamen habersiz biçimde hayatını senaryolaştırmaya çalışan genç adama, Amerikan bağımsız sinemacılarının kalesi Sundance Enstitüsü de metni profesyonelleştirmesinde yardımcı olmuş. Aynı şekilde, başroldeki Downey ve yanısıra Hollywood'un ağır karakter oyuncularından Chazz Palminteri de film tamamlanana kadar Montiel'e desteklerini esirgememişler.
Genç bir yönetmeni sektöre kazandırıp parlatabilmek için tam bir imece usülüyle hazırlanan bu ilginç yapıt, baştan sona dek kesintisiz bir başarı içermese bile bir “ilk film”den beklenmeyecek ölçüde olgun bir sinema diline sahip. Montiel, gençlik yıllarında yaşadığı acılar, korkular ve sevinçlerle bezediği bu duygusal öyküde olabildiğince içten bir ton yakalıyor ve seyirciyi de bu içtenliğiyle avlamayı, giderek hatalarını affettirmeyi başarıyor.
Bütün hayatı İstanbul'un “Hacıhüsrev”ine denk düşen bir semtte geçmiş bir adamın serüvenini anlatırken, erotizm ve şiddetten uzak durulabilir mi? Büyük ölçüde hayır. Bir bütün olarak son derece önemli hayat mesajları veren “Hayatındaki Azizleri Keşfetme Kılavuzu”nun en büyük handikapı da bu; öyküsü gereği de olsa bu tür imajlara fazlaca, hattâ gereğinden de biraz fazla yer vermesi. O yüzden ülkesi ABD'de de “R” sertifikası aldı.
Kendisini daha ziyade “Chaplin” filmindeki muhteşem Şarlo yorumundan hatırlayabileceğiniz Robert Downey JR, zaten başından beri çok inandığı ve yapılması için de var gücüyle desteklediği öyküde, geçmişiyle hesaplaşmaya gelen Dito'nun bugünkü hâlini büyük bir inandırıcılıkla canlandırıyor. Ama filmin en büyük yıldızı ise Dito'nun babasını canlandıran Chazz Palminteri. Palminteri'nin oğlu Downey ile duygusallığın doruğa çıktığı ikili diyaloglarına bilhassa dikkat. Bir de deneyimli aktrist Dianne West'in usta işi oyununu es geçmemek gerekiyor.
Üç yeni filmin gösterime girdiği hafta sonunun tek yabancı filmi. Daha iyi bir seçeneğiniz yoksa izlemeye değer. Ama çocuklar ve bu tür içeriğe alerjisi olanlar için uygun değil.