|

SİNEMAYI SANAT YAPANLAR

Ali Murat Güven
00:00 - 27/06/2010 Pazar
Güncelleme: 03:21 - 27/06/2010 Pazar
Yeni Şafak
SİNEMAYI SANAT YAPANLAR
SİNEMAYI SANAT YAPANLAR

NORMAN (FREDERICK) JEWISON
MESLEĞİ
: Yönetmen ve yapımcı

DOĞUM TARİHİ VE YERİ
: 21 Temmuz 1926 / Toronto, Ontario Eyaleti / Kanada

ÖLÜM TARİHİ VE YERİ
: Halen hayatta, ancak 2003 yılından bu yana film çekmiyor.

SEKTÖRDEKİ LÂKABI
:: "Irkçılık düşmanı”

EN TİPİK ÖZELLİĞİ
: Kanadalı Norman Jewison, henüz 18 yaşındayken ABD'nin ırkçılığıyla nam salmış güney eyaletlerine doğru otostopla uzun bir yolculuğa çıktı.
Protestan-Hıristiyan
bir aileye mensup olmasına rağmen, taşıdığı soyadı (Jewison) biraz zorlama bir çeviriyle
"Yahudi oğlu"
anlamına geldiğinden,
Florida, Mississippi
ve
Georgia
gibi sorunlu bölgelere yaptığı o gezi sırasında neredeyse her mola verdiği yerde ırkçı Amerikalılarla yüzleşti, çirkin tavırlar eşliğinde taciz edildi.
Yolculuğu boyunca yaptığı sevimsiz gözlemler, sonradan Hollywood'un en gözde yönetmenleri arasına katılacak bu genç adamda
"ırkçılıkla mücadele"
fikrinin bir takıntıya dönüşmesine ve sonraki yıllarda da sinema anlayışına yön vermesine neden olacaktı. Jewison, bir Amerikan televizyon kanalının kendisiyle yıllar önce yaptığı söyleşide, sırf yanlış yorumlanan soyadı yüzünden daha ilkokul çağlarında sayısız kez alay konusu olduğunu anlatmıştır. Nitekim, en değerli filmlerinden biri olan
"Gecenin Bunaltıcı Sıcağında"
güney eyaletlerindeki siyah nüfus düşmanlığına karşı manifesto niteliğinde bir başyapıttır. Aynı şekilde, yoksul bir Yahudi ailesinin öyküsünü anlattığı
"Damdaki Kemancı"
da Yahudi asıllı yönetmenlerin bile ortaya koymadıkları düzeyde yüksek insanî duyarlılıklar taşır. Sanatçı, yeryüzündeki her çeşit ırkçılığı lanetleyen bu tavrını, 1984 tarihli
"Askerin Öyküsü"
(A Soldier's Story) ve 2003'de çektiği son yapıtı "Beyanat"a (The Statement) kadar ödünsüzce sürdürmüştür.
YÖNETTİĞİ FİLMLERİN SAYISI
(1950-2003 yılları arasında / Uzun metrajlı sinema filmleri ve tek bölümlük TV dramaları) : 30

Jewison, bunların yanı sıra, 1950-1965 yılları arasında yaşadığı İngiltere'de de sayılamayacak kadar çok TV programı ve dizi film bölümleri yönetmiştir.

SEKTÖRDEKİ EN HAS DOSTLARI
: Hiç kuşkusuz ki Amerikalı siyahî aktör
Denzel Washington
… 1960'ların "Bembeyaz Hollywood"unda siyah derisiyle ayakta kalma mücadelesi veren
Sidney Poitier
'ye kariyerinin en güzel filmi
"Gecenin Bunaltıcı Sıcağında"
da başrol fırsatı sunup onu bütün dünyaya tanıtmasının yanı sıra, günümüzün gözde siyahî sanatçısı Washington'u üne kavuşturan kişi de yine Jewison'dur. Denzel Washington, ilk başrolünü, bu büyük ustanın yönettiği 1984 tarihli
"Askerin Öyküsü"
nde almıştır; o yüzden de aralarında yıllar yılı hiç sarsılmayan çok güçlü bir dostluk ilişkisi vardır.
Washington'un göz kamaştırıcı bir başarıya imza attığı 1992 tarihli
"Malcolm X"
filmi için de Jewison'un ismi son güne kadar yönetmen olarak geçmesine rağmen, stüdyo yetkilileri baştan sona dek Afro-Amerikalıların özgürlük mücadelesine adanmış olan bu yapıtı yine siyahî bir sanatçının yönetmesini istedikleri için, çekimlerin hemen öncesinde kendisine projeden el çektirilmiş ve yerini
Spike Lee
almıştır. Yakın arkadaşı Washington ise bu sürpriz değişiklik nedeniyle kalbi kırılan Jewison'un kendisiyle bir kez daha çalışma isteğine 1999 yapımı
"Fırtına"
da karşılık vermiş ve ikili bir kez daha başarılı bir suç dramasına imza atmışlardır.
KILAVUZ SÖZLERİ
: "Genç yönetmenler ve yönetmen adayları! Film yapmak aynen savaşa gitmek gibidir. Bütün dünya size karşı birleşir. Her kafadan ayrı bir ses çıkar ve herkes yolunuzun üzerine taşlar döşemeye çalışır. Böyle bir süreçte siz de sürekli kendinizi savunur ve kafanızdaki doğruların dikine, inandığınız öykünün derinliklerine doğru ilerlersiniz. Bu tamamen bir 'kişisel güven' sorunudur. Eğer film yaparken projenize ve kendinize olan inancınızı kaybedip de sendelemeye başlarsanız işiniz biter. O zaman, karşınızda dikilip sürekli dırdır edenler, her yenilikçi fikrinize eleştiri kisvesi altında bir kulp takanlar yavaş yavaş kazanmaya başlamış demektir. Yol boyunca zaman zaman soluklanıp dinlemeniz gereken özel insanlara kulak verirsiniz elbette... Fakat, unutmayınız ki film yapmak son kertede kişisel bir serüvendir. Bin kişinin ağzına bakarak bir başyapıt ortaya konulamaz."
MUTLAKA İZLENMESİ GEREKEN 10 FİLMİ:

"Fırtına"
(Hurricane), 1999

"Ay Çarpması"
(Moonstruck), 1987

"Askerin Öyküsü"
(A Soldier's Story), 1984

"Adalet Herkese Lâzımdır"
(… And Justice for All), 1979

"Sendika"
(F.I.S.T), 1978

"Damdaki Kemancı"
(Fiddler on the Roof), 1971

"Kibar Hırsız"
(The Thomas Crown Affair), 1968

"Gecenin Bunaltıcı Sıcağında"
(In the Heat of the Night), 1967

"Ruslar Geliyor!"
(The Russians are Coming!), 1966

"Kumarbazlar Kralı"
(The Cincinnati Kid), 1965

14 yıl önce