2006 yılı kışında, Norveç dağlarının eteklerindeki Jotunheimen bölgesinde dört genç korkunç bir şekilde ölür. Gruptan sadece bir kişi kurtulmayı başarmıştır. Bu genç kadın da günlerce açlık ve soğuk havayla mücadele ettikten sonra yakınlardaki bir yerleşim merkezine ulaşmayı başaracaktır. Üstü başı kan içinde olan Jannicke'yi yolda tesadüfen bulan bir kişi, onu en yakın hastaneye götürür.
Berbat bir durumdaki kahramanımız hastanede bir süre baygın durumda yattıktan sonra yavaş yavaş kendine gelir. Ardından da olup biteni anlamak amacıyla yatağından kalkar ve binanın koridorlarında dolaşmaya başlar. Ancak, koskoca hastanede sanki hiç kimse yok gibidir. Bu da doğal bir durumdur, çünkü Jannicke'nin yaşadığı korkunç kâbus henüz sona ermemiştir.