|

Hiç bir şey için geç değildir!

Bu hafta biri yerli dördü yabancı olmak üzere vizyona beş film girdi. Haftanın en mütevazi ancak bir o kadar derli toplu tek filmi olan Yarım Kalan Şarkı/Song For Marion ise en çok dikkat çeken film olma özelliğini taşıyor.

SUAT KÖÇER/ YENİSAFAK.COM.TR / SİNEMA
00:00 - 30/11/2013 Cumartesi
Güncelleme: 15:36 - 30/11/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Hiç bir şey için geç değildir!
Hiç bir şey için geç değildir!

Haftanın en mütevazi ancak bir o kadar derli toplu tek filmi olan Yarım Kalan Şarkı/Song For Marion, eşini kaybeden bir kocanın, hayata devam etme çabasını konu ediyor. Film, huysuz bir adamın karısına duyduğu sevgiyi, dokunaklı bir dille anlatıyor.

Başrollerini Terence Stamp, Gemma Arterton, Christopher Eccleston ve Vanessa Redgrave'in paylaştığı Yarım Kalan Şarkı, bağlılık ve sevgi üzerine dokunaklı bir film. İçine kapanık ve huysuz tavrıyla karısını usandıran Arthur, kanser tedavisi gören eşi Marion'a tutkulu bir biçimde bağlıdır. Karısının sevgisini sıklıkla dile getirmesine karşın, Arthur onu kaybetme korkusuyla hep mesafeli durur. Hastalığı ilerleyen Marion'ın şarkı söylemek amacıyla katıldığı koro ise kocasına sevimsiz hatta aptalca geliyordur. Ancak bu koro, eşini kaybeden Arthur'a, hayatının dönüm noktasını yaşatır.

Sevgi her zorluğu yener

Marion'ın ölümüyle sarsılan Arthur, aynı koroya katılmaya karar verir. Burada yaşadığı duygular ve koronun genç şefi Elizabeth'in tutumu, Arthur'u oğlu ile ilişkilerini onarmasını sağlar. Terence Stamp'ın güçlü oyunculuğu ile seyircisini kolaylıkla hikâyeye dâhil eden film, sevginin zorlukları yenmede ne denli önemli bir etken olduğunu yeniden hatırlatıyor.

Her zaman bir şans vardır

Tahammül ve sadakatin aile bireylerini bir arada tutan önemli bir unsur olduğuna dikkat çeken Yarım Kalan Şarkı, yalın hikâyesi ve duygulu anlatımı ile yüreklere dokunmasını biliyor. Hayatın olağan akışına getirdiği derinlikli yorumlar ve arkadaşlar arası dayanışma ruhuna yaptığı vurgu, filme ayrı bir değer katıyor. Acıların geride kalması adına zor da olsa özür dilenmesi gerektiğini hatırlatan film, baba oğlun yeniden yakınlaşmasını zaman zaman esprili bir dille yansıtıyor. Yarım Kalan Şarkı, seyircisine herkesin ikinci bir şansı hak ettiği mesajını veren, geride kalanlar ve yeni başlangıçlara dair seyredilmesi gereken bir film.

Bilindik Bir Vampir Hikâyesi

Yönetmenliğini Neil Jordan'ın üstlendiği Bir Vampir Hikâyesi/Byzantium, genç oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Başrollerini Saoirse Ronan, Gemma Arterton ve Sam Riley'in paylaştığı film, 200 yıl insan kanıyla beslenen bir anne-kızın serüvenine odaklanıyor. Özellikle cinsel içerikli sahneleri abartılı biçimde kullanan Bir Vampir Hikâyesi, bu türden hoşlanan sinemaseverlere görsel açıdan zengin ancak hikâye bakımından vasat bir seyir sunuyor.

'TAMAM' Değiliz!

Çağan Irmak, 'Tamam mıyız' adını verdiği son filmi ile bir kez daha sinemaseverlerin karşısına çıktı. Hemen her projesiyle seyircide heyecan uyandıran Çağan Irmak, Karanlıktakiler ve Ulak gibi farklı denemeler yerine, bu filminde de klasik bir hikâye anlatmayı tercih etmiş.

Yönetmenin, Hakan Günday'ın Kinyas ve Kayra adlı romanından ilham alarak senaryosunu yazdığı filmin başrollerini Deniz Celiloğlu, Aras Bulut İynemli, Sumru Yavrucuk ve Zuhal Gencer Erkaya paylaşıyor. Film, sevgilisi tarafından terk edilen Temmuz isimli genç bir tasarımcı ile bedensel engelli İhsan'ın, rüyalarla başlayan ilişkisine odaklanıyor. Ailesi ve iş hayatıyla yaşadığı sorunlardan kaçan Temmuz, İhsan'ı hayata bağlamaya çalışırken, asıl büyük iyiliği kendisine yapmış olduğunu fark ediyor.

Önceki filmlerine benzer biçimde, müzik ve duygu yoğunluklu diyaloglara başvuran yönetmen, oluşturmaya çalıştığı masalsı havayı, gerçek dışı tasvir ve konuşmalarla zaafa uğratıyor. Gerçek hayatta karşılığı olmayan diyaloglar, olay örgüsündeki zayıf bağlantılar, başkarakterin son derece yapay ve artistik yorumu, film için birer handikaba dönüşüyor. Farklılıklara tahammülü sıklıkla dile getiren film, Gezi olaylarına selam çakmayı da ihmal etmiyor. Sonuç itibariyle 'Tamam mıyız?', duygulu bir şehir masalından ziyade, yapay karakter ve anlatım diliyle, ismindeki soruya 'hayır' cevabı verdiriyor.

'Ruhlar Bölgesi', Bildiğiniz gibi!

Bu haftanın tek korku filmi olan 'Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2', Hollywood korku klişelerinin neredeyse tamamını barındıran yapım. Başrollerini ünlü şarkıcı Patrick Wilson ile Rose Byrne, Ty Simpkins, Lin Shaye, Barbara Hershey ve Steve Coulter'ın paylaştığı film, geleneğini bozmuyor ve lanetli bir evde olup bitenleri, hayli tanıdık bir kurgu üzerinden anlatmaya çalışıyor. Zaman zaman korkudan öte mizahın sınırlarında gezinen Ruhlar Bölgesi: Bölüm 2, ev ahalisine gözüken acı çeken ruhlar, ruh çağırma seansları ve abartılı gerilim müziğiyle, vasatın altında bir yapım olarak kalıyor.

Ridley usta, bu kez ders veriyor

Alien, Gladyatör, Hannibal ve Cennetin Krallığı gibi pek çok önemli filme imza atan yönetmen Ridley Scott'ın merakla beklenen filmi Danışman/The Counselor, bu hafta vizyona giren iddialı yapımlardan. Uyuşturucu işinden yakasını kurtarmaya çalışan bir avukatı konu eden usta yönetmen, 'Bulaşmamaları gereken işlere bulaşan insanlar hakkında' dediği filminde, uyuşturucu mafyasının acımasız yüzünü gözler önüne seriyor.

Başrollerini Michael Fassbender, Javier Bardem, Brad Pitt ve Penelope Cruz'un üstlendiği Danışman, aksiyon sahneleri ve özgün diyaloglarıyla dikkat çekiyor. Ancak film, görsel başarısı ve güçlü diyaloglarına rağmen, hikâyesi ile vasatın ötesine geçemiyor. Son kez uyuşturucu ticaretine aracılık ederek, bu işten kurtulmayı hedefleyen kahramanını çıkmazlara sürükleyen yönetmen, çabucak çözdürdüğü olay örgüsü ve alışılageldik kurgusuyla, beklentileri biraz boşa çıkarıyor.

Finalde başkahramanına adeta hayatının muhasebesini yaptıran ve Ridley Scott'ın 'ders verici' dediği Danışman, uzun süre hafızalardan silinmeyecek güzellikle bir müzik eşliğinde, sade bir finalle noktalanıyor.

suat.kocer@yenisafak.com.tr
10 yıl önce